Güncelleme Tarihi:
İnsan, düşünceden oluşur. Düşünce çok güçlü bir enerjidir. Düşündünüz mü hiç neden bazı insanlar bir şeyi başaracaklarına inandıklarında başarabilmekte, neden bir işi yapamayacağına inanan insanlar işi yaparken tökezlemekte ve başarısız olmakta? Neden amansız bir hastalığa tutulan bir kişi mucizevi bir şekilde iyileşebilirken bir başkası yaşamını yitirmekte? Bunların hepsi bilinçaltı zihin ile ilgilidir. Bilinçaltı zihin düşüncelere yanıt verir. Düşündüğümüz ve tekrar ettiğimiz her şey bir telkindir ve tekrarı arttıkça bir inanca dönüşür. Bilinçaltı zihin sorgulamaz, sadece uygular ve düşüncelerimiz bilinçaltı veya bilinçdışı diye adlandırdığımız zihinde birer imgeye dönüşür. Zihinsel imgemizi değiştirdiğimizde yaşamımız da değişir. Zorluklar kalkar, sınırlarımız kalkar ve yaşamımıza çekmek istediğimiz şeyler bize gelir.
Hipnoz bugün kilo vermede en etkili yöntemlerden birisidir. Bunun temel nedeni kişiyi gereksiz yemek yemeye iten duygunun ve güdünün bilinçaltı düzeyde temizlenebilmesi, yanlış yapılan davranışın yine bilinçaltı düzeyde düzeltilebilmesidir.
Hipnoz sonrasında kişiler doyacakları an kendiliğinden, içten gelen bir dürtü ile yemek yemeyi bırakmaya başladıklarını, yemek yemenin sağlıklarını devam ettirmek için yaptıkları bir işlem olduğunu kavradıklarını ve bedenlerinin onlar için ne kadar değerli olduğunu fark etmeye başladıklarını belirtmekteler. Aynı zamanda artık abur cubur yeme istediğinin ortadan kalktığını fark edenlerin çoğu hipnoz sayesinde sporu da kolayca yaşamlarının bir parçası haline getirebiliyorlar.
Bilinçli yapılan çalışmalarda eğer bir sonuç alınamıyorsa bilinçdışı zihinde bunun tersi bir inancın baskın gelmekte olduğunu ya da yeterince motive edici faktörün olmadığını söyleyebiliriz. Bu tarz irade ile kıramadığımız inançları yenmek için bilinçaltı zihne inebilecek bir yöntem gereklidir. Hipnoz bu yöntemlerin en etkilileri arasındadır.
Hipnoz, bilinçli zihin ile bilinçdışı zihin arasında sürekli düşüncelerimizi sorgulayan duvarın aşılması ve tercih edilen yönde düşüncelere yanıt vermesidir. Bilinçli haldeyken bilinçdışı zihnin inançlarını koruyan bir duvar vardır ve bu duvar verdiğimiz telkinin reddini veya kabulünü sağlar, bunu da içerideki inancın kuvvet derecesine göre yapar. İçerideki bir inanç kesinlikle bir şeyi başaramayacağına dair ise başaramaz. Başaramama inancı az ise başarma ihtimali yükselir. Başarabileceğini bilirse başarır. Bilinçdışı zihin sadece uygular, sorgulamaz. Örneğin; fabrika işçileri üzerinde yapılan bir çalışmada, suçluluk duygusu yüksek kişilerin daha fazla kazaya maruz kaldığı görülmektedir çünkü suç bilinçdışı zihinde karşılık olarak cezayı getirir ve zihinde cezalandırılmayı hak eden gizli bir imge oluşur.
Hipnoz hem bilinçdışı zihnimize imgeleri yerleştirmek hem de bir sorunun köküne inebilmek için kullanılır. Bir inancın sebebine inildiğinde o an oluşan bakış açısı değiştirilebilir ve değişen bakış açısı kişinin değişimini beraberinde getirir çünkü algısı farklı olur. O sınırlı algıdan çıkar. Bir engel ortadan kalkar ve artık farklı görebilir ve hissedebilirsiniz.
Her normal kişi hipnoza girebilir. Filmlerde gördüğünüz hipnoz zihninizde yanlış inançlara yol açabilir. Hipnozda bilinç kaybolmaz sadece bir izleyici konumuna geçer. Hipnozdan çıkamamak diye bir şey de yoktur. Siz istemediğiniz sürece hipnoz da olmazsınız. Bu yüzden kimse beni hipnoz edemez gibi yanlış bir inanç yersizdir. Evet, sizi kimse hipnoz etmiyor. Size sadece bilinçaltınızı kontrol edebilmek öğretiliyor ve bunu siz izin verdiğiniz ve istediğiniz için çalıştığınız kişiyle birlikte yapıyorsunuz. Şimdiden olumsuz düşünceleri tersine çevirmeye başlayın ve bunların sadece bir düşünce olduğunu kabul edin. Yapmak istediğiniz şeyi bir başkası yapabiliyorsa emin olun bunu siz de yapabilirsiniz, aynı potansiyel sizde de var.