Güncelleme Tarihi:
Son haftalarda hastanelerin acil servisleri dolup taşıyor. Okullarda çocukların, iş yerlerinde yetişkinlerin ortak bir sorunu var: Şiddetli öksürük. Çok sayıda insan başta öksürük olmak üzere eklem ağrısı, boğaz ağrısı ve burun akıntısı şikayetleri ile doktora gidiyor. Hatta bazı uzmanlar “Ülkede bir öksürük salgını var” diyerek durumun ciddiyetine vurgu yapıyor.
Öte yandan doktorlar aynı anda iki, bazen üç viral enfeksiyon teşhisi konan hastalar olduğunun da altını çiziyor.
Peki gerçekten bir hastalık salgını söz konusu mu ve en önemlisi birden fazla viral enfeksiyona yakalanmak mümkün mü? Dahiliye Uzmanı Dr. Yavuz Burak Tor ile Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Anıl Doğan tüm merak edilenleri anlattı.
"EVET, ÜLKEDE BİR SALGIN VAR"
“Ülkede bir virüs, hastalık salgını söz konusu mu?” diye sorduğumuz Dr. Yavuz Burak Tor, “Evet, şu an ülkemizde İnfluenza A salgını mevcut. İnfluenza virüsü grip hastalığına sebep olan virüstür. Terminoloji konusunda toplumun büyük bir kesiminde kafa karışıklığı olabiliyor. İnfluenza virüsü toplumda domuz gribi (H1N1) salgını ile farkındalık yarattı. Grip terimini nezle ve diğer hafif viral solunum yolunum enfeksiyonlarından farklı olarak sadece influenzanın sebep olduğu klinik tablo için kullanıyoruz” dedi.
ÖKSÜRÜK, EKLEM, BAŞ VE BOĞAZ AĞRISI İLE HASTANEYE GELİYORLAR
İnsanların en çok ateş, yaygın ve şiddetli kas ve eklem ağrıları, öksürük, baş ağrısı ve boğaz ağrısı gibi semptomlarla hastaneye geldiklerinin altını çizen Burak Tor şu bilgileri verdi:
-- İnfluenzanın neden olduğu grip hastalığında özellikle ilk günlerde yüksek ateş dirençli seyredebiliyor. Yüksek ateş influenzanın diğer birçok viral enfeksiyondan ayırt edici özelliği. Şiddetli kas eklem ağrıları ve halsizlik de yine tipik özelliklerindendir.
-- Burada önemli husus, salgın dönemlerinde yüksek ateşin diğer sebepleri olan bademcik enfeksiyonu, Covid-19, zatürre gibi sebeplerin göz ardı edilmemesidir. Bu nedenle tarafımıza yüksek ateş şikâyeti ile başvuran her hastanın ayrıntılı olarak değerlendirilmesi gerekiyor.
YÜZDE 200’LERE VARAN ARTIŞ SÖZ KONUSU
Dr. Yavuz Burak Tor, “Genel olarak solunum yolu enfeksiyonları ve influenza vakalarındaki artış için net bir oran vermek çok zor. 2020 ve 2021 yıllarında Covid-19 pandemisine karşı alınan önlemler nedeniyle koronavirüs dışı enfeksiyonlarda ciddi bir düşüş gerçekleşmişti. Hepimizin bildiği üzere, Covid-19’a sebep olan SARS-CoV-2 virüsünün yeni mutantlarının daha hafif hastalık tablosuna sebep olmaları ve ölüm oranlarında belirgin düşüş olmasından sonra tüm dünyada pandemide uygulanan katı önlemler esnetilmiş ve bir normalleşme sürecine girilmişti” dedi ve ekledi:
“Aslında, bu normalleşme süreci sonrasında 2022-2023 sonbahar-kış döneminde Covid-19 dışı solunum yolu enfeksiyonlarında 'rebound' bir artış ile karşılaşmıştık. Bu sene de günlük pratikte bu 'rebound' artışın devam ettiğini görüyoruz. Kliniğimiz bazında konuşacak olursak, geçen seneye kıyasla hem influenza hem de Covid-19 dışı viral solunum yolu enfeksiyonlarında yüzde 200’lere varan bir artış olduğunu söyleyebiliriz.”
Hem viral hem de bakteriyel enfeksiyonlarda geçerli olmak üzere, aynı anda farklı enfeksiyonların gelişmesi (koenfeksiyon) veya bir enfeksiyonun üzerine ikincil diğer bir enfeksiyonun gelişmesi (süperenfeksiyon) mümkündür. Hastaların birden fazla virüs ile enfekte olduklarını anlamaları maalesef mümkün değildir. Çünkü viral enfeksiyonların birçoğunun semptomları birbirine çok benzemektedir. Günlük pratikte ileri yaş, diyabet, kronik akciğer ve kalp hastalıkları, bağışıklık yetmezliği gibi risk faktörü olmayan hastalarda viral solunum yolu enfeksiyonlarının temel tedavisi destek tedavilerdir ve hangi virüsün hastalığa sebep olduğunu kanıtlamak gibi bir kaygımız genellikle yoktur. Çünkü hayatı tehdit edici bir klinik tablo gelişme ihtimali çok düşüktür ve birçoğunun spesifik tedavisi yoktur.
Dr. Yavuz Burak TorBU BELİRTİLER VARSA MUTLAKA DOKTORA GİDİN
Dr. Yavuz Burak Tor, göz ardı edilmemesi gereken hastalık belirtilerini şöyle sıraladı:
-- Özellikle viral solunum yolu enfeksiyonlarını göz önüne aldığımızda, dirençli yüksek ateş ve nefes darlığı gelişen tüm hastaların bir hekim tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.
