Hiçbir şey göründüğü gibi değildir: Almarpa’nın Gizemi

Koray Avcı Çakman imzalı Almarpa’nın Gizemi, 2011 Tudem Edebiyat Ödülleri’nde birincilik ödülüne değer görülen eser bugün okuyucularına sunulacak. Kapağının açılmasıyla genç okurlarını efsanelerle dolu bir macera sürükleyecek.

“Hiçbir şey göründüğü gibi değildir aslında. Cam dediğin elmas gibi parlar ay ışığında. İnsanın seyircisi yalnız insan mı? Kuşlar da insanlar kadar meraklı... Yaşamın olduğu yerde elbet merak da olmalı… Dedik ya yalnız insanoğlu değil, daldaki maymun, suda balık, yerdeki kedi, kurnaz tilki, sahibine sadık köpek, havadaki kuş da meraklı…”

Kaunos... Köyceğiz’in ayaklı gölü... Sığla ağaçları... Karetta karettalar... Mavi Ege ve kuşlar... İlginç ve çarpıcı efsaneler... Dostluk, gizem ve macera…

Büyük şehirden ailesiyle birlikte Köyceğiz’e taşınan Arda’yı orada edindiği üç yakın arkadaşı, “Kuşçu” diye bilinen, sık sık omzuna tüneyen konuşkan papağanıyla ilginç, renkli bir kişilikle tanıştırır. Bu dört kafadar çocuğu teknesiyle gezdiren Kuşçu, renkli ve aykırı kişiliğinin yanı sıra kültürlü biridir ve bu tekne gezilerinde çocuklara düşündürücü mesajlar içeren efsaneler ve öyküler anlatır: Yelkovan Kuşlarının Hikâyesi, Ayaklı Göl, Meraklı Hubara Kuşu, Mavi Gagalı Pelikan ve Martı Efsanesi gibi.

Ama Kuşçu ilginç ve kültürlü olduğu kadar gizemli bir karakterdir ve bazı davranışları, dört kafadarda kuşkular doğurur: “Sakın Kuşcu tarihî eser kaçakçılığı yapan bir suç şebekesinin bir parçası olmasın?” Kuşçu’yu seven ama bu kuşkuların uyandırdığı merakla güdülenen dört çocuk, kendilerini gizem ve heyecan dolu polisiye bir maceranın içinde bulur.