Güncelleme Tarihi:
Hamilelikte uçak yolculuğu
Gebelikte uçak yolculuğu yapmak çoğu gebe bayanda kaygı yaratan bir durumdur. Halbuki gebeliği normal seyreden hastalarda uçak yolculuğu tehlikeli değildir.Yapılan çalışmalarda gebeliğin ilk 3 ayındaki uçuşlarda düşük riskinin artmadığı defalarca ispatlanmıştır. Bu konuda bilimsel dünyanın en büyük otoritesi sayılabilecek ABD Kadın Hastalıkları Doğum Birliği de uçakla uçmanın doğum tarihine 4 hafta kalıncaya kadar izin verilebilir olduğunu belirtmiştir. Bütün gebelik süresi 40 hafta olarak kabul edilir ve dolayısıyla ABD Kadın Doğum Derneği 40 haftanın ilk 36 haftasında uçmanın emniyetli olduğunu söyler.
Uygun dönemler
Gebelikte seyahat etmek için en uygun dönem sabah bulantılarının ve uyku halinin azaldığı 14 ile 27'nci haftalar arası, yani ikinci trimesterdır. Herhangi bir tıbbi komplikasyon yoksa, karnınızda ikiz ya da üçüz bebek taşımıyorsanız ya da daha önceden erken doğum yapmadıysanız hamileliğinizin 36.haftasına kadar kabin basıncı ayarlı uçaklar ile yolculuk yapabilirsiniz. 36. haftadan sonra pek çok havayolu şirketi hamile kadınları uçaklarına kabul etmemektedir. Bunun nedeni anne ya da bebek açısından ortaya çıkabilecek olan riskler değil olası bir doğum durumunda havayolu şirketinin havadayken yaşanacak olan bir doğum nedeniyle risk almak istememeleridir. Eğer beklenen doğum tarihinize 1 hafta ya da daha az kalmış ise havayolu şirketi sizi uçağa almama hakkın sahiptir. Uçağa biniş sırasında sorun yaşamamak için doktorunuzdan uçak yolculuğu yapmanızda bir sakınca olmadığına, muayene olduğunuzun ve 72 saat içinde doğumun başlayabileceğine ilişkin bir bulguya rastlanmadığına dair bir rapor almanız özellikle hamileliğinizin son dönemlerindeyseniz yararlı olabilir. Seyahat edeceğiniz hava yolu şirketinin bu duruma yaklaşımını ilgili hava yolu şirketinin resmi internet sitesinden öğrenebilirsiniz. Hava alanına girerken geçtiğiniz kapı ve dedektörler metal dedektör olup "X ışını" ile çalışmadıklarından bu kapılardan güvenle geçebilirsiniz. Bir çok ticari havayolu şirketi uçaklarındaki kabin basıncını belirli bir seviyede tutar. Yapılan araştırmalarda kabin basıncının bebeğe zarar verebileceği yönünde bir kanıt bulunamamıştır. Gerçekte asıl sorun kabin basıncı olmayan küçük uçaklar ile yapılan yolculuklarda yaşanmaktadır. Kabin basıncı sağlanmadığında örneğin 10.000 feet yükseklikte uçarken sanki yüksek bir dağın zirvesinde gibi olursunuz. Bu yükseklikte oksijen basıncı çok azalmıştır ve vücudunuz sizin ve bebeğiniz için yeterli oksijeni sağlayabilmek için daha fazla çalışmak zorundadır.
Dikkat edilmesi gereken noktalar
Bir yerde uzun süre uzun süre hareketsiz oturmak, gebelerde normal insanlara göre daha sakıncalıdır. Çünkü gebelerdeki büyümüş karın, alt bacaklara basınç yaparak, dolaşımı zorlaştırır. Damar içi pıhtılaşma meydana gelebilir,bacaklarda varisler oluşabilir. Her 1,5 - 2 saatte bir ayağa kalkıp koridorda yürüyüş yapmak, bu kısa yürüyüşler sırasında bacaklarınıza germe egzersizleri uygulamak kan dolaşımızı canlandırır,kanın uzun süre bacaklarda göllenmesini önler. Uçuş süresince özel varis çorabı giymek bacaklarınızdaki kan dolaşımını destekler ve şişmiş damarları rahatlatır.