Güncelleme Tarihi:
Hamilelik döneminde cinsellik konusunda duyulan kulaktan dolma bilgiler gereksiz korkulara yol açıyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tıraş, bu dönemde yaşanılan cinselliğin bebeğe zarar verip vermediği konusunda anne baba adaylarını aydınlatacak önemli bilgileri bizlerle paylaştı.
Hamilelikte cinsel yaşam, bebeğe zarar verir bilgisi yanlıştır. Bunun nedenini şu şekilde açıklanır; Hamilelik döneminde cinsel ilişki bebeğe zarar vermez, çünkü bebeğin amniyo sıvısı (embriyoyu koruyan ve besleyen sıvı), bütün fiziksel değişiklikleri içine hapsedecek şekilde yaratılmıştır. Bu nedenle hamilelik döneminde seks yapmak, bebeğe zarar vermez.
Cinsel ilişkide önemli olan, bebeğe baskı yapmayacak pozisyonları tercih etmektir. Bazı çiftler ve inanışlar hamileyken hiç ilişkiye girilmemesini öngörür. Bu, aslında bebek için çok daha zararlıdır. Çünkü ilişki sırasında anneden salgılanan seratonin hormonu, bebeğin direkt gelişmesine katkıda bulunur. Bu hormon, çiftler arasındaki sevgiyi de arttırdığından, bebeğin ruhen daha sağlıklı bir aile ortamında doğmasına zemin hazırlar.
• İlişki süresince kadına hassas davranmak
• Ani hareketlerden kaçınmak
• Bebeğe baskı uygulamamak
Hamilelik döneminde cinsel isteğin değişkenlik gösterebileceğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı- Perinatolog Prof. Dr. Sevtap Hamdemir Kılıç, bu durumlarda çiftlerin anlayışlı olması gerektiğini ifade ediyor.
Hamilelik döneminde cinsel ilişki, çiftlerin doktora danışmaya çekindiği bir konudur. Çiftler bu konuyu doktora sormaktan utanır ve kendileri araştırmalarda bulunarak bu konuya hakim olmaya çalışırlar. Çiftler bu konuyla ilgili yeterli bilgiye sahip olmadıkları için, gebelikte herhangi bir sorun olması durumunda da birbirlerini suçlayabilirler. Bu gibi sorunlarla karşılaşmamak için bu konunun utanılacak bir konu olmadığını anlayıp doktorlarından gerekli bilgiyi en başlangıçta almaları gerekmektedir.
Hamilelikte cinsel isteksizlik zaman zaman değişiklik göstermektedir. Anne adayı belli zamanlarda hiç cinsel arzusu yokken bazı zamanlarda ise isteği yerinde olabilir. Bunun için eşlerinde bu durumu anlayışla karşılamaları gerekmektedir. Anne adayı gebelik süresince psikolojisinde değişiklikler, hassasiyetler olur. Anne adayı vücudundaki değişikliklere uyum sağlayamayabilir. Bunun için psikolojik sıkıntılar yaşar ve o zamanda cinsel duyguları zayıflamış olabilir.
Gebeliğin ilk 3 ayında anne henüz gebeliğe alışamamıştır. Gebeliğe bağlı bulantı-kusma, yorgunluk, meme de hassasiyet gibi durumları vardır. Ve annenin ilk gebeliği ise bu durumlar anneyi çok daha fazla etkiler ve bunun için de arzuları düşüktür. Anne adayları bu dönemde eşlerinin normal vücut kokularından bile artmış koku hassasiyeti nedeniyle tiksinebilirler. Bu aylarda anne adayı kendisini anne duygularına hazırlamaya çalıştığından cinsellik arka plandadır.
Gebeliğin 3-6 ay aralığında artık anne adayı gebeliğe iyice alışmış, gebeliğin ona getirdiklerine iyice ayak uydurmuş ve vücudundaki değişiklikler, onu mutlu etmeye başlamıştır. Anne adayları da bu dönemde gebelik ve annelik mutluluğunu derinden yaşamaktadır. Kaygıların azalması ile cinsel ilişki çiftler arasında daha rahat gerçekleşir. Gebeliğin 6.ayından sonra ise rahimin büyümesi, göbeğin büyümesi ile bebeğin daha fazla his edilmesi annede cinsel ilişkiden korkuya sebep olur. Tekrar bebeğin zarar görme kaygısını alevlendirir ve tüm bu çatışmalardan dolayı ilişkiye girmekten kaçınırlar. Bu olayı baba adayları anlayışla karşılamalıdır.
Hamilelikte cinsel ilişki ile ilgili merak ettiğiniz sorunları doktorunuza danışın. Hamilelikte cinsel ilişkiye girmek gebeliğin başında ve son dönemlerinde kişiye göre değişmekle beraber sıklıkla kısıtlama altındadır. Diğer dönemlerde ise cinsel ilişkiye girmek gebe kadının psikolojik durumuna ve arzularına göre değişir. Bazen cinsel istekleri normal düzeylerin üstünde bile seyrederken, bazı dönemlerde ise cinsel istekleri hiç yoktur.
Hamilelik döneminde cinsel ilişki tamamen bireysel olarak gebe kadının arzularına bağlıdır. Ancak semen yani erkeğin menisi bir takım kimyasal maddelere sahiptir ve bu maddelerden bazıları rahim kasılmalarını tetikleyebilir. Bu sebepten ilişki sonrası kan gelmesi, suların gelmesi vajinaya semen yoluyla dökülen kimyasallar yoluyla olabilir. Eğer cinsel yaşam devam ediyorsa biz hekimler dışarı boşalma yöntemi ile annenin kimyasallardan uzak kalmasını sağlayabiliriz.
Eğer plesenta ismini verdiğimiz bebeğin eşi ile ilgili anatomik bir problemimiz varsa bu durumda ilişki yoğun bir kanamayı başlatabilir ki bu hastalara ilişki yasaklanmaktadır. Bu grup hastalara eşin rahim ağzına yakın yerleştiği de hekimi tarafından bildirilmektedir. Cinsel yaşam hayatın doğasıdır ki zaten gebelikte bu yolla gerçekleşmiştir, bu nedenle gebelikteki cinsel yaşam ile ilgili aklınıza gelen soruları ve sorunları doktorunuzla paylaşın.
Gebelik döneminde kadındaki fizyolojik ve duygusal değişiklikler bazen de erkekteki duygusal değişimler, çiftin cinsel yaşamını ister istemez etkiler. Cinsel Terapist Dolunay Kadıoğlu, hamilelikte cinsellik hakkında bilgiler verdi.
İlk üç ay gebelik belirtilerinin de yoğun yaşandığı cinsel keyfin doğal olarak ertelendiği aylardır. Bu aylarda çoğunlukla cinsel istekte azalma görülür, çok az oranda kadında cinsel istekte artış gözlenir.
Cinsellik gebeliğin ilk üç ayı haricinde gebeliğin son ayına kadar anne adayının rahat ettiği pozisyonlarda yaşanabilir. Toplumda bilinenin aksine, gebelikte eşinizle tensel ve cinsel temasınızı korumanız hem sizler için hem de bebeğiniz için sağlıklıdır.
İlerleyen gebelik aylarında kadının şefkat görme ve sevilme ihtiyacında belirgin bir artış olur. Gebelik ilerledikçe çiftin fark etmesi gereken en önemli şeylerden bir tanesi, cinselliğin sadece penis ve vajina birleşmesi olmadığı, cinsel keyfin birleşme olmadan da yaşanabileceğidir. Masaj, mastürbasyon, karşılıklı mastürbasyon gibi seçeneklerle çift karşılıklı doyuma ulaşılabilir.
Gebelik ilerledikçe kadınların tensel temas ihtiyaçları ağırlıklı olarak ortaya çıkar. Cinsel istekten ziyade şefkat, ilgi, sevgi görmek gibi ihtiyaçlar ön plandadır. Erkekler bunu cinsel istek gibi algılayabilir; oysaki çoğu kadın bu dönemde cinselliği kendi istediklerinde yaşamayı dilerler, buna saygı gösterilmesi önemlidir.
Gebelikte cinselliğin bebeğe zarar vereceği yanılgısı toplumda yaygın olsa da bilimsel bilgiler bunun tam tersini göstermektedir. Gebelikte eşinizle tensel ve cinsel temasınızı korumanız hem siz hem de bebeğiniz için sağlıklıdır. Dikkat edilmesi gereken şey ise, cinsel ilişkinin anne adayının istediği pozisyonlarda ve anne adayını ilişkiye zorlamadan yaşanmasıdır.
Gebelik gibi lohusalık dönemi de hassasiyet gerektiren bir dönemdir. Erkeklerin eşlerinden gebe kalmadan önceki cinsel isteğini ya da ilişki sıklığını beklemeleri ya da “eşim neden beni istemiyor” demeleri, gebeleri ve gebelik dönemi tam anlamamak demektir. Karşılıklı hoşgörü ve anlayış bu dönemin geçmesinde çifte yardımcı olacaktır.
Gebelik döneminde cinsel ilişkiden kaçınılması eşlerin birbirinden uzaklaşmasına neden olabilir. Bu nedenle gebelikten önceki sıklık da olmasa da cinsel ilişkiyi bırakmamak gerekir. Doğumdan sonra da loğusalık, bebek, bebeğin sorunları, uykusuzluk, yorgunluk derken eşler arasında ciddi kopmalar yaşanabilir. Bunun farkındalığıyla kadının istediği sıklıklarda ve pozisyonlarda ilişkiyi yaşamaya devam etmek karı koca kimliklerini korumak için önerilir.