Güncelleme Tarihi:
1- Çikolata kistini geriletiyor
Çikolata kisti olarak bilinen endometriozis, özellikle yumurtalıklar ve tüpler olmak üzere tüm batın iç yüzeylerini tutabilen bir kist çeşididir. Yol açtığı yapışıklık, tüplerle yumurtalıkların ilişkisini bozar ve yumurta kalitesini olumsuz etkiler. Böylece hamileliği zorlaştırır, ağrılı adetlere yol açtığı gibi ağrılı cinsel ilişkiye de neden olur. Hastalık hamilelik gibi adet görülmeyen dönemlerde gerileme gösterir.
2- Ağrılı adetlere güle güle!
Doğumdan sonra er ya da geç yeniden adet görmeye başlayacaksınız. İyi haber şu ki menstruel kramp ve ağrılar doğumdan sonra daha hafifler. Hatta hamilelik ve doğumdan sonra artık ağrılı adet sorunlarının tamamen ortadan kalktığını söyleyen kadın sayısı oldukça çok...
3- Kanser riski azalıyor
Yapılan çalışmalar hamileliğin meme ve yumurtalık kanserlerine karşı koruyucu etkisi olduğunu gösteriyor. Hamilelik sayısındaki artma ve ilk doğumun erken yaşta olması bu koruyucu etkiyi belirginleştiriyor. Üç aydan uzun emzirme de kanser riskinde azalma ile ilişkilendiriliyor. Hamilelikte yumurtlamanın duraksamasından yola çıkan hipotezlerden birisi, yaşamları boyunca daha az yumurtlayan kadınların meme ve yumurtalık kanseri risklerinin azalacağını öngörüyor. Diğer bir hipoteze göreyse hamilelik ve emzirme dönemi geçirmeyen kadınlarda meme kanseri riski artıyor.
4- Migren atakları azalıyor
Yapılan çalışmalarda hamilelerde baş ağrılarının önemli bir nedeni olan migren ataklarının daha seyrek görüldüğü saptandı. Hamilelikten sonra atakların sıklığı çoğunlukla eskiye dönüyor. Doğum sonrası dönemdeyse baş ağrılarının şiddet ve süresinde artma olduğu söyleniyor.
5- Ülseratif kolit hafifliyor
Ülseratif kolit ve Crohn hastalığı gibi bağırsak hastalıkları da hamilelikte sıklıkla daha sakin bir seyir izliyor. Kanlı ishal ve ciddi karın ağrıları gibi sorunlarla karakterize ataklar hamilelerde bir miktar daha az görülüyor. Doğumdan sonra ise bu bağırsak hastalıkları tipik olarak eski seyirlerine dönüyor. Şunu unutmamak gerekir ki bağırsak hastalıkları olan kadınlar mutlaka hamilelik öncesi uzmana danışmalı aldıkları ilaçlar optimize edilmeli, hamilelik açısından güvenli olmayan bir ilaç kullanıyorlarsa mümkünse bu kesilmeli. Güvenli bulunan, onay verilen ilaçlaraysa hamilelik boyunca devam edebilir.
6- Nörolojik rahatsızlıklar hafifliyor
Ataklar halinde gelerek nörolojik kayıplara ve handikaplara yol açan ciddi bir nörolojik hastalık olan Multipl Skleroz (beyni ve omuriliği tutan özbağışıklık hastalığı) da hamilelikte daha az aktifleşiyor; doğum sonrası ise tekrar eski seyrine dönüyor.
7- Astım belirtileri hafifliyor
Hamilelikte astım hastalarının üçte birinin ağrılarında ve sıkıntılarında azalma oluyor. Doğum sonrası ise tekrar eski hallerine dönüyor. Astım hastalarının diğer üçte birlik bölümünde ise hamilelikte büyüyen rahim ve diyaframın yukarı itilmesiyle solunum sıkıntıları artabiliyor. Bu rahatsızlığı olan kişilere yakın takip ve tedavi gerekiyor.
8- Eklem ağrıları azalıyor
Vücudun kendi dokusuna zarar verdiği, eklemleri tutan ağrılı bir hastalık olan "romatoit artrit" de ilginçtir ki sıklıkla hamilelikte iyileşme sürecine giriyor. Bugün romatoloji alanında yapılan çalışmalar romatoid artritli kadınlarda regülatör T hücreleri adı verilen bağışıklık sistemi hücrelerinin daha az olduğunu ortaya koydu. Cambridge Üniversitesinde yapılan bir çalışma ise bu özel T hücrelerinin hamilelikte ciddi şekilde artarak, anne vücudunun kendisine babadan gelen genler nedeniyle yüzde 50 yabancı olan fetusu reddetmesini önlediğini ortaya koydu. T hücreleri bağışıklık sistemini soğuturken romatoid artrit şikâyetlerini geriletiyor. Araştırmacılar bir adım daha ötesini düşünüyorlar ve hamilelikteki mekanizmayı kullanarak, hamilelik haricinde de romatoid artritin tedavisinde başarı elde etmeyi umuyorlar.
9- Sedef iyileşiyor
Sedef hastalarının çoğunda hamilelik cilt lezyonlarında iyileşme gözleniyor. Fakat doğumdan altı hafta sonra bu cilt hastalığı tekrar alevleniyor.
10- Miyom
Miyom, doğum yapmış, emzirmiş kadınlarda daha az görülüyor. Hamilelikte yeni miyom oluşumuna rastlanmasa da, varolan miyomlarda hamileliğin özellikle birinci ve ikinci dönemde bir miktar büyüme görülebilir.
Kaynak: Parents Hamile