Güncelleme Tarihi:
Estima Araştırma Şirketi’nin ülke genelinde 12 şehirde, 18-55 yaş arasında ABC1C2 sosyo-ekonomik gruplardaki kişiler arasında yaptığı araştırmaya göre; günlük yaşamda her 10 kişiden 9’u ter kokusuna maruz kalıyor. Kadınlar (%91) ter kokusuyla erkeklere (%85) kıyasla daha çok karşı karşıya kaldıklarını söylüyor.
Türk insanının günlük hayatında yaklaşık 1,5 saati toplu taşıma araçlarında geçiyor. Düzenli olarak ter kokusuna maruz kalanlar, en çok %77 ile toplu taşıma araçlarında ter kokusundan muzdarip oluyor. Bu kişilerin %54’ü ter kokusunun toplu taşıma tercihlerine etki ettiğini, %32’si ise koku sebebiyle toplu taşıma aracı kullanmadığını söylüyor. Toplu taşımayı %26 ile ofiste/iş yerinde diyenler takip ediyor.
Araştırmaya katılanlara göre, rahatsız edici ter kokusunun ilk nedeni %60 ile düzenli duş almamak, %46 ile deodorant kullanmamak, %27 ile ise karşılıklı saygı eksikliği olarak belirtiliyor. Bulunulan yerde ter kokusu varsa ilk yapılan hareket %53 ile o ortamı terk etmek. %39 cam açıyor, %20 ortama parfüm sıkıyor, yoğunluğu kadınlardan oluşan %17 ise koku almamak için burnunu kapatıyor.
Araştırmaya katılan kişilerin gün içinde maruz kaldıklarını söyledikleri kötü kokular arasında ilk akla gelen %88 ile ter kokusu. Çöp kokusu ve tuvalet kokusu ter kokusunun ardından geliyor.
Hayatın gün içinde değişen ritmine göre kalp atışlarımız hızlanır ve yavaşlar, buna bağlı olarak vücut ısımız sürekli değişir. Vücudumuzdaki bu ısı değişikliği hangi mevsimde olursak olalım, günün her anında terleme ile sonuçlanır. Toplu taşıma araçlarında, spor yaparken, ofiste, iş yoğunluğunda, heyecanlanınca, stresli anlarımızda, hatta acılı bir yemek yerken bile terleriz. Vücudun normal bir reaksiyonu olan terleme, önlem alınmadığı durumda ter kokusu ile sonuçlanıyor.
Araştırmaya katılan kişilerin %58’i hiçbir zaman ter kokmadığını, çünkü buna dikkat ettiklerini söylüyor. Sadece spor yaptığımda ter kokarım diyenlerin oranı %14. 10 kişiden 7’si bazı insanların “ne yaparsam yapayım ter kokuyorum, tenim böyle kokuyor” söylemini bahane olarak değerlendiriyor. Araştırmaya göre AB SES grubunun spor yapma oranı C1C2’ye kıyasla daha yüksek. C1C2 SES grubu gerek duymadığı için deodorant kullanmadığını söylüyor.
Araştırmada yakın arkadaşınız ter koksa ne yaparsınız? sorusuna yoğunlukla 45-55 yaş arası %62 “dostane bir şekilde uyarmak” diye cevap verirken, %34 sessizliğini bozmuyor. Katılımcılar, ter kokusu için ilk çözümün %52 ile “kişisel bakım konusunda bilgilenmek” olduğunu söylerken, “deodorantı kişisel bakım rutinine sokmak” önerisi ise %36 ile 2. sırada yer alıyor.
Erkeklerin %57’si, kadınların %43’ü deodorant kullanmadığını söylerken, “Sevgiliniz ter koktuğu için ilişkinizi bitirir misiniz?” sorusuna erkeklerin “evet” deme oranı kadınlardan 2 kat daha yüksek. Deodorant kullanma oranı daha düşük olduğu halde erkekler ilişkilerini bitirmeye kadınlardan daha yatkınlar.
Günlük hayatın koşuşturması içerisinde, duşun sadece 3 saat süren etkisi geçse bile dünyanın bir numaralı deodorant markası Rexona, ter kokusu önleyici anti-perspirant formülüyle 48 saate kadar koruma sağlıyor. Ferahlık etkisi gün boyunca sürüyor.