Güncelleme Tarihi:
Hamileliğin ilk aylarında ödem pek olmaz, ödem daha çok kilonun giderek arttığı gebeliğin son aylarında ortaya çıkar. Gebelerin neredeyse yüzde sekseninde ilerleyen aylarda ödem oluşmaktadır. Gebelik döneminde vücutta hormonların etkisi ile su tutulumu olur, bu değişiklik tüm anne adaylarında olurken ödem bulgusu özellikle fazla kilolu olanlarda daha belirgindir. Bazen yürümeyi güçleştirir, ayakkabılar olmaz, ayakkabı numaralarında büyüme, bazen de ellerdeki ödem nedeniyle parmaklardaki yüzükler sıkmaya başlar. Ayakta uzun süre durarak çalışanlarda veya sürekli oturarak bacaklarını sarkıtanlarda daha fazla görülür. Parmakla basıldığın da iz bırakan (gode bırakan) ödem olarak tabir edilen bacak ön kısmında, tibia önünde ödem klinik olarak bize yardımcı olmaktadır. Gözle görünür şişkinlikler dikkati çeker.
Hamilelikte oluşan fizyolojik değişimler nedeniyle artan kan ihtiyacını karşılamak için vücutta su tutulumu olur. Hamilelik öncesine göre yaklaşık olarak yüzde 40 oranında daha fazla miktarda kan vücutta dolaşır. Bu kanın bir kısmı damar dışındaki dokulara sızar. Damar dışına kaçan bu su, hücreler arası alanda birikir ve böylelikle dokular daha şiş bir hale gelirler. Dokuların bu şiş haline ödem adı verilir. Bu özellikle ilerleyen gebelik aylarında ayaklarda ve ayak bileğinde şişlik ile kendini gösterir.
Özellikle kilosu fazla olan kadınlarda, hızlı kilo alanlarda ödem daha fazla görülür. Zayıf anne adaylarında ödem daha nadirdir. Düzensiz beslenenlerde, yeterli proteinin almadan beslenenlerde ödem fazla olur. Çünkü protein sıvının damar içinde kalmasına yardımcı olarak damar dışına kaçışını önler. Bu nedenle Gebeler mutlaka et ve süt tüketimine önem vermelidir. Gereğinden fazla tuz tüketenlerde, ikiz gebeliği olanlarda, bacaklarında varisleri olanlarda, sürekli oturarak veya ayakta durarak çalışanlarda daha fazla görülür. Yine havanın sıcak olduğu yaz aylarında ödem daha fazla görülür.
Gebelik dönemimde ortaya çıkan ödem tipik olarak ayaklarda ve ayak bileklerinde bazen ellerde ve yüzde olur. Hamilelikte oluşan ödem ağrısızdır. Ancak çok fazla olduğunda ayaklar büyür, ayakkabılar dar gelmeye başlar, ayakların fazlaca şişmesi yürürken zorlanmaya neden olabilir. Eller büyür, yüzükler ve bilezikler sıkmaya başlar. Ellerdeki ödem fazlaca arttığında sinirleri sıkıştırarak karpal tünel sendromu adı verilen bir duruma neden olabilir. Bu sendromda karpal tünelden geçen sinirler ödem nedeniyle bası altında kalır ve ellerde uyuşma, karıncalanma ve güçsüzlük izlenir.
Hamilelik döneminde oluşan ödem dinlenerek ve ayakları uzatarak azalır. Sabahları yataktan kalkıldığında daha azken gün içinde giderek artar.
Özellikle doğal ve organik beslenmeye dikkat edilmeli. Ayrıca probiyotikli yoğurtlar, taze veya konserve ananas, ananas suyu ödem çözücü olarak bilinen besinlerdir. Nar ve kivi de ödemin atılmasına yardımcı olabilir. Ödemi fazla olan gebelere su tüketimini arttırmaları önerilebilir. Alkol, asitli içecekler, karbonhidrat ve şeker değeri fazla olan gıdalar, çok tuzlu gıdalar ödemi arttırabilir. Maydanoz ve kiraz sapı ödem çözücü olarak bilinir ancak gebelikte özellikle bazı besinleri fazla tüketmek veya ödem çözücü ilaçlar kullanmak bebeği olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle özellikle ödem çözücü ilaçlar kullanılmaz. Ilık banyolar ve özellikle ayakların tuzlu suda dinlendirilmesi ödemleri azaltabilir. Lenf drenajı masajları da önerilebilir.
Hamilelerde görülen şişlikler sadece ayaklarda ve bileklerde olduğu sürece ciddi bir tıbbi durum değildir. Ancak beraberinde basit ağrı kesicilere yanıt vermeyen baş ağrısı, görme bozukluğu, karın ağrısı gibi yakınmalar varsa veya tansiyon yüksekliği, idrarda protein çıkışının artması gibi bulgular varsa mutlaka doktora müracaat etmek gerekir.
İstirahat ile şişlikler inmiyorsa, ellerde ve yüzde yaygın bir ödem hali mevcutsa veya gebelik takiplerinde yapılan bazı tetkikler ve tansiyon takiplerinde preeklamsi riski nedeniyle doktorunuz sizi uyardıysa dikkatli olmak gerekir. Preeklamsi gebelikte tansiyon çıkması, ödem ve idrarda protein çıkması ile belirti veren anne adayı ve bebek için çok ciddi riskler taşıyan bir hastalıktır. Bu nedenle ödem dışında başka bulgular da olduğunda gebeler mutlaka preeklampsi açısından değerlendirilmelidir.
Ödem ve şişkinlikler konusunda son derece dikkatli ve bilinçli olunmalıdır. Unutulmamalıdır ki biyolojik tıbbi dengeler bozulmadan tedbir alınması anne ve bebek sağlığı açısından son derece önemlidir.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Mustafa Alihanoğlu