İftarda ölçüyü kaçırmadan mide sağlığınızı koruyun

Güncelleme Tarihi:

İftarda ölçüyü kaçırmadan mide sağlığınızı koruyun
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 18, 2018 09:54

Ramazan ayında midesinde problem olmayanlar için uzun süre aç ve susuz kalmak, sağlık açısından risk taşımıyor. Ancak bu sene yurdun büyük bölümünde de yaz sıcaklarına denk gelen ramazanda oruç tutarken, yeme içme dengesine dikkat etmek gerekiyor.

Haberin Devamı

İftar saatinde ölçüyü fazla kaçırmadan yemek yenildiği takdirde, oruç tutmanın mideye faydalı olduğunu söyleyen İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Ahmet Hamidi, 11 ay boyunca yoğun bir şekilde çalıştırılan mide ve diğer sindirim organlarının, oruç tutarken beslenmeye dikkat edilirse, 1 ay dinlenme fırsatı bularak sağlığını koruduğunu belirtti.

ORUÇ AÇLIĞIYLA ARTAN MİDE ASİDİ VE REFLÜ

Oruç, uzun süre açlık ve susuzluk neticesinde mide asit oranında artışa neden olabiliyor. Fakat iftar ile sahur arasında 2-3 litre günlük su ihtiyacını belli aralıklarla karşılayarak, oruç öncesi ve sonrası dengeli beslenerek, midedeki asit düzeyi normal sınırlarda tutulabiliyor. Reflüsü olan kişiler, mide asidini dengelemek için 3 saatte bir az az yemeleri gerektiğinden, oruç tuttuklarında şikayetlerinde artış görülebiliyor. Uzm. Dr. Ahmet Hamidi, şikayetleri devam eden ve reflüsü kesin bir şekilde tedavi edilmemiş hastalara oruç tutmamalarını öneriyor.

Haberin Devamı

DİYABET HASTALARI ORUÇ TUTARKEN DİKKAT!

Diyabet hastalarının, oruç tutarken zorluk yaşayabileceğini belirten Dr. Ahmet Hamidi, konuyla ilgili görüşlerini şu sözlerle sürdürüyor: “Günde bir sefer insüline ihtiyaç duyan ve daha önce tuttuğu oruçlarda diyabetle ilgili şikayetleri artmayan hastalar, oruç tutabilir. Ancak, günde birkaç kez insüline ihtiyaç duyan diyabet hastaları oruç tutmamalıdır. Diyabet hastaları düzenli olarak, 3 saatte bir yemek yemeli ve yeterince sıvı almalıdır. Bu anlamda, oruç tutma konusunda ısrarcı olan diyabet hastaları; karbonhidrat, şeker ve yağdan fakir, proteinden zengin beslenmelidir. 

Diyabet hastaları ayrıca; yağlı olmayan yoğurt ve sebzeye beslenmelerinde ağırlık vermeli, idrar söktürücü özelliğinden dolayı çay ve kahveden uzak durmalıdır. Çay ve kahve yerine; ıhlamur, nane ve bitki çayları tercih edilebilir.”

TANSİYON VE OBEZİTE HASTALARI ORUÇ TUTABİLİR Mİ?

Günde bir kez tansiyon ilacı alan hastaların oruç tutmaları konusunda bir sakınca bulunmuyor. Eğer günde 2-3 kez tansiyon ilacı almak söz konusuysa, bu hastalara oruç tutmaları tavsiye edilmiyor. Hayat boyu süren tansiyon hastalığı, oruç tutmaya engel bir durumdur. Ancak, hafif derecede tansiyonu olan kişiler oruç tutabilir.

Haberin Devamı

Obez hastalara oruç tutmaları özellikle tavsiye ediyor. Çünkü obez kişiler ramazanda oruç vasıtasıyla kendilerini yemek yeme konusunda kontrol etme fırsatı bulabilir. Ramazan süresince, obez kişilerin oruç tutmasıyla birlikte yağları azalırken, kasları da erime riskiyle karşı karşıya kalabiliyor. Bu nedenle, fiziksel aktivitelere de önem vermek gerekiyor.

RAMAZANDA KİMLER ORUÇ TUTAMAZ?

Orucun, tutan kişilerin sağlığına bir zarar vermemesi halinde tutulmasının anlamlı olacağına dikkat çeken Dr. Ahmet Hamidi, görüşlerini şu sözlerle aktarıyor: “Gün içinde ilaç almaya ihtiyaç duyan kalp ve böbrek hastaları, şeker hastaları, vücut direnci düşük ve aşırı zayıf kişiler, ameliyattan yeni çıkmış hastalar, ağır gebelik geçirenler, loğusalık döneminde olanlar, emziren anneler oruçtan muaftır, yani tutmak mecburiyetinde değildir.

Haberin Devamı

GIDA ZEHİRLENMESİNE KARŞI ALINABİLECEK ÖNLEMLER

Yalnızca yaz aylarında değil, orucun tutulacağı her dönemde gıda zehirlenmelerine karşı dikkatli olmak gerekiyor. Gıdaların nereden alındığına, konservelerin son kullanma tarihine, gıdaların hijyenik koşullarda hazırlanmış olmasına dikkat etmek önem kazanıyor. Yaz aylarında gıda zehirlenmesi riski, sıcak havaların etkisiyle yiyeceklerin çabuk bozulması nedeniyle artıyor. Bozuk etler nedeniyle dizanteri ve tifo gibi hastalıklar görülebiliyor.

Genel olarak ve özellikle iftarda hafif yemeklerin yenmesi; yani yağlı, tuzlu ve hamurlu yiyeceklerin azaltılması, bununla birlikte su kaybını telafi etmek için de bol sıvılı gıdaların alınması, çay ve kahveden kaçınılması; bunların yerine ıhlamur, nane, papatya gibi çayların içilmesi gerekir. Sahurda ise, hafif bir kahvaltı yapılması uygundur.  

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!