Güncelleme Tarihi:
Güneşin zararlı ışınlarının, havuz temizliği için kullanılan klorun ve ortak alanlarda salgınlar yapabilen enfeksiyon etkenlerinin göz sağlığını tehdit ettiğinin altını çizen Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Nükhet Özsoy, tatil yapacaklara uyarılarda bulundu. Özsoy, “Havuz temizliğinde kullanılan klor ve diğer kimyasallar gözlerde kızarıklık yanma ve sulanma ile seyreden tahriş ve alerjiye neden olabilir” diye konuştu.
Gözlük seçiminin de göz sağlığı için büyük önem taşıdığını ifade eden Op. Dr. Nükhet Özsoy, “Yaz aylarında, küçük yaştan itibaren, güneş altında mutlaka uygun koruma özelliklerine sahip güneş gözlüğü kullanarak güneşin zararlı ışınlarına karşı korunmalıyız. Güneşin UV ışınları zaman içinde gözde katarakt, et yürümesi(pterjium), sarı nokta hastalığı ve göz çevresindeki ciltte kanser oluşumu gibi hastalıklara yol açabilmektedir. Güneş gözlüğü seçerken ultraviolet (mor ötesi) ışınları engellediğine dair sertifikası olanları ve Avrupa Birliği güvenlik kriterlerine uygunluğu gösteren CE belgeli ürünleri tercih etmelidir. Gözlük camlarının rengindeki koyuluğun UV ışınlarını engelleme ile ilişkisi olmadığını bilmeli en az 400 UV korumalı güneş gözlükleri seçilmelidir” ifadelerini kullandı.
Havuzun temizliğinde kullanılan klor ve diğer kimyasallar gözlerde kızarıklık yanma ve sulanma ile seyreden tahriş ve alerjiye neden olduğunu vurgulayan Özsoy, “Özellikle fazla miktarda kullanılan klor kimyasal konjonktivitlere sebep olabilir. Klorun yağ, ter ve diğer vücut salgılarıyla karışmasıyla oluşan kloramin bu tablodan sorumludur. Bu durumdan korunmak için havuzda yüzme gözlüğü kullanılmalı ve kullanıcılar mutlaka havuz hijyen kurallarına uymalıdır. Havuzda geçirdiğimiz her 1 saat sonunda tekrar duş almamız, vücudumuzdan havuza geçecek ter ve diğer salgıları azaltacak ve havuz suyunun dengesini koruyacaktır” dedi.
“Havuzlarda temizliği ve hijyeni sağlamak için klor ve diğer dezenfektanlar havuz suyundaki mikroorganizmaların yok edilmesi için kullanılmaktadır” diyen Özsoy, “Buna rağmen havuz suyundan kaynaklanan göz enfeksiyonlarına, hatta bunların salgın yapmasına sıkça rastlanabiliyor. Mikroorganizmalar havuz suyunda klor ve diğer dezenfektanların azalması durumunda veya havuz suyunun PH değerinin düşmesi nedeniyle çoğalıp enfeksiyon nedeni oluyorlar. Özellikle adenovirüs adı verilen mikroorganizma dış ortam koşullarına dayanıklı olması nedeniyle, havuz sularından kaynaklanan enfeksiyona hatta salgınlara sebep olabiliyor. Adenovirüsler en sık üst solunum yolu enfeksiyonu yapmakta, bunun yanında gözde ağır seyreden konjonktivitlere, ishallere ve kulak enfeksiyonlarına da neden olabilirler” ifadelerini kullandı.
Özsoy, “Bu enfeksiyonlardan korunabilmek için, havuzların denetlendiğinden emin olmalı, kullanıcılar havuza girmeden önce duş almalı, hasta kişiler tamamen iyileşmeden havuza girmemeli. Havuz suyunda önerilen pH değeri 7.2 ila 7.8 aralığında, serbest klor seviyesi de milyonda 1 ila 3 aralığında olmalı. Adenovirüs gibi mikrobik ajanlar vücuda girerken sıklıkla ağız ve solunum yollarını kullanırlar; bu nedenle havuz suyunu yutmaktan kaçınmak da gerekir” diye konuştu.
Kontakt lensle havuza ve denize girilmemesinin de koruyucu bir önlem olduğuna vurgu yapan Özsoy, “Mikroorganizmalar kontakt lenslere tutunarak çoğalır ve ciddi kornea enfeksiyonlarına sebep olur. Mutlaka kontakt lens kullanmak gerekiyorsa günlük lensler tercih edilerek, yüzmeden sonra atılmalı ve gözler suni göz yaşı ile yıkanmalıdır. Göz sağlımız için gerekli tedbirleri alarak istenmeyen durumlarla karşılaşmadan yaz tatilinde çocukların en büyük eğlencesi güneşin havuzun ve denizin doyasıya tadını çıkarmalarını sağlayabiliriz” ifadelerini kullandı.