“İlk defa anne baba olan herkes gençtir”

Dün akşam Hürriyet Dünyası’nın yılbaşı kutlamasında sahne alan çiçeği burnunda baba Yaşar, konser öncesi hazırlıklarını tamamlayıp 3 aylık oğlu Kerem ile ilgili sorularımızı yanıtladı.

İlk kez baba oldunuz. Biraz bu duyguyu biraz da Kerem ile aranız nasıl olduğunu anlatır mısınız?

Herkes gibi ben de tarif edemiyorum bu duyguyu. Zaten Kerem ile iletişimimiz çok şimdilerde başladığından babalığı da yeni yeni hissediyorum. Daha önce çok fazla anne bağımlısıydı artık aramız iyi olmaya başladı. Bir şey söylediğimde bazı sesler çıkarıyor sanki bana karşılık veriyormuş gibi, görünce gülümsüyor. ‘Baba oldum her şeyi anladım’ durumu söz konusu değil bence. Zamana bağlı yaşadıkça derinleşen bir birliktelik duygusu bu. Her anını yaşamaya çalışıyorum.

“Yürümeye başlasın da o zaman gör” denilmesinden de hoşlanmıyorum. Niye bekleyeyim ki yürümesini? Uyanık olduğu her saati değerli kılmak istiyorum.

İş yoğunluğunuz görme sıklığınızı nasıl etkiliyor?

Kerem’in bir uyuma saati yok, bazen gece bazen gündüz uyuyor. Mesela ben buraya gelirken uyuyordu, muhtemelen döndüğümde de uyuyacak ve işim hiç engel olmamış olacak ilişkimize. Belki şehir dışı ya da yurt dışı turnelerinde evden uzun bir süre ayrı kalmam gerektiğinde zor gelecektir. Henüz yaşamadım bu durumu.

Eşinizle bakımı konusunda görev dağılımı yapıyor musunuz?

Bu işte en büyük rolü anneanne ve babaanneler oynuyor. Ebeveynler de onlardan öğreniyor. İlk defa anne baba olan herkes gençtir, bunun bir yaşı yok.

Görev dağılımda sıramız şöyle: Önce büyükanneler, sonra eşim, sonra evdeki yardımcımız ve son olarak da ben. En büyük görevim ise yemek sonrası Kerem’in gazını çıkarmak. Artık 6 kilo olduğu için annesinin kolları taşıyamamaya başladı çünkü Kerem oturulurken gazının çıkarılmasından hoşlanmıyor, ayakta durmak gerekli. İşte bu noktada iş, güçlü kolları olan babaya düşüyor (Gülüyor).

Çocuk bakımı ile ilgili kitaplar ya da internet sitelerini karıştırır mısınız?

Anneler biraz daha titiz oldukları için olsa gerek eşim çok fazla araştırıyordu. Ben hiç okumadım ama eşime bilimsel olan bilgilere yönelmesi konusunda yardımcı oldum. Yoksa hurafeler de çok, komşulara varana kadar müdahale eden de çok. Herkesin dediğini yapmaya yeltenirsek o işin altından kalkamayız. Doktoru her ay bakımı ve gelişime dair özet bir doküman veriyor, defalarca okuyorum onu. Neler yapmaya başlayacak, hangi oyuncakları alalım gibi bilgilerden yola çıkıp uygulamaya geçiyoruz biz de.

Müziğe yönelimi olsun diye özel bir çabanız var mı?

3. ayda bebeğe şarkı söyleyin tavsiyesi vardı. Ben bu zamana kadar elbette ileride ne olmak isterse onu olsun düşüncesiyle harekete geçmemiştim. Ancak bu yöntem bebeğin tek heceli kelimeleri çıkarmasına yardımcı oluyormuş. Bunu öğrenince çok hoşuma gitti tabii. Çünkü bir an evvel konuşmasını ve benimle iletişiminin artmasını istediğim için şarkılar, ninniler söylemeye başladım. Hangi türde müzik olursa olsun ben sözlerini ne de olsa anlamıyor diyerek hepsini ninniye çevirip söylüyorum (gülüyor).

Belki bir ninni albümü gelir ileride, ne dersiniz?

Ben bilmezdim daha önce ama bu işin sektörü de yapanı da varmış meğer. Benim öyle bir merakım yok ama dandiniler dışında birçok ninni olduğunu öğrenmiş oldum.

Kerem henüz çok küçük ama ikinci bir çocuğu düşünüyor musunuz?

Ben bunu söylediğim zaman evde soğuk rüzgarlar esiyor. Anne baba olmak, bu duruma alışmak yeterince zor. İlerisine dair konuşmak farazi kalıyor. Eşimin de benim de kardeşimiz olduğu için kardeşle büyümenin güzelliği üzerine konuşuyorduk ancak 2. Çocuğu sadece fikren isteyebiliriz bu durumda. Çok şey vermemiz gereken bir bebek varken diğerini düşünmek biraz garip olurdu zaten.

Değerli paylaşımlarından ötürü Yaşar'a teşekkür ederiz.

Röportaj: Hanife Yaşar

Konserden keyifli görüntüler... (Fotoğraf: Murat Şaka)