Güncelleme Tarihi:
İdrar kaçırma tanısını koymak için öncelikle kadın hastalıkları muayenesi yapılıyor. İdrar tahlili ve kültürüyle önce idrar yolu iltihabı araştırılıyor, ardından üç-dört gün boyunca idrara çıkma alışkanlıklarının takibi isteniyor. İdrar kaçırmayı ölçen stres test ve ped test gerçekleştirilebiliyor. Bazı durumlarda idrar torbasının fonksiyonlarını değerlendiren ve idrar kaçırmanın hangi koşullarda oluştuğunu ve tipini belirleyen ürodinami testi de istenebiliyor. Kadın Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Fuat Demirci, testi anlatıyor: “Mesane dolarken, içindeki basınç değişiklikleri ölçülüyor, sonrasında idrar yapma esnasında mesane kasılma basıncı incelenerek mesane ve idrar borusu fonksiyonları değerlendiriliyor. İdrar torbasının duyarlılığı, kapasitesi, tonisitesi, kaçırma basınçları ve sfinkter fonksiyonları grafik olarak çıkarılıyor.”
Uzmanlar, idrar kaçırmanın üç tipte ortaya çıktığını belirtiyor. Stres tipi gülerken, öksürürken, ağır bir eşya kaldırırken görülüyor. Bu tip idrar kaçırmalara çoğunlukla zorlu normal doğum yaşayan genç kadınlarda olduğu kadar, menopoz sonrasında vajenin canlılığını sağlayan östrojen hormonun çekilmesine bağlı rahim veya vajen sarkması olan kadınlarda da rastlanıyor. Sıkışma tipiyse, daha çok nöro-musküler altyapısı olan bir idrar kaçırma şekli ve kişi gün içerisinde çok sık idrara çıkmasa bile tuvalete gitme ihtiyacı olduğunda, ani kasılma sonucu tuvalete yetişene kadar idrarını kaçırıyor. Bazı durumlarda bu iki tip birlikte görülebiliyor.
Aşırı aktif mesaneli hastaların oluşturduğu üçüncü tipte çok sık idrara çıkmak ve bazen sıkışınca idrar kaçırmak şikayetlerin başında geliyor. İdrar kaçırmanın en sık görüldüğü şeklin stres tipi olduğunu belirten Kadın Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Fuat Demirci ekliyor: “Mesanenin veya idrar tutulmasını sağlayan kas yapısının işlevinin bozulması sonucunda ortaya çıkan bir sorundur. İdrar kaçırma, karın boşluğunun alt kısmını oluşturan, pelvis tabanı olarak adlandırılan ve idrar yapma, dışkılama, vajen fonksiyonlarını da sağlayan kas tabakasının çeşitli nedenlerle zayıflayıp aşağı sarkması sonucu oluşur.” Bu durumun en belirgin nedenleri arasında yaşın ilerlemesi, menopoz, doğumlar, aşırı kilo, kabızlık, sigara içme, kronik öksürüğü sayabiliriz. Yaş ilerledikçe pelvis taban kaslarının, mesane tabanı ve idrar borusunun anatomik desteğinin zayıflaması idrar kaçırmada artışa sebep olur. Kabızlık esnasındaki zorlanma ve kronik öksürük gibi faktörler de karın içi basıncını artırarak pelvik tabana binen yükü çoğaltıyor. Şeker hastalığı, Parkinson, bunama ve multipl skleroz gibi hastalıklarda rastlanan idrar kaçırmaysa, sıkışma tipine giriyor.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Nuri Ceydeli, idrar kaçırmanın hormonlarla ilgisini açıklıyor: “Progesteron hormonu kasları gevşettiği için gebelikte idrar kaçırma şikayetleri daha sık görülür. İlerleyen yaşla birlikte, vücutta östrojen düzeyleri düşünce dokular bütünlüğünü ve gerginliğini kaybettiği için idrar kaçırma yaşanıyor. Yani menopozdan sonraki idrar kaçırma sıklığının artışında yaşın yanı sıra hormonal değişim de rol oynuyor.” Peki bu durumda hormon tedavisine başvurmalı mı? Prof. Dr. Fuat Demirci, bunu kesinlikle önermediklerini, hormonların yan etkileri olduğunun unutulmaması gerektiğini belirtiyor.
Şikayetler şiddetli değilse pelvik taban kaslarının kasılarak güçlenmesini sağlayan yöntemler epey işe yarıyor. Orta ve ileri idrar kaçırma rahatsızlıklarında cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyuluyor. Özellikle aşırı aktif mesane ve sıkışınca idrar kaçırma problemi çeken hastalarda başvurulan Biofeedback’te, vajene yerleştirilen bir cihaz sayesinde hasta pelvis tabanı kaslarını yeterli oranda kasıp kasmadığını anlayabiliyor. Vajinal ağırlıklarla yapılan egzersizlerde 20-90 gram arasında değişen vajinal ağırlıklar en hafifinden ağırına doğru dereceli olarak vajende tutulmaya çalışılarak kaslar güçlendiriliyor. Manyetik sandalye yöntemindeyse vajene herhangi uygulama yapılmadan, hasta manyetik dalgalar yayan bir sandalyeye oturtuluyor ve bu dalgaların etkisiyle pelvik taban kaslarının kasılarak güçlenmesi sağlanıyor. Bunların dışında vajen içine düşük doz elektrik akımı uygulanan bir yöntem de bulunuyor. Bu egzersizlerin düzenli yapılması ve altı-sekiz hafta kadar sürdürülmesi sonuç almak için önem taşıyor.
Çoğunlukla stres inkontinans yaşayan ve ciddi şikayetler sebebiyle sosyal hayatı etkilenen kişilere uygulanan cerrahi yöntem hakkında Prof. Dr. Fuat Demirci bizi bilgilendiriyor: “Lokal anesteziyle gerçekleştirdiğimiz operasyonda idrarın dışarı atılmasını sağlayan idrar borusunun altına bir bant yerleştiriyoruz. Hastanede kalmayı gerektirmeyen, yaklaşık 20-30 dakika süren bu kısa operasyonun uzun dönemde başarı oranı yüzde 90’ın üstünde.”
Kadın Hastalıkları Uzmanı, Prof. Dr. Fuat Demirci, idrar kaçırmada aşağıdaki nedenlere dikkat çekiyor:
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Nuri Ceydeli, alabileceğiniz önlemleri sıralıyor.