Güncelleme Tarihi:
Koronavirüs ailesi, insanda basit üst solunum yolu enfeksiyonundan daha ciddi hastalıklara neden olan büyük bir virüs ailesidir.
Aralık 2019’da Çin’de ilk kez tespit edilen ve çok bulaşıcı olup kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan salgına (pandemi) neden olan yeni korona virüse Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) COVID 19 ismini vermiştir. Bu virüs solunum yolu damlacıkları, direkt temas ve virüsün yaşayabildiği plastik veya çelik yüzeylere (72 saat yaşayabilir) el temasından sonra kişinin gözleri, yüzü ve ağız-burnuna dokunması ile bulaşabilmektedir.
Hastalık bulaşan kişilerin yaklaşık %80’inde hafif solunum yolu enfeksiyonu şeklinde atlatılmaktadır. En sık bulguları ateş, kuru öksürük, nefes darlığıdır. Yüksek tansiyon, diyabet, kalp hastalığı ve akciğer hastalığı olan kişiler risk altındadır.
Gebelik gerek bağışıklık sisteminde ve gerek solunum sistemindeki değişiklikler nedeni ile virüs enfeksiyonlarına yatkınlık yaratır. Diğer iki korona virüs enfeksiyonu olan MERS-CoV ve SARS-CoV gebelik sırasında çok daha riskli bir durum ile seyredebilmektedir. Henüz COVID 19 enfeksiyonunun çok yeni olması ve yeterli çalışmaların yapılmamış olması nedeni ile bu hastalığa yakalanmış gebe kadınların COVID-19 enfeksiyonuna daha duyarlı oldukları veya COVID-19 enfeksiyonu olanların daha şiddetli pnömoni (zatürre) geliştirmeye yatkın olduğuna dair bir kanıt yoktur.
Hamile kadınların mutlaka COVID 19’dan korunması ve Sağlık Bakanlığı’nın talimatlarını takip etmesi gerekmektedir.