-- Viral enfeksiyonlar bazen vücudumuzda solunum yolları dışında bazı diğer hayati organları da etkileyebildiği için göğüs ağrısı (kalp ve kalp zarı enfeksiyonunun bir bulgusu olabilir), bilinç bulanıklığı (meningoensefalit dediğimiz, beyin ve beyin zarı enfeksiyonunun bir bulgusu olabilir) olan tüm hastaların ivedilikle bir hekim tarafından değerlendirilmesi gerekir.
-- Ayrıca, yukarıda bahsettiğimiz yüksek riskli hasta gruplarının kötüleşmeden erken değerlendirilmeleri ağır hastalık tablosunun ve bazı komplikasyonların gelişmesini önlemektedir.
-- Son olarak ileri yaş grubunda klasik enfeksiyon bulguları çok daha silik olabilir, yüksek ateş görülmeyebilir. Özellikle demansı ve nörolojik hastalıkları olan kişilerde, enfeksiyonun bulguları genel durumda düşkünlük, iştahta azalma, iletişim ve bilişsel fonksiyonlarda düşüş şeklinde olabilir. Bu bulgular gelişen hastaların da mutlaka bir hekim tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.
ÇOCUKLAR ARASINDA DA DOMUZ GRİBİ YAYGIN
Peki ya çocuklar... Çocuklar arasında da bir hastalık artışından bahsedilebilir mi?
“Kış ayları salgın hastalıkların bir arada görüldüğü zamanlar. Dışarının soğuk olması nedeniyle kapalı ortamlarda insanların daha fazla vakit geçirmeleri, soğuk algınlığı olarak tanımlanan virüs ve bazı bakteri hastalıklarının artışında en önemli rolü oynuyor. Mevsimsel salgınların sebeplerinden olan virüslerin başında grip virüsü olarak bilinen influenza geliyor. İnfluenza 3 tipten oluşuyor ve bunlardan iki tanesi İnfluenza A ve İnfluenza B, insanlar arasında mevsimsel salgınlara neden oluyor. İnfluenza B virüsü genellikle çocuklarda görülen daha hafif türüyken İnfluenza A türü H1N1 türü yani ‘domuz gribi’ diye bilinen türdür” diyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Anıl Doğan, bu yıl sezonun ortalarına gelmişken klinik gözlemlerine göre, İnfluenza A yani domuz gribi türünün daha baskın olduğunu söyledi.
BİRDEN FAZLA VİRÜS ENFEKSİYONUNU AYNI ANDA GEÇİREN ÇOCUKLAR DA AZ DEĞİL
Anıl Doğan, “Çocuk hastalıkları kış aylarında katlanarak artıyor. Hastanelere en sık başvuru nedenleri olan öksürük, burun akıntısı, baş ve boğaz ağrısı, ateş ve halsizlik gibi bulgular tüm üst solunum yolu enfeksiyonlarında ortaktır. Hangi virüsün alınmış olduğu genellikle bu bulgulara bakılarak anlaşılamaz” dedi ve ekledi:
“Birden fazla virüs enfeksiyonunu aynı anda geçiren çocukların sayısı da az değil. Bunun en önemli nedeni virüslerin bağışıklık sistemini zayıflatması ve birbirlerinin görülme ihtimalini artırması. Covid-19, RSV, adenovirüs, influenza virüsleri ve Beta bakterisi bir arada görülen enfeksiyon etkenleri olarak karşımıza çıkıyor. Bu hastalıkların hiçbiri kalıcı bağışıklık bırakmadıkları için her yıl en az bir defa çocuklar ve yetişkinler tarafından geçirilebilir. Bazen kış sezonu olarak tanımladığımız kasım-mart ayları içinde iki hatta üç kez bile geçirilebiliyorlar.”
İŞTE ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN EN YAYGIN BELİRTİLER…
“Tüm üst solunum yolu hastalıklarında görülen benzer bulgular grip virüsünde de görülür ancak özellikle domuz gribi bazı bulgularla diğer virüslerden bir nebze ayrılır” diyen Doğan, çocuklarda sık görülen domuz gribi belirtilerini sıraladı:
-- Boğaz ağrısı tarif eden hastanın belirgin bir muayene bulgusu yoktur.
-- Dirençli, genelde 38,5 derece üzeri ateş vardır ve ateş düşürücüye cevabı geç ve kısıtlıdır.
-- Çok ciddi halsizlik, kas ve eklem ağrıları vardır.
-- Sistemik etkili diğer virüsler gibi İnfluenza da kusma ve ishal yapabilir.
İnfluenza diğer virüs hastalıkları içinde ayrı bir yere sahip çünkü tedavisi ve en önemlisi aşısı vardır. Bu nedenle de şikâyeti olan hastalarda bu virüsü ayırt etmek önemlidir. Covid-19 dahil olmak üzere dünya üzerinde çoğu virüsün hala tedavisi yoktur fakat İnfluenzanın bir tedavisi vardır. Bu da önemlidir çünkü bu virüsün ilacı eğer şikayetler başladıktan sonraki 2 gün içinde kullanılmaya başlanırsa, pnömoni (zatürre) ve orta kulak enfeksiyonu (otit) gelişme ihtimalini azaltır. Daha önemli olanı ise bir aşısının olmasıdır. Grip de kalıcı bağışıklık bırakmaz fakat her yıl yenilenen aşı sayesinde sezon içerisinde hastalığa yakalanma, yakalanılsa bile şiddetli geçirme ihtimalini belirgin azaltır.
Uzm. Dr. Anıl Doğan