Güncelleme Tarihi:
Takvimler 1976 yılının yaz aylarını gösterirken, Timothy Cleve Abbott, apar topar hastaneye kaldırıldı. Ayağındaki kan toplanması enfeksiyon kapmış ve bütün bacağına yayılmıştı.
Acil serviste doktorlar enfeksiyonun yayılmasını önlemek için Abbott'a penisilin iğnesi yaptı. Ancak iğne, Abbott'ta çok güçlü bir alerjik reaksiyona yol açtı ve "bedeninden ayrılmasına" neden oldu.
ABD'nin Teksas eyaletinin Austin şehrinde yaşayan bir müzisyen olan Abbott, bu yaşadıklarının hayatını tamamen değiştirdiğini ve gerçekliğin doğasına farklı bir gözle bakmasına yol açtığını söyledi.
Bugün 68 yaşında olan Abbott, hayatının ilerleyen aşamalarında da ölüme yakın deneyimler yaşadığını belirterek, "Her üç kişiden birinin bu tecrübeleri birden fazla kez yaşamasının bir sebebi olduğuna inanıyorum" dedi.
BAŞTA ÖNEMSEMEDİ AMA ZAMANLA YÜRÜYEMEZ HALE GELDİ
Daily Mail'e konuşan Abbott, "Her şey 1976 yazında başladı. Yeni mezun olmuştum ve yeni bir çift ayakkabı satın almıştım. Ayakkabı ayağımı vurdu ve kan toplanmasına neden oldu. Başta bunu önemsemedim ama zaman içinde kan birikimi büyüyüp dizimin üstüne kadar çıktı. Artık yürüyemez olmuştum" dedi.
Bu vaziyeti gören arkadaşları Abbott'ı hastaneye götürdü. Doktorlar acil serviste Abbott'ın bacağını yarıp kanı akıttıktan sonra enfeksiyonun yayılmasını önlemek için penisilin iğnesi yaptı. Ancak Abbott'ın bu antibiyotiğe karşı çok güçlü bir alerjisi olduğunu kendisi dahil hiç kimse bilmiyordu.
Abbott, iğne yapılır yapılmaz yere yığıldığını belirterek, "Anında vücudumdan ayrıldım. Vücudumun yere düştüğünü ve beton zemine çarptığını gördüm. Hastanedeki çalışanlar çıldırıp bağırıp çağırmaya başladı. Bir an sonra kalp masajıyla beni hayata döndürmeye çalışıyorlardı" dedi.
Ölmüş bedenini yerde gördüğü halde "çok sakin" bir deneyim yaşadığını da sözlerine ekleyen Abbott, "Panik filan yapmamıştım. Sadece oradaydım" diye konuştu.
Üç dakikanın ardından kalp masajının etkisiyle Abbott hayata döndü ve düştüğü sırada başını yere çarptığı için kafatası röntgenine gönderildi.
ALTI YIL SONRA BİR DAHA
Abbott, ikinci ölüme yakın deneyimini altı yıl sonra Guadalupe Irmağı'nda şişme botla gezerken yaşadığını söyledi.
Abbott, "Normalde ağır akan bir ırmaktı ama o gün ağır akmıyordu. Normal seviyesinden 6 metre daha derindi. Ama yine de girdik suya çünkü gençtik ve aptaldık. Bir noktada türbülansa yakalandım ve suya düşüp dibe girdim. Nefes alamıyordum ve gözlerim röntgen gibi görmeye başladı. Bunu başka türlü açıklayamıyorum" dedi.
Suyun dibine inen Abbott, ayaklarını çırparak yüzeye çıkmaya çalıştığını belirterek, "Bir el gördüm ve içgüdüsel olarak uzanıp o eli tuttum. O da beni yukarı çekti. Kendime geldiğimde su tükürüyordum. Bu hikâyenin en tuhaf tarafı hayatımı kurtaran kişiyi tanıyor olmamdı. O da benimle aynı şehirde 650 kilometre uzakta yaşıyordu. Benimle aynı gün aynı yerdeydi, başka arkadaşlarıyla vakit geçiriyordu" dedi.
Her iki olayda da bir "sonsuzluk" hissi yaşadığını söyleyen Abbott, "Vücudumun içinde olmadığımı biliyordum. Televizyonda gördüklerimize benzer bir şekilde kendimi yukarıdan izliyordum" dedi.
HAYATA VE ÖLÜME BAKIŞI DEĞİŞTİ
Bu deneyimlerin hayata ve ölüme dair bakış açısını değiştirdiğini söyleyen Abbott, "Öbür dünyanın penceresini ya da kapısını bir kez araladığınızda bunun sizde ömrünüz boyunca geçmeyen bir iz bıraktığına inanıyorum. Çok da anlayamadığınız şeylerle temas edebiliyorsunuz. O zamandan bu yana başımdan bazı tuhaf hikâyeler geçti ve ben bütün bunların bağlantılı olduğunu hissediyorum" dedi.
İki kez ölüme yakın deneyim geçirdikten sonra, merhum büyükannesi Theresa Rigby'nin kendisini izlemeye başladığına inandığını da sözlerine ekleyen Abbott, "Ben bir Hristiyan olarak doğup büyüdüm ama bu olayları yaşadıktan sonra reenkarnasyona inanır oldum" diye konuştu.
Abbott, kendisi gibi ölüme yakın deneyimler yaşayan başkalarıyla konuştuğunu, onların da benzer şekilde farklı olgulara inanmaya başladığını belirterek, "Bu insanların bazıları benim yaşadığımın çok ötesinde şeyler yaşamışlardı. Bu tecrübeler sayesinde hayatın sırlarını keşfetmek üzere bir yolculuğa çıktım. Neredeyse hiç kimsenin öldüğümüzde ne olduğunu bilmediğine inanıyorum. Ama bunu çözebilmemiz için birçok ipucu var. Bazı insanlar, henüz anlayamadığımız şeylere giden bir yol olmalarını sağlayan becerilere sahip" dedi.
Abbott, o zamandan bu yana çeşitli türlerde pek çok şarkı yazdığını, şarkılarının birçoğunun yaşam ve kayıp temalarını işlediğini de sözlerine ekledi. Başından geçenleri insanlara müzik yoluyla aktarmak ve "doğru yolda" yaşamak istediğini vurgulayan Abbott, "İnsanlığın doğru tarafı olduğumuza gerçekten inanıyorum. Hepimiz burada bir sebep için varız ve birbirimize yardım etmemiz gerekiyor. Böylesi kaoslu bir dünyada bunu söylemek yapmaktan daha zor elbette ama büyük bir güç olduğuna inanıyorum. Günlük hayatımızda o kadar çok ıvır zıvır var ki hayattaki gerçek anlamları bulmakta gerçekten zorlanıyoruz. Başınızdan geçen, sizi etkileyen, cevapların ne olduğunu bulmak için dışarıya baktınız kadar içeriye de bakmanıza neden olan çılgın deneyimler bu zorluğu kırmaya yardımcı oluyor" ifadelerini kullandı.
Daily Mail'in "I had a near-death experience after doctors injected me - it changed my view of religion and reality" başlıklı haberinden derlenmiştir.