Güncelleme Tarihi:
55. Milli Pediatri Kongresi’nde Bifiform’un düzenlediği sempozyumda uzmanlar çocuk sağlığı ve özellikle bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi konusunda önemli açıklamalarda bulundular.
Her yıl milyonlarca çocuğun ölümüne sebep olan yüzlerce çeşitte hastalık var. Dünya ülkeleri, hastalıklara karşı savaş açarken yepyeni yollar denemeye devam ediyor. Son 10 yıldır antibiyotik kullanımına bağlı hastalıklar artış gösterirken, “Hayatımızda ne kadar Antibiyotik olmalı?” sorusunun da yanıtı aranıyor. İşte bu noktada bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinden, sindirim problemlerinin giderilmesine ve çocuk sağlığının korunmasına kadar pek çok yelpazede mikroplara karşı amansız bir savaş veren probiyotiklerin önemi gün geçtikçe daha iyi anlaşılıyor.
Rusya Bilim Merkezi Yardımcı Direktörü ve Koruyucu Çocuk Hekimliği ve Rehabilitasyon Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Leyla S. Namazova Baranova’nın yönettiği, Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Pediatrik Enfeksiyon Bölüm Başkanı Doç. Dr. Metehan Özen’in konuşmacı olduğu sempozyumda, çocukların ve her yaştaki kişilerin bağışıklık sistemini desteklerken çok çeşitli hastalıklardan korunmayı da sağlayan “probiyotikler ve prebiyotikler” ile ilgili yeni bilgiler aktarıldı.
Sezaryen, bebekleri probiyotikten yoksun bırakıyor
Prof. Dr. Leyla S. Namazova, “Son yıllarda doğumlarda sezaryen kullanımının artması bebekleri doğum esnasında anneden alınan probiyotikten yoksun bırakıyor. Bununla beraber daha çok endüstriyel besinlerle besleniliyor olması ve antibiyotik kullanımının fazlalaşması da bu durumu pekiştiriyor. Hastalıklara karşı güçlü durmak ve bağışıklık sistemini dengelemek için probiyotik takviyesinin önemi artık tüm dünyada kabul ediliyor”dedi.
20 yıldır yeni antibiyotik üretilmiyor
Namazova sadece Türkiye’de değil dünyada da antibiyotik kullanımının arttığına dikkatleri çekerek şunları söyledi: “Rusya’da antibiyotik kullanımını azaltıcı çalışmalar yapmaya başladık. Yarı yarıya azalma var ama yine de bitiremedik. Antibiyotik verilecekse, ne kadar verileceğini çocukları teste tabi tutarak belirliyoruz. Burada en büyük problemimiz mikropların antibiyotiklere karşı direnç kazanması. Pek çok antibiyotiğe karşı direnç gelişmesine karşılık 20 yıldır yeni bir antibiyotik molekülü piyasaya çıkmıyor. Dünya Sağlık Örgütü de antibiyotik kullanımının önüne geçmeye çalışıyor. Ne kadar antibiyotik kullanıyorsak o kadar antibiyotiğe karşı direnç kazanıyoruz. Böylece daha çok hastalanıyoruz. Burada sorulması gereken en kritik soru şu: “ Bu işin dengesi nedir ve bu dengeyi nasıl sağlarız?” Namazova, probiyotik takviyesinin hastalık kaynağı mikroplarla barsaklarda savaşarak hastalıklardan korunma ve tedavi aşamalarında önemine dikkat çekti.
Bağışıklık sistemi antibiyotikle hasar görüyor
Doç. Dr. Metehan Özen, antibiyotiğin hayat kurtardığına ancak gerekenden fazla kullanıldığını kaydederken şöyle devam etti: “Antibiyotik bizim için yararlı bakterileri de yok ediyor. Bu yüzden bağışıklık sistemimiz bozuluyor. Bağırsaklarımızdaki doğal flora bozulduğu için savunma sistemimiz çöküyor. Savunma sistemimiz 4- 6 hafta arasında açık kalıyor. İyi bakteriler ölünce, dışarıdan gelen kötü bakteriler bağırsaklarımıza yapışıyor ve rahatlıkla kana karışıp hasta ediyor. İşte probiyotiğin önemi burada ortaya çıkıyor.
Kansere karşı probiyotik savaşı
Probiyotik kullanımının kanser başta olmak üzere, alerji, erken bebeklik döneminde bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi, ishal gibi pek çok hastalığın önlenmesinde kullanılabildiğini ifade eden Doç. Dr. Özen, şunları da sözlerine ekledi: “Probiyotiklerin kansere neden olan bakterilerin engellenmesinde yararlı oldukları biliniyor. Ayrıca alerjik hastalıklarda probiyotikler sayesinde alerji semptomları daha kolay kontrol altına alınabiliyor. Bunun yanı sıra probiyotik kullanımında diş çürüklerinin önlendiğine dair çalışmalar da var. Her anlamda probiyotik önemlidir. Probiyotik kullanılarak yapılan çalışmaların artması ve sonuçlandırılmasıyla beraber, insan sağlığının korunması, hastalıkların tedavi edilmesi veya önlenmesi artık hayal olmayacak.”
Probiyotiğin önemi
Enfeksiyon Uzmanı Doç. Dr. Metehan Özen de konuşmasında çocuklarda görülen hastalıkların çoğunu önlemede probiyotik kullanımının önemli olduğunu söyledi.”Çocuklarda görülen hastalıkları bağışıklık sistemini güçlü kılarak azaltmak mümkün. Bunun için probiyotik takviyesi çok önemli. Araştırmalara bakıldığında çocuk hastalıklarının büyük çoğunluğu solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı. Aslen düzenli probiyotik kullanımıyla bunu büyük ölçüde azaltmak mümkün. Ancak biz hasta olup antibiyotik kullanımına geçiyoruz. Antibiyotik ilişkili ishallere karşı da probiyotik kullanımını özellikle öneriyoruz. Antibiyotikler kötü mikroplarla savaşırken vücuttaki tüm mikropları öldürdüğü için yararlı bakterileri desteklemek gerekmekte ve bunun için probiyotik takviyesi yapılmalı. Özellikle çocuklarda sık görülen antibiyotik ilişkili ishal tedavisinde probiyotik takviyesi gerekmektedir. Çocuklarda bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış tek grup probiyotiklerdir” dedi.