Güncelleme Tarihi:
Prof. Dr. Oral, "Üreme çağındaki her 10 kadının 1’inde görülmektedir. Dayanılmaz ağrılara yol açabilen endometriozisin tanı ve tedavisinde gecikmelerin önüne geçebilmek için toplumda bu hastalığın farkındalığını artırmaya çalışıyoruz" dedi.
Prof. Dr. Oral, derneklerinin 10 yıl önce uzman hekimlerce kurulduğunu, kuruluşlarından bugüne kadar endometriozis hastalığı ile ilgilenen hekimlerin bilgilerini, konu ile ilgili ulusal ve uluslararası toplantılar düzenleyerek, güncellemeyi ayrıca hekimler arasında doğru bilgi ve yaklaşımın edinilmesini sağlamayı amaçladıklarını söyledi. Prof. Dr. Oral, derneğin diğer kuruluş amaçlarının ise halkı endometriozis hastalığı ile ilgili doğru bilgilendirmek, hastalara konu ile ilgili paylaşım yapma imkanı vermek ve toplumda endometriozis farkındalığını artırmak olduğunu belirtti. Hastalığın, rahim iç tabakasını oluşturan endometrium dokusunun rahmin dışındaki organlarda yerleşmesiyle oluştuğunu kaydeden Oral, şunları söyledi:
"Endometriozis diğer adı ile ’çikolata kisti’ hastalığı son yıllarda kadınlarda ve genç kızlarda daha sık görülmeye ve duyulmaya başlayan bir hastalıktır. Endometriozis hastalığı rahim iç tabakasını oluşturan endometrium dokusunun rahmin dışındaki organlarda yerleşmesi ile oluşmaktadır. Her 10 kadından 1’inde dayanılmaz ciddi ağrılara yol açabilen endometriozis hastalığının tanı ve tedavisinde gecikmelerin önüne geçebilmek için toplumda endometriozis hastalığının farkındalığını artırmaya çalışıyoruz. Endometriozis hastalığında tanıya kadar geçen sürenin ortalama 7 yıl olduğu düşünüldüğünde bu hastalığın gerek diğer branş hekimleri gerekse toplumda kadınlar ve genç kızlar arasında bilinilirliğini artırmak kadın sağlığına yapılacak en önemli katkılardan biri olacaktır."
Hastalığın daha çok 30’lu yaşlarda görüldüğünü dile getiren Prof. Dr. Oral, "Endometriozis bir üreme çağı hastalığıdır ve en çok 30’lu yaşlarda görülür. Ağrılı adet, ağrılı ilişki ve kronik kasık ağrısı olan kadınlarda yüzde 70 oranında görülmektedir. İnfertilite problemi olan kadınlarda yüzde 30- 40 oranında görülmektedir. Genel olarak üreme çağındaki her 10 kadının 1’inde görülmektedir. 13- 19 yaş grubunda endometriozis sık görülmemekle birlikte şiddetli adet ağrısı olan ve de ağrı kesicilere cevap gözlenmeyen genç kızlarda endometriozis bulunma sıklığı yüzde 70’tir. Sık, fazla ve uzun adet görme, erken adet görmeye başlama, geç menopoza girme, beyaz ırk, infertilite, doğuştan rahim anomalileri, ailede endometriozisle etkilenmiş birey olması, yağlı yiyeceklerle beslenme, et tüketimini fazla olması, fazla kafein tüketimi, zayıf ve uzun boy, sarışın ve kumral olmak risk faktörleri arasında sayılmaktadır" diye konuştu.
Prof. Dr. Oral, hastalığın belirtilerinin şunlar olduğunu kaydetti:
"Ağrılı adet, ağrılı cinsel ilişki, infertilite, kabızlık, hazımsızlık, şişkinlik, karın ağrısı, pelviste yani karın alt kısmında rahatsızlık hissi, adet düzensizliği, adet öncesi lekelenme, sık idrara çıkma, kanlı idrar, yan ağrısı endometriozisi akla getiren hasta şikayetleridir. Zaman zaman hiç şikayet oluşturmaz ve ameliyat ya da ultrasonografi esnasında görülür. Endometriozis tedavisinde medikal ilaç kullanımı ve cerrahi olmak üzere 2 temel yaklaşım vardır."
Her yıl martta tüm dünyada ’endometriozis farkındalık ayı’ gerçekleştirildiğini belirten Prof. Dr. Oral, hastalığın üreme sağlığına olumsuz etkilerinin yanında kronik yorgunluk, sürekli karın ve kasık ağrıları, şişkinlik oluşturarak, kadının psikolojisini, aile ve iş yaşantısını, geleceğe dair planlarını sekteye uğratabileceğini kaydederek, şöyle konuştu:
"Biz de Mart 2019’da endometriozis hastalığında tedavinin yanında beslenme ve egzersizin önemini vurgulamak için ’EndoMutfak Workshop’ ve yoga uygulamaları gibi etkinlikler planladık. Ayrıca ’Endo Okulda’ projemiz kapsamında Ankara’da iki okulda endometriozis hastalığını genç kızlarımıza anlatacağız. Endometriozis, üreme sağlığına olumsuz etkilerinin yanında kronik yorgunluk, sürekli karın ve kasık ağrıları, şişkinlik oluşturarak bir kadının psikolojisini, aile ve iş yaşantısını, geleceğe dair planlarını sekteye uğratabilir. Mesane ve bağırsaklar başta olmak üzere pek çok organı etkileyerek yaşam kalitesini bozabilir. İşte bu yüzden mart ayında yayınlanacak kısa bir belgesel filmi hazırlanmasına destek vererek tüm bu konuları vurgulamak istedik. Tamamı endometriozis hastası olan kadınlar yaşadıklarını samimi bir şekilde bizlerle paylaştılar. Tecrübelerini, yaşadıklarını ve bu hastalık ile yaşamlarını sürdürürken neye ihtiyaçları olduğunu anlattılar."
DHA