Güncelleme Tarihi:
Havaların soğumasıyla her yıl olduğu gibi grip başta olmak üzere pek çok virüs harekete geçti. Hastanelere ateş, boğaz ağrısı ve geçmeyen öksürük şikâyetiyle başvuran çocuk ve yetişkin hastaların sayısında büyük bir artış yaşanıyor.
Kimileri bu rahatsızlıkları hafif atlatırken kimileri daha ağır belirtiler gösteriyor. Hastalıkla mücadelede ilk akla gelen ise çorba, çay gibi sıcak içeceklerden yardım almak oluyor. Ancak aşırı sıcak içecekler kanser riski oluşturabiliyor.
Konuyla ilgili bilgilerine başvurduğumuz Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Alper Yurci, “Üst solunum yolu enfeksiyonlarında yeterli sıvı alımı son derece önemli. Sıvıyla birlikte vitamin ve antioksidanlar da enfeksiyona karşı korunmada ve enfeksiyonu atlatmada çok kıymetli..." dedi. Prof. Dr. Yurci, şöyle devam etti:
"Özellikle yeşil çay, nane, yasemin ve papatya çayı gibi bitkisel çayların sindirim sistemi üzerinde pozitif etkileri olduğu biliniyor. Bu içeceklerin sıcak olarak tüketilmesi sindirim sistemindeki damarların genişlemesine, kan akımının artmasına ve sindirim sistemi aktivitesinin hızlanmasına katkı sağlıyor. Ancak bu noktada içeceğin sıcaklık derecesi çok önemli..."
‘İÇECEĞİN 65 DERECE ÜZERİNDE OLMAMASINA DİKKAT EDİN’
Prof. Dr. Yurci, "Fazla sıcak içecekler; dudak, ağız boşluğu, boğaz ve yemek borusunda sıcağa bağlı hasar oluşturabilir. En önemli problemlerden biri de sıcak içeceklerin yemek borusunda yassı hücreli kanser riskini artırmasıdır” ifadelerini kullandı.
Sıcak içeceklerin 65 derece ve altında içilmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Yurci, “Yapılan bir çalışmada sıcak içeceği 65-70 derecenin üzerinde içme alışkanlığı olanlarda yemek borusu kanserine yakalanma riski 2,4 kat daha yüksek olarak tespit edildi. Bu nedenle su kaynadıktan sonra bir süre soğumasını beklemek son derece önemli. Beklenmiyorsa kaynar içmektense çaya bir miktar soğuk su eklemek gerekiyor” dedi.
Çayın daha sıcak tüketildiği Erzurum ve Ağrı gibi illerimizde yemek borusu kanserine daha sık rastlandığını söyleyen Prof. Dr. Yurci, “Günlük hayatımızın en önemli sıcak içeceklerinden olan çayın çok sıcak tüketilmesi kanser riskini belirgin şekilde artırıyor. Bunu Doğu illerimizde çok fazla görüyoruz. Çünkü çayı günlük 700 mililitreden fazla ve 65 derece sıcaklığın üzerinde içmenin özofagus kanserine neden olduğu pek çok araştırmayla ortaya kondu” dedi.
Sıcak içecek ve yiyeceklerin neden olduğu termal hasar inflamasyon sürecini ortaya çıkarır. Bu hasar kendi kendini sınırlayarak bir tamir mekanizmasıyla iyileşir. Ancak bu termal hasar, tekrar ederse kronikleşir ve düzelme esnasında hücreler şekil değişikliğine uğrar. Bu da sorunun kansere doğru ilerleyişini ortaya çıkarır.
Prof. Dr. Emre Yıldırım‘AŞIRI SICAK İÇECEKLER DİŞ HASTALIKLARINA NEDEN OLABİLİR’
Aşırı sıcak içeceklerin neden olduğu başka sağlık sorunları olduğunu da vurgulayan Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Emre Yıldırım, “Sağlıklı bir dişte sıcak içecek genellikle soruna neden olmazken, dişte mine kısmına tutunan bir hastalık varsa ağrı gibi şikâyetleri açığa çıkarabilir. Şu bilinen bir gerçek ki, dişimizin en sert mine tabakası soğuğa daha hassas olmakla birlikte, ani sıcaklık değişimleri yüzeysel yapısını bozarak diş hastalıklarına neden olabilir” ifadelerini kullandı.
“Sıcak bir içeceğin termal etkisinin hissi her insanda farklı olabilir” diyen Prof. Dr. Emre Yıldırım, “Yani bu durum, kronik bir uyarı sonucu hassaslığını yitirip duyarsızlaşma gibi görülebilir. Bu bir alarm veya uyarı sisteminin bazı şeyleri gözden kaçırma ihtimalinin artması anlamına gelir. Ağrı olmayınca uyaranın maruziyet süresi artar ve iyi veya kötü sonuçlar doğurabilecek olaylar devam eder” ifadelerini kullandı.
Plastik maddelerin insan sağlığı için zararlı olduğu biliniyor. Plastikten yapılan ve kaynamış suyla yapılan içeceklerin konduğu bardaklar çok riskli. Bu plastik bardaklara temas eden ısı, plastiğin içeriğinin ortaya çıkmasına neden olarak içilen sıvıya karışır ve kanserojen bir hal alır.
Prof. Dr. Emre YıldırımFotoğraflar: iStock