Güncelleme Tarihi:
Hamilelik süreci özellikle tükettiğimiz yiyecek ve içecekler bakımından ekstra dikkat etmemiz gereken bir dönemdir. Bu süreçte unutmamamız gereken anahtar kelime ise aşırıya kaçmamaktır. Dikkat edilmesi ve ölçüsü kaçırılmaması gereken maddelerin başında kafein geliyor. Özellikle kahve ve çayda bol miktarda yer alan kafeinin kullanımı hamilelik dönemi boyunca sınırlandırılmalıdır.
Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, hamilelik dönemi boyunca günde 200 mg’a kadar alınan kafeinin bebeğe zararı yoktur. Bu oran günde yaklaşık 2 fincana denk gelse de bizim düşüncemiz bir bardak kahvenin yeterli geleceği yönündedir. Çayda ise kafein miktarı kahvenin yarısı olduğuna göre günde 3-4 bardak çay içmenin bebeğe bir zararı yoktur.
• 1 fincan filtre kahve : 135-200 mg
• 1 fincan espresso : 100 mg
• 1 fincan cappuccino: 100 mg
• 150 cc hazır kahve : 60 mg
• 1 fincan Türk kahvesi : 60 mg
• 150 cc Dekafeine (kafeini alınmış) kahve : 5 mg
• 1 fincan siyah çay: 40 mg
• 1 fincan yeşil çay: 20 mg
ARAŞTIRMALARA GÖRE HAMİLEYKEN İÇİLEN KAHVE…
Hamilelik süresince kahve içmek üzere birçok araştırma yapılmıştır. Vücuda alınan kafein oranının, bebek gelişimini hangi mekanizmayla etkilediği ortam olarak saptanamamaktadır. Anne adaylarının; fiziksel, biyolojik, metabolik, çevresel ve genetik etkenleri oldukça değişkendir. Bu sebeple bu sorunun cevaplanması zordur. Ancak yapılan araştırma sonuçları göstermiştir ki hamileyken kahve içmenin anne karnında gelişim geriliği (SGA) %10 oranında artış görülmüştür.
Araştırmalar gösteriyor ki, kafein, idrarla kalsiyum, magnezyum, potasyum ve sodyum gibi minerallerin atımını da attırıyor. Fazla miktarda kafein alımının kalsiyum emilimini olumsuz yönde etkilediği bulunmuştur. Bu nedenle kafein osteoporoz oluşumunda primer bir risk faktörü olarak kabul edilmiştir.
Yapılan birçok araştırma göstermiştir ki, hamilelik döneminde vücuda alınan kafein miktarı hamilelik sürecini olumsuz etkileyebiliyor. Özellikle düşük riski de dahil olmak üzere bebeğin gelişimi üzerinde sorunlara yol açabiliyor. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta daha önce de dediğimiz gibi alınan kafeinin miktarıdır.
Piyasada birçok kafeinsiz kahve markası mevcut. Birçok hamile kafeinin zararlı olabileceği gerekçesiyle bu kahvelere yönelebiliyor. Kafeinsiz kahvelerin hamilelik üzerinde yarattığı etkiler üzerine şu an için kesinleşmiş bir bilgi mevcut değil. Ancak Amerikan Kalp Derneği’nin yaptığı bir araştırma, kafeinsiz kahvelerin kötü kolestrolü yükselten proteinin daha fazla üretilmesine sebep olduğunu göstermiştir.
Uyku problemi yaşayan kişiler, hipotiroidi olan kişiler ve kalsiyum eksikliği olan kişilerin kahve içmeleri sakıncalı olabilir.
Kafeinin vücut üzerinde bazı etkileri vardır. Bu etkiler genellikle uykusuzluk, gerginlik olarak kendini gösterir. Emziren annenin belirlenen ölçünün üstünde kafein alması, bu kafeinin emzirme yoluyla bebeğe geçmesine sebep olur. Özellikle erken doğan bebekler çok az miktarlardaki kafeine karşı bile fazla duyarlıdırlar. Bu durum hem bebeğin sağlığına hem de yetişkinlerde görülen etkilerin bebekte görülmesine sebep olur. Yani bebeğin sürekli ağlaması, geceler boyu uyumamasının sebebi annenin içtiği kahvenin süt yoluyla bebeğe geçmesinden kaynaklanıyor olabilir.
Ayrıca günde 450 ml’den fazla kahve tüketmek anne sütündeki demir konsantrasyonunu azaltabilir ve bu durum bebeklerde demir eksikliğine yol açabilir. Bu durumda yapmanız gereken kahveyi tamamen hayatınızdan çıkarmak değildir. Ölçülü tüketmektir. Yukarıdaki oranları göz önüne alarak günde 200 mg’a kadar kahve içebilirsiniz.