Güncelleme Tarihi:
Hamilelik sürecinde kadınlarda gerek hormonal değişimler gerekse anne karnında büyüyen bebeğin yarattığı fiziksel değişikliklerden kaynaklı olarak idrara çıkma sıklığının artması ve idrarı tutmada güçlük çekme gibi sorunların görülebildiğini belirten Op. Dr. Arzu Kublay, “Bölgede oluşan bu kas gevşemesi, pelvik organ sarkması (prolapsus), idrar kaçırma, üriner sisteme ilişkin yapısal bozulmalar ve çeşitli ürolojik hastalıklara yol açabiliyor. Hamilelikte aşırı kilo artışının söz konusu olması durumunda oluşan bu baskı çok daha şiddetlenerek idrar kaçırma ve daha pek çok ürolojik hastalığa zemin hazırlıyor” diye konuştu.
Hormonal ve fiziksel değişimlerin etkileri kilo artışıyla şiddetleniyor
Hamilelikte değişime uğrayan hormonal düzenin, idrar üretiminin artmasına neden olduğuna dikkat çeken Kublay, “Artan idrar üretim hızına ek olarak bebeğin yaptığı baskı da eklendiğinde hem mesane kapasitesi azalıyor hem de idrar tutmayı sağlayan kaslarda gevşeme görülüyor. Tüm bu etkilerin yanı sıra aşırı kilo alımı ile birlikte pelvik bölgede oluşan baskı çok daha fazla arttığından belirtilen olumsuzluklar şiddetleniyor. Vücutta meydana gelen bu gibi değişimlerden kaynaklı olarak hamilelik dönemindeki kadınlarda idrar yolu enfeksiyonu başta olmak üzere birçok hastalık çok daha yaygın olarak görülüyor. İdrar yolu enfeksiyonu veya üriner sisteme ilişkin herhangi bir sorunu işaret eden belirtiler yaşayan annelerin bu organlarda kalıcı sorunlara neden olabilecek hastalıklardan korunmak adına sağlık muayenesinden geçmesi büyük önem arz ediyor” diye konuştu.
İdrar kaçırma, enfeksiyon ve böbrek hastalıkları gibi sorunlar görülebiliyor
“Hamile kadınlarda söz konusu olan pelvik baskı ve hormonal değişimlerle birlikte aslında birçok üriner sistem hastalığının da yolu açılmış oluyor” diyen Arzu Kublay, sözlerine şöyle devam etti: “Özellikle pelvik bölgedeki kasların gevşemesi sonucunda oluşan pelvik organ prolapsusu ve stres tipi idrar kaçırma sorunları hamilelik döneminde ve hamilelik sonrasında diğer kadınlara oranla daha sık görülüyor. Ek olarak böbreklerde oluşan idrarın mesaneye iletiminin etkilenmesi nedeniyle hidronefroz adı verilen böbreklerin şişmesi durumu da hamileliğe ve kilo artışına bağlı olarak görülen sorunlar arasında bulunuyor. Bu dönemde sıklıkla karşılaşılan idrar yolu enfeksiyonları böbrek hasarına kadar varabilen ciddi ürolojik hastalıklara neden olabiliyor. Bunun yanı sıra hidronefroz sorunu görülen hamilelerde stent yerleştirme, böbrek taşı görülen hastalarda ise çeşitli tedavi müdahaleleri gerekebiliyor.”
Üriner sistem sağlığı için sıvı tüketimi önerisi
Hamilelik döneminde üriner sistemin sağlığının korunması için anne adayının öncelikle kişisel hijyenine özen göstermesi ve yeterli sıvı tüketmesi gerektiğini vurgulayan Kublay, “Bunun yanı sıra hamilelik boyunca kilo alımının hekim tarafından önerilen aralıkta tutulması ve bunun takibini de içeren kontrol muayenelerinin aksatılmaması büyük önem taşıyor. Gebelik döneminde ortalama olarak 12-15 kilo alımı normal olarak değerlendirilse de bu rakam annenin yaşı, sağlık durumu ve gebelik öncesi kilosu gibi pek çok faktörden etkilendiğinden, hamilelik takibi boyunca hekimler tarafından takip ediliyor. Kilo artışının olması gerekenin üzerinde veya altında olması hem anne hem de bebek açısından risk oluşturabiliyor. Hamilelikte oluşan fazla kilolar pek çok ürolojik hastalığın yanı sıra gebelik şekeri (gestasyonel diyabet), gebelik tansiyonu, erken doğum, zor doğum gibi komplikasyonlara yol açabiliyor” ifadelerini kullandı.
İdrar kaçıranlar için farklı tedavi yöntemleri bulunuyor
Hamilelikte oluşan idrar kaçırma sorununun genellikle doğum sonrasında kendiliğinden yok olduğunu ifade eden Kublay, sözlerini şöyle tamamladı: “İdrar kaçırmanın hamilelikte ciddi boyutlara ulaşması veya doğum sonrasında iyileşmemesi gibi durumlarda çeşitli tedavi yöntemlerine başvurulması gerekiyor. Bu yöntemlerden bir tanesi mesane eğitimi olarak adlandırılıyor. Mesane eğitimi; hastanın yeterli su tüketmesi, düzenli aralıklarla tuvalete gitmesi ve kafein içeren besinlerden uzak durması gibi uygulamaları içeriyor. Bir diğer tedavi yöntemi olan Kegel egzersizleri ise idrar tutmayı zorlaştıran veya gülme, öksürme, hapşırma gibi kasılma yaratan durumlarda idrar kaçırmaya neden olan pelvik bölge kaslarını güçlendiriyor. Gevşemiş olan mesane ve pelvik bölge kaslarının güçlendirilmesi, idrar kaçırma sorununu yüzde yüze varan oranlarda tedavi edebiliyor. Tüm bunlara ek olarak idrar yolu enfeksiyonu veya farklı bir ürolojik hastalığı bulunan bireylerde buna yönelik farklı tedavi uygulamaları da gerekebiliyor. Bu gibi sorunların önlenmesi açısından anne adaylarının gebelik süresi boyunca düzenli sağlık kontrollerini ihmal etmemeleri, sağlıklı ve dengeli beslenmeye özen göstermeleri ve yaşadıkları herhangi bir sağlık sorununda hekimlerine danışmaları gerekiyor.”