“İlişkide bence en önemli şey, karşılıklı güven”

Güneşi Beklerken’de Barış karakterini canlandıran İsmail Ege Şaşmaz, ilk dizi tecrübesinde başrollerden birini üstleniyor. “Oyuncu olmak için çok büyük bir hayal gücüne sahip olmak şartmış” diyen Şaşmaz, oyunculuğa nasıl başladığını, canlandırdığı karakteri, özel hayatıyla ilgili bilinmeyenleri ve geleceğe dair projelerini anlattı.

Hürriyet

“OYUNCULUK HEVESİ KÜÇÜKLÜĞÜMDEN BERİ VARDI”

Öncelikle sizi biraz daha yakından tanıyalım... “Güneşi Beklerken”den önce nerelerdeydiniz, oyunculuk hevesi nasıl başladı?

Oyunculuk hevesi küçüklüğümden beri var aslında... Sürekli film izlerdim, ekranda farklı dünyalar görmeyi, incelemeyi çok severdim. İzlerken en merak ettiğim şey de oyuncuların nasıl başka başka karakterlere bürünebildikleriydi. Ve çok genç yaşta şunu öğrendim: Oyuncu olmak için çok büyük bir hayal gücüne sahip olmak şartmış.

Sizin hayal dünyanız o kadar zengin miymiş peki?

Sanırım... Ve hayal ettiğim her şeyi bir şekilde gerçekleştireceğime de inanırım.

Peki, ilk oyunculuk tecrübesini nerede yaşadınız?

Oyunculuk serüvenim “Sınıfta Acil Servis” adlı oyunla, Manisa Belediyesi Liseler Arası Tiyatro Yarışması’nda aldığımız ödülle başladı. “Güneşi Beklerken”den önce de bir özel üniversitenin reklam yüzü oldum. Ardından birkaç markanın reklamlarında oynadım.

"İLK DİZİM OLDUĞU İÇİN CİDDİ ENDİŞELER YAŞADIM"

Sizi nasıl keşfettiler de “Güneşi Beklerken” kadrosuna dahil ettiler?

Bir organizasyonda supervisor’lık yapıyordum, orada İrfan Şahin’le karşılaştım. Bu projenin temeli o görüşmeyle atıldı denebilir.

Daha ilk projede başrol oynamak çok ciddi bir sorumluluk değil mi? Hiç korkmadınız mı?

Heyecan verici bir fırsattı. Ama diğer yandan ilk dizim olduğu için ciddi endişeler yaşadım tabii...

“BU KADAR KISA SÜREDE BÖYLE BÜYÜK BİR İLGİ BEKLEMİYORDUM”

Dizinin bu kadar başarılı olacağını, kısa sürede tanınacağınızı tahmin eder miydiniz?

Daha senaryoyu ilk okuduğumda çok hoşuma gitti bu iş... Ortaya güzel bir dizi çıkacağını, izleyicinin beğeneceğini tahmin ettim. Yine de bu kadar kısa sürede böylesine büyük bir ilgi beklemiyordum. Sonuçlar bizi hem şaşırttı hem de çok mutlu etti.

Sizce izleyiciyi bu kadar etkileyen unsur ne?

Dizi içinde yer alan her karakterin bir geçmişi, özel bir hikâyesi var. Bu hikâyelerin yavaş yavaş ortaya çıkışı, insanları hikâyeye daha da bağlıyor diye düşünüyorum. Dizinin kurgusu da çok başarılı... Sürekli masa altına bir bomba bırakılıyor ve ne zaman patlayacak diye merakla bekleniyor... Hikâyenin bende yarattığı his bu...

Sokakta nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Şu ana kadar hep çok pozitif tepkiler aldım. Bu kadar kısa zamanda beni tanımaları ve desteklemelerinden inanılmaz mutluluk ve gurur duyuyorum.

“HER ZAMAN YAPTIĞIM İŞİN EN İYİSİNİ YAPMAYA UĞRAŞIRIM”

Gelelim “Güneşi Beklerken”de canlandırdığınız karaktere... Barış nasıl bir genç? Onunla ortak yönleriniz var mı?

Barış, hayata tutunmaya ve her zaman daha iyi olmaya çalışan biri. Bu açıdan benziyorum; ben de her zaman yaptığım iş ne olursa olsun en iyisini yapmaya uğraşırım. Barış karakterinin dizide ara ara şiir okuyor oluşu da çok hoşuma gitti, çünkü ben de şiir yazıyorum. Şiir tutkumuz da benziyor yani...

Sizi çekimlerde şimdiye kadar en çok hangi sahne zorladı?

Kerem’e annemi ve babamı ne kadar özlediğimi anlattığım sahne... Aynı zamanda Behice’yle, yani anneannemle onların hakkında konuştuğum sahnenin de çok duygusal, dramatik ve etkileyici olduğunu düşünüyorum. Kendimi o ruh haline sokmaya çalışmak gerçekten beni çok zorlamıştı.

Sizin gerçek hayatta lisede hocalarla ve derslerle aranız nasıldı?

Hocalarımla aram hep çok iyiydi. Özellikle de tiyatro bölümündeki hocalarla... Bazılarıyla diyaloğumuz hâlâ devam ediyor zaten...

“BİR KIZ İÇİN HİÇBİR ZAMAN KARDEŞİMİ SATMAM”

Barış, dizide Zeynep ile Kerem arasında kalıyor? Siz böyle bir durumda kalsaydınız kimi seçerdiniz?

Tabii ki dostumu... Bir kız için hiçbir zaman kardeşimi satmam.

Barış, Zeynep’in ilgisini ne zaman anlayacak? Ve sizce Barış, Melis ve Zeynep üçlüsü arasında neler yaşanacak?

İnanın ben de bunları merak ediyorum. Hep beraber göreceğiz.

Bir ilişkide siz en çok neye önem verirsiniz?

İlişkide bence en önemli şey, karşılıklı güven ve o insanın yanında kendin olabilmen... Kişilerin hem iyi hem de kötü günde birbirlerinin yanında olması ve desteklemesi de çok önemli...

“FİLM İZLEME TUTKUM HİÇ AZALMADI”

Set dışında nasıl vakit geçiriyorsunuz?

Vakit buldukça sinemaya gidiyorum, film izleme tutkum hiç azalmadı. Arkadaşlarımla buluşuyorum, spora gidiyorum. Ve tabii ki dinleniyor, çekim yorgunluğunu atıyorum.

Son olarak “Güneşi Beklerken” izleyicilerine neler söylemek istersiniz?

Destek ve sevgileri için hepsine çok teşekkür ederim. Her zaman cevap veremesem bile, yazdıkları tüm yorumları okumaya çalıştığımdan emin olsunlar.

“SİNEMA FİLMİNDE ROL ALMAYI ÇOK İSTERİM”

Oyunculuk anlamında örnek aldığınız isimler var mı?

Yabancılar arasında en çok örnek aldıklarım Robert DeNiro, Marlon Brando, Al Pacino, Johnny Depp, Jim Carrey... Bizim oyuncularımızdan da Şener Şen, Emre Kınay, Uğur Yücel ve Bülent Emin Yarar ilk aklıma gelen isimler.

İlerisi için nasıl bir kariyer planlaması yaptınız?

Bir gün bir sinema filminde rol almayı çok isterim. Oyunculuğumu geliştirmek için, beni daha ileriye taşıyacak kaliteli işlerle yola devam etmek istiyorum.