Hepatit B belirtileri ve tedavisi

Hepatit B’ye ülkemizde sık rastlanıyor ve ortalama taşıyıcılık oranı yüzde 4. Yani her 25 kişiden birinin vücudunda hepatit B virüsü kronik olarak bulunuyor. Prof. Dr. Hakan Şentürk; hepatit B belirtileri, hepatit B aşısı ve tedavisi hakkında bilgiler verdi. 

Türkiye’deki hepatit B’li kişilerin yüzde 80’inde inaktif taşıyıcılık yüzde 20’sinde ise aktif infeksiyon saptandığını dile getiren Şentürk şöyle devame diyor:

“Bütün bunların anlamı nedir? Bir kere en baştan şunu belirtmek gerekir ki, hepatit B, saptandığı ve kontrol altına alındığı taktirde korkutucu bir hastalık değildir. Türkiye’de yaşayan herkesin, eğer daha önceden tahlil yapılıp hepatit B’ye karşı aşılanmamışsa, HBsAg, Anti-HBs, ve Anti-HBc tetkiklerini güvenilir bir laboratuarda yaptırdıktan sonra bunların sonuçlarıyla Gastroenteroloji Uzmanına başvurması gerekir. Sonuçlara ve sıklık sırasına göre, aşağıdaki yaklaşımlar ortaya çıkabilir:

1- Kişi, hepatit B virüsü ile hiç karşılaşmamıştır. Bu durumda aşı uygulanmasında yarar vardır.

2- Kişi genellikle farkında olmadan, hepatit B geçirmiştir ve iyileşerek hastalığa bağışık hale gelmiştir. Bu kişiler, aşılı olanlarla aynı statüde değerlendirilebilirler.

3- Kişide hepatit B virüsü vardır. Bu durumda Gastroenteroloji Uzmanı, o kişiyi muayene edecek, gerekli kan tahlilleri ve ultrasonografi yapılacak, gerektiğinde de karaciğer biyopsisi yapılarak, tedavi gerekip gerekmediği ve gerekiyorsa, hangi tedavinin yapılacağı konusunda karar verilecektir."

Hepatit B nedir?

Hepatit B, hafif bir hastalıktan ömür boyu süren, siroz ve karaciğer kanserine yol açabilen farklı sonuçları olabilen bir karaciğer hastalığıdır. 

Hepatit B nasıl bulaşır?

"En çok kafa karışıklığına yol açan sorulardan birisi bulaşma konusudur. Bir kere şunu belirtmek gerekir ki, hepatit B sosyal temasla bulaşmaz: Yani hepatit B taşıyıcısı ile aynı ortamı paylaşmakla hepatit B bulaşmaz. Standard yollarla yıkanmış, tabak, bardak gibi malzemelerle de bulaşması söz konusu değildir.

Toplumdaki insanların yarısına yakınında;

• Hepatit B’ye karşı doğal veya aşı ile kazanılmış bağışıklık olduğu,

• Hepatit B bulunanlardan inaktif taşıyıcı olanlarda zaten viral yükün ve dolayısıyla bulaştırma riskinin düşük olduğu,

• Hastalığı saptananların da tedavi ile bulaştırma potansiyeli çok zayıf hale getirildikleri göz önüne alınırsa, aslında artık şehir kesiminde bulaşmanın seyrek olduğu söylenebilir.

Ancak, sosyo-ekonomik yönden geri kalmış bölgelerde hala ciddi bir bulaş riski mevcuttur. Çünkü insanların çoğu hasta hepatit B virüsünü taşıdıklarını bilmemektedirler. Genellikle, çok fazla sayıda kişi bir arada yaşamaktadır ve tıraş bıçağı, diş fırçası karışmaları olmaktadır. Bunun ötesinde doğumlar esnasında da anneden yenidoğana bulaşması söz konusudur."

Hepatit B belirtileri

• Ateş
• Halsizlik
• İştahsızlık
• Bulantı-kusma
• Karın ağrısı
• İdrar renginde koyulaşma
• Sarılık (göz ve ciltte sararma)
• Eklem ağrısı

Hepatit B tedavisi

"Hepatit B taşıyıcısı olduğu anlaşılan kişinin başlangıç ve periyodik değerlendirmelerinin konuda tecrübeli bir gastroenteroloji uzmanı tarafından yapılmasında yarar vardır. Çünkü hepatit konusu karmaşık bir konudur, kesin kuralları yoktur, başlangıçtaki hatalı bir strateji hastaya zarar verebilir.

Periyodik kontrollerdeki değişikliklerin fark edilememesi de aynı olumsuz etkiyi yaratabilir. Hepatit B her dönemde kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Ancak karaciğerde dönüşümsüz ileri hasar (dekompanse siroz) oluşmuşsa, tedavi için karaciğer transplantasyonu gerekir. Bir başka önemli problem karaciğer kanseri gelişme riskidir. Bu komplikasyon, tüm hepatit B taşıyıcıları dikkate alındığında aslında oldukça düşük bir risktir. Ancak tanısı çok erken devrede, halen hastada buna ait bir yakınma yokken, konulamazsa, tedavisi mümkün olmayabilir. İşte bu nedenle de hepatit B taşıyıcılarının, tecrübeli bir gastroenteroloji uzmanı tarafından izlemi önem kazanmaktadır. "