Güncelleme Tarihi:
Doç. Dr. Arzu Didem Yalçın, Eğitim Araştırma Hastanesi acil servisinde tedavi edilen hastalarda rastgele seçilen 1634 grafiğin incelenmesinde, çoğu reaksiyonun damardan verilen kontrast maddelerden kaynaklı yüzde 7, uyuşturucu içermeyen ağrı kesicilerden kaynaklı yüzde 6, takip edilen antibiyotiklerden kaynaklı yüzde 42 oranında ilaç alerjisi meydana geldiğinin raporlandığını kaydetti. Doç. Dr. Yalçın, alerjik ilaç reaksiyonlarının tüm ilaç reaksiyonlarının ancak yüzde 5-10’unu oluşturduğunu belirterek, "Hastalar tarafından sıkça dile getirilmesine rağmen gerçek ilaç alerjisi oranlar düşüktür. Erişkinlerde çocuklara göre daha sık görülür" dedi.
Alerjik reaksiyona neden olan ilaçların başında antibiyotiklerin (penisilin, kinolonlar, sefalosporinler) geldiğini söyleyen Yılmaz, aspirin ve diğer nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlar, epilepsi (sara) ilaçları, romatizma tedavisinde kullanılan ilaçlar, kanser ilaçları, radyokontras maddeler ve mide ilaçlarının en çok alerjik reaksiyona neden olduğunu ifade etti.
İlaç alımından sonra ortaya çıkan her belirtinin alerjik reaksiyon yönünde değerlendirildiğini ifade eden Doç. Dr. Yalçın, "Örneğin aspirin dozuna bağlı ortaya çıkan kulak çınlaması, antibiyotiklere bağlı gelişen ishal ya da tansiyon ilaçları olan ACE-inh sonucu gelişen anjioödem alerjik reaksiyonlar değildir. Bunlar advers reaksiyon dediğimiz ilaca bağlı yan etkilerdir" dedi.
İlaçlara karşı alerjik reaksiyonların geliştiği süreye bağlı olarak iki gruba ayrıldığını açıklayan Doç. Dr. Yalçın, "Erken gelişen reaksiyonlarda bulgular genellikle küçük dil şişmesi, yüzde, göz ve ağız çevresinde şişlik, ürtiker (kurdeşen), kaşıntı, ciltte kızarıklık ve döküntü, solunum sistemi problemleri (nefes darlığı, öksürük, göğüs sıkışması) görülebilir" dedi.
İlaçlara bağlı olarak geç gelişen reaksiyonlarda belirtilerin saatler hatta günler sonra ortaya çıkabileceğini açıklayan Doç. Dr. Yalçın, "İlk bulgular ciltte küçük döküntüler şeklinde çıkabilir. Ancak daha sonra Steven’s Johnson sendromu, toksik epidermal nekrolizis ya da organ tutulumu (karaciğer, lenf, kalp) ile seyreden ağır sistemik reaksiyonlar görülebilir" diye konuştu.
DHA