Güncelleme Tarihi:
Normal bir adet döngüsü, son adet tarihinin ilk gününden bir sonraki adet tarihinin ilk gününe kadar geçen zamanı ifade eder. Normal süre 28 gün olarak kabul edilmekle birlikte 21 gün – 35 gün alt ve üst sınır olarak bilinir. Düzenli adet olmak vücudun normal bir şekilde çalıştığının önemli bir göstergesidir. Hamilelik döneminde kadınların adet görmemesinin sebebi ise sağlık problemi değil, bu dönemde yumurtalama olmamasıdır. Ancak hamilelik süreci sonlandıktan belli bir süre sonra kadınlarda adet döngüsü normale döner.
Genel bir tarih aralığı vermek gerekirse bazı kadınlar 6 hafta bazı kadınlar ise 1 yıldan daha uzun süre sonra adet olabilir. Zaman aralığının bu kadar geniş olmasının sebebi ise vücudun rutin hormonal dengesini bulmasının uzun sürmesidir.
Adet döngüsünün başlamasında normal veya sezaryen doğumun herhangi bir etkisi yoktur. Doğumdan sonra ilk adet olma zamanı daha çok emzirmeyle ilgilidir. Genel olarak emzirmeyen annelerde daha yakın bir zamanda başlayan adet süreci, daha önce doğum yapmış ve emzirmiş kadınlarda daha geç gerçekleşir. Emzirmeden sorumlu prolaktin hormonu, yumurtalık döngünün devam etmesini engeller ve yumurtlama gerçekleşmez.
Emzirmeyen bir kadın 2 hafta sonra bile ilk adetini görebilir. Progesteron ve östrojen üretiminin normale dönmesi ile yumurtalama ve adet görülmeye başlanır. Ancak doğumdan sonra yaşanan kanama ile regl kanaması karıştırılmamalıdır. Doğumdan sonraki kanama, adet kanamasından daha fazladır ve yaklaşık 6 hafta sürer.
Adet kanaması doğumdan sonraki 8-16 haftalar arasında yeniden başlar. Ancak hem adet döngüsünün başlaması hem de düzenli olarak devam etmesinde belirleyici unsur emzirmedir. Emzirme döneminde salgılanan hormonlar, emzirme sıklığı ve emzirme süresi regl kanamasının düzensiz olmasına yol açabilir. Dolayısıyla emziren anneler belirleyici sebepler yüzünden belli bir süre adetin düzenli olmasını beklememelidir.
Hamilelik süresi boyunca adet görmeyen bir kadının hamilelik sonrasında adet sancıları çekmesi normaldir. Çünkü 9 aylık uzun bir dönemden sonra ilk adet kanamasında hamilelik sürecinde oluşan mukus, kan ve dokunun vücuttan atılması sancıları beraberinde getirebilir. Bu durum aynı zamanda yoğun bir kanamaya ve pıhtılara yol açabilir.
Ağrıların bir diğer sebebi ise yaşanan hormonal değişimlerdir. Hamilelikte çok yüksek seviyelere ulaşan östrojen ve progesteron oranının doğumdan hemen sonra hızlıca düşmesidir. Bu ani düşüş ağrılı kanamalara yol açabilir. Bu yoğunluk geçip, vücudun hormonal dengesinin düzene girmesiyle birlikte adet süreci de normale dönecektir.