Hamileliğin hangi döneminde diş tedavisi yapılabilir?
Güncelleme Tarihi:
Hormonal değişiklikler nedeni ile günlük bakım özenle sürdürülmeli...
Diş Hekimi Doktor Remzi Ülgen, hamilelikte ağız ve diş sağlığının öneminden bahsetti.
Hamileliğin diş çürümesine yol açtığı düşüncesi tamamen yanlıştır. Bu dönemde dişlerin daha çabuk çürümelerinin nedenleri şunlardır:
- Bebek beklenen dönemde aşırı yeme isteği vardır. Beslenmeden sonra diş fırçalama ihmal edilir.
- İlk aylarda görülen kusmalardan sonra diş bakımı ihmal edilir.
- Gebelik hormonlarının (östrojen, progestron) etkisi ile diş etlerinde kanama ve büyüme olabilir. Kanama nedeniyle diş fırçalamaktan kaçınma sorunların artmasına neden olabilir.
HAMİLELİKTE DİŞ TEDAVİSİ
Hamileliğin ilk ve son üç ayında acil olmayan stresli tedaviler yapılmamalıdır. Ancak tedavi edilmediğinde hastaya daha çok zarar verebilecek ağız diş sorunları tedavi edilmelidir.
İkinci üç aylık dönemde, ilk üç ayda ertelenen tedaviler yapılabilir.
Son üç ayda, tedavi için gerekli olan oturma pozisyonlarının rahatsız olması ve koltukta uzun süre oturamama nedeniyle acil olmayan tedaviler doğum sonrasına ertelenmelidir.
HAMİLELİK SIRASINDA EKSTRA DİŞ BAKIMI GEREKİR Mİ?
Hormonal değişiklikler ve beslenme alışkanlıklarındaki değişiklik nedeni ile normal günlük bakım özenle sürdürülmelidir. Özellikle kusma olursa ağızdaki asidin yok edilebilmesi için karbonatlı gargaralar tavsiye edilir. Hormonal nedenlerle büyüyen diş etleri doğumdan sonra çoğunlukla eski haline döner. Hamilelik sırasında diş etlerine müdahale edilmemelidir.
HAMİLELİKTE LOKAL ANESTEZİ YAPILABİLİR Mİ?
Hamilelik esnasında diş tedavilerinde kullanılan lokal anesteziklerin herhangi bir yan etkisi bildirilmemiştir. Anestezi yapılmadan uygulanan tedaviler anestezik maddenin verebileceği zarardan çok daha fazlasını verir. Örneğin; stres, anestezik maddelerde bulunan adrenalinden çok daha fazlasının salgılanmasına neden olur.
HAMİLELİKTE DİŞ RÖNTGENİ ÇEKİLEBİLİR Mİ?
Diş hekimliğinde kullanılan röntgen makinelerinde radyasyon çok düşük seviyededir. Ancak hamilelerde çok zorunlu olmadıkça röntgen çekiminden kaçınılmalıdır. Eğer acil bir tedavi için kesinlikle röntgen filmi çekilmesi gerekiyorsa, anneye özel koruyucu önlük giydirilmeli ve düşük doz uygulanmalıdır.
HAMİLELİKTE ANTİBİYOTİK KULLANILABİLİR Mİ?
Hamilelikte, plasentaya ve bebeğe geçmeyen veya zarar vermeyen antibiyotikler seçilmelidir. Tetrasiklin grubu antibiyotikler "tetrasiklin renklenmesi’ne" neden olurlar. 8 yaşına kadar kullanılmamalıdır.
HAMİLELİK GİNGİVİTİSİ NEDİR?
Hamilelik sırasında hormonal değişikliklere bağlı olarak diş etlerinde şişlikler ve kızarıklıklar olabilir. Diş eti oldukça hassastır ve kolayca kanar. Hamilelik gingivitisi genellikle hamileliğin 2.ayında başlayıp 8.ayında en üst düzeye çıkar. Doğumdan sonra kendiliğinden iyileşir.
Günlük düzenli ağız diş bakımının aksatılması hamilelik gingivitisini doğumdan sonra hekim müdahalesini gerektirecek boyutta ciddileştirebilir.
Hamilelikte ayrıca diş eti büyümelerinin tahrişi ile “hamilelik tümörü” denilen iltihabi büyümeler gelişebilir. Genellikle kendi haline bırakılmakla birlikte, hastaya rahatsızlık veriyorsa, çiğneme, fırçalama ve diğer ağız bakımlarını engelliyorsa, tedavi edilmelidir.
Ergenlik çağına giren kız çocuklarında da hormonal değişikliklere bağlı olarak diş etinde benzer değişiklikler olabilir. Hamilelik gingivitisinde olduğu gibi kendiliğinden iyileşir.
BEBEĞİN DİŞ SAĞLIĞI İÇİN ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER VAR MI?
Bebeğin diş gelişimi anne karnında başlar. Bu dönemde anne hem kendi sağlığı hem de bebeğinin diş gelişimi için dengeli beslenmeye dikkat etmelidir.
Diş sağlığı için protein, A vitamini (et, süt, yumurta, sarı sