Güncelleme Tarihi:
Anne adaylarının değişen hormonları, giderek büyüyen karnı, şişen ayakları bebekle birlikte kaygıları da beraberinde getiriyor. Stresi yenmeyi başaramayan anne adayları korku dolu senaryolarla hamileliği kendine zehrederken bebeğinin zeka gelişimini de riske atıyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Ayşe Duman, anne adaylarına kaygılarını yenmenin yollarını anlatıyor.
Gelecek, Anne Karnında Oluşmaya Başlıyor
İnsanoğlunun anne karnındaki yaşamından itibaren çevrede olup bitenlerden etkilendiğini söyleyen Dr. Ayşe Duman “İnsanın kişiliği, yaşam algısı bu dönemde oluşmaya başlar. Hal böyle olunca mutlu ve huzurlu bir kişiliğin yolu, anne misafirliğinin huzurlu olmasından geçiyor” dedi.
Kaygılar Hem Annenin Hem de Bebeğin Sağlığını Tehdit Ediyor
Kaygılar hem annenin hem de bebeğin sağlığını ve hayatını tehdit ediyor. Dr. Ayşe Duman “Kaygılarla beraber düşük riski artar. Gebeliğe bağlı tansiyon yükselmesi, gebelik şekeri, gebelik zehirlenmesi yoğun stres altında daha sık görülür. Düşük riskiyle birlikte, zamanı geldiği halde doğumu korkusu yüzünden bir türlü başlamayan doğumlar da görüyoruz. Kronik stres altındaki anneler hiç bir engel olmamasına rağmen normal doğum yapamayabilir. Anne adayları hamilelik döneminde normal doğumu öyle büyük bir korkuyla hayal eder ki, zamanı geldiğinde istese bile normal doğuramaz.
Anne Karnındaki Bebek Kaygıyı Hissediyor
Dr. Ayşe Duman, “Annenin kaygıları bebeğin fiziksel gelişimini etkilediği gibi zihinsel ve ruhsal gelişimini de etkiler. Gebeliklerinde endişeli olan annelerin bebekleri anne karnındayken bu endişeyi adeta emer ve hayata tehdit algısıyla başlar. Tehdit algısı bir stres faktörüdür ve stres de insanın sağlığının baş düşmanıdır. Doğru olan şu ki; anne bebeğinin fiziksel sağlığı için dikkat ettiği sağlıklı beslenme, zararlı yiyecek ve içeceklerden uzak kalma gibi hassasiyetleri, bebeğinin ruh sağlığını korumak için de göstermelidir” dedi.
Rahat Bir Hamilelik için Kötü Haberlerden Uzak Durun
Dr. Ayşe Duman, anne adayının çevresinden duyduğu, televizyondan izlediği, internetten okuduğu tüm kötü haberleri kendi başına gelmiş gibi düşündüğünü ve kaygılandığını söylerken “Bu haberleri süzerek okuyun, gerektiğinde doktorunuz aramaktan çekinmeyin. Hamileler bu haberleri okuduklarında sorunların hepsi kendi başına gelmiş ya da gelecekmiş gibi düşünüyor ve kaygılanıyor. Ancak bu sorunların görüme sıklığı yüzde 1-2’yi geçmez. Anne adayları bunlara odaklanıp yüzde 99’luk keyfini kaçırmasın” diyerek hamilelerin haberleri süzerek okumaları gerektiğini hatırattı.