Güncelleme Tarihi:
Nadir görülen ve kanama bozukluğu olarak nitelendirilen hemofili hastalığında bireylerin travmanın yoğun olabileceği temas sporlarından uzak durmaları gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Alphan Küpesiz, kanın normal olarak pıhtılaşmadığı ve yaralanma sonrasında başkalarına göre kanaması daha uzun süren hemofilinin genetik ve kalıtsal olduğunu ifade etti.
Kanın pıhtılaşmasıyla ilgili bir proteinin eksikliğine bağlı olarak kolay kanama yaşandığını anlatan Küpesiz, eksik olan proteinin dışarıdan vücuda verilmesiyle tedavinin yapılabildiğini, hatta tıbbın ilerlemesiyle deri altı ve gen uygulamalarıyla tedavide önemli adımlar atıldığını dile getirdi.
Küpesiz, halk arasında kanın geç pıhtılaşması olarak bilinen hastalığın her 5 bin erkeğin birinde görüldüğünü aktararak, "Hastalık bulaşıcı değildir. Genellikle annelerin taşıyıcı olduğu bu hastalık erkeklerde de görülmektedir." dedi.
Sosyal hayatlarında da tedbiri elden bırakmamaları gerekir
Hemofili bireylerin bir hekim gözetiminde tedavi alarak yaşamına devam etmesini öneren Küpesiz, bunun yanında sosyal hayatlarında da tedbiri elden bırakmamaları gerektiğini söyledi.
Küpesiz, bu tür hastaların hareketlerine dikkat etmeleri gerektiğini belirterek, "Spor yaparken dikkat etmeleri gerekiyor. Hemofili hastalarımıza spor yapmak yasak diyemiyoruz. Ama hangi sporların ve nasıl yapılması gerektiğini onlara öğretiyoruz. Futbol ve voleybol gibi travmanın yoğun olabileceği temas sporlarından biraz uzak durmaları gerekiyor. Bazı önlemler alarak yüzme ve masa tenisi sporlarını yapıp kanamasız şekilde günlerini geçirebilirler." diye konuştu.