Güncelleme Tarihi:
Hepatit A, hepatit A virüsünün (HAV) neden olduğu ciddi bir karaciğer hastalığıdır. Tüm dünyada yaygın olarak görülür. Hepatit A virüsü hepatit A geçiren kişilerin dışkılarında bulunur. Genellikle yakın kişisel temasla, hasta kişinin dışkısı ile bulaşmış bazen de HAV içeren suyun içilmesi veya yiyeceğin yenmesiyle bulaşır. Çok nadiren kan yolu ile de bulaşabilir. Genellikle hasta kişiler virüsü hastalık başlamadan 1-2 hafta önce bulaştırırlar. Hastalık altı yaşından büyük çocuklarda ve erişkinlerde bulgu verir. Genellikle ani başlar.
Hepatit A enfeksiyonu geçiren beş kişiden biri hastaneye yatmak zorunda kalır. Erişkinler hastalığı ağır geçirdiğinden iş gücü kaybına neden olur. Hastalık geçiren her 1000 kişiden 3’ünde hastalık karaciğer yetmezliğine neden olarak ölüm ile sonuçlanır. Erişkinlerde ölüm oranı daha yüksektir. 40 yaşın üzerinde hastalık geçiren 100 kişiden 2’si ölür.
Altı yaşından küçük kişilerde genellikle bulgu vermeden seyrettiğinden küçük çocuklar ile temas eden diğer çocuklar ve erişkinlere bulaşabilir. Bu nedenle HAV’ı bulaştırmada küçük çocukların ana kaynak olduğu kabul edilir.
Hepatit A aşısı hepatit A’yı önleyebilir. Hepatit A aşısı ölü aşıdır. Hastalığın sık görüldüğü ülkelerde 1 yaş üzerindeki çocuklara uygulanabilir. Altı ay ara ile iki doz uygulanmaktadır. Ülkemizde 18. ay ve 2. yaşta yapılmaktadır. Ayrıca:
Diğer aşılar ile aynı zamanda yapılabilir. Altı ay ara ile yapılan iki aşıdan sonra koruyuculuğu %94-100’dür. Koruyuculuğu en az 20 yıldır. Aşının yaptığı en sık yan etki yapılan yerde ağrı, kızarıklık ve şişliktir. Çok az kişide halsizlik, hafif ateş yapabilir.
Hepatit A aşısının daha önceki bir dozuna karşı ciddi alerjik reaksiyon gelişen kişilere ikinci doz uygulanmamalıdır. Herhangi bir aşı bileşenine karşı ciddi alerjik reaksiyon gelişen kişilere uygulanmamalıdır. Aşının planlandığı zamanda ciddi hastalıkları olanlar iyileşinceye kadar beklemelidirler. Hafif hastalığı olanlar aşılarını yaptırabilirler. Hamilelik durumunun doktora söylenmesi gerekir. Hepatit A aşısı ölü olduğu için hamile kadına ve doğmamış bebeğine riskinin çok düşük olduğu düşünülür.
Hepatit A hastalığı geçiren kişi ile temas eden aşısı olmayanlara, insanlardan alınan Hepatit A’ya karşı koruyucu antikorlar içeren immunglobulin yapılabilir. İmmunglobulin virüsle karşılaşmadan sonraki iki hafta içinde yapılması gerekir. Ne kadar kısa süre içinde yapıldıysa koruyuculuğu o kadar fazladır.
Hepatit B, Hepatit B virüsü (HBV) ile meydana gelen bir hastalıktır. Hepatit B dünyadaki en yaygın karaciğer enfeksiyonudur. Kronik karaciğer hastalığı, siroz ve karaciğer kanserine neden olabilir. Yılda yaklaşık 1 milyon kişinin ölümüne neden olur.
Hepatit B, hepatit B’li kişilerin kan ve semen, vajina salgıları, tükürük gibi tüm vücut sıvılarında bulunur. Esas bulaşma yolu cinsel ilişki ve doğum sırasında anneden bebeğe bulaşma şeklindedir. Doğum sırasında hepatit B taşıyan annenin kan ve vücut sıvıları ile temas eden bebeğe hastalık bulaşmaktadır. Cinsel ilişki dışındaki ev içi bulaşmaların çoğu çocuktan çocuğa yakın temasla olmaktadır.
Yeni doğanlar ve üç yaşından küçük çocuklarda bulgu vermez, sarılık görülmez. Hepatit B geçiren erişkinlerin yarısında da belirti görülmez. Ancak yüzde 1-2 olguda ağır karaciğer yetmezliği olabilir.
Hastalık bulguları bulantı, iştahsızlık, yorgunluk, kas ve eklem ağrıları, ateş, ishal, kusma, koyu renkli idrar, açık renkli dışkı, cilt ve gözlerin beyaz kısmında sarılık olabilir. Çoğu hasta hastaneye yatmak zorunda kalır. Erişkinlerin yüzde 90-95’i iyileşir. Doğumda hastalanan bebeklerin yüzde 90’ı, 1-5 yaşındaki çocukların yüzde 25-60’ı hastalığı yenemez, kronikleşir. Bu kişiler hastalığı başkalarına bulaştırabilirler. Çoğu, hepatit B virüsü taşıdıklarından haberi yoktur. Bu kişiler ileride siroz, karaciğer yetmezliği ve karaciğer kanser gelişimi açısından risk altındadır. Dünyada yaklaşık 350-400 milyon hepatit B taşıyıcısı vardır. Hepatit B sinsi bir enfeksiyon olduğundan çok tehlikelidir.
Yeni tedavi yöntemleri vardır. Ancak en iyi korunma yöntemi aşılanmadır.
Hepatit B aşısı ölü aşıdır. Üç doz, bebek doğduğunda, birinci, altıncı ayda uygulanmaktadır. Doğumda bulaşma riski çok fazla olduğundan genellikle gebelerin taşıyıcı olup olmadıklarına bakılır. Eğer anne taşıyıcı ise doğumda bebeğe hepatit B aşısı ile birlikte koruyucu immunglobulin uygulanır. Büyük çocuklar ve erişkinlere 0-1-6. aylarda veya 0-2-4. aylarda aşı uygulanabilir. Hepatit B aşısı diğer aşılar ile birlikte uygulanabilir. Farklı aşılar birbiri yerine kullanılabilir. Aşıdan sonra yüzde 90-95 kişide bağışıklık gelişir. Yapılan kontrollerde antikor düzeyleri düşük olsa bile hastalığa karşı koruyucu olduğu saptanmıştır. Bağışıklık düzeyi yetersiz olan kişilerde ek doz aşı uygulanabilir.
Aşının en sık yan etkisi yapılan yerde ağrı ve hafif ateştir. Aşı içindeki maddelere karşı duyarlılığı olan kişilere yapılmaz. Ağır hasta olan kişilere iyileştikten sonra yapılmalıdır. Gebe kadınlara uygulanabilir.
Erken doğan, doğum ağırlığı 2000 gram olan bebekler de, aynen zamanında doğan bebekler gibi aşılanmalıdır. 1. ayında, hiç aşılanmamış gibi tekrar aşılama başlanır. Anne taşıyıcı ise aynı zamanında doğan bebek gibi aşı ve immunglobulin aynı anda yapılır.
Hepatit B geçiren kişi ile temas eden aşısız kişilere cinsel temas, kan ile temas varsa aşı ve immunglobulin uygulanır. Evde yaşayan kişilerde hastalık saptanır, örneğin bu kişinin diş fırçası, traş bıcağı gibi kan teması olmuş ise yine aşı ve immunglobulin uygulanır. Diğer durumlarda aşısız kişiler aşılanır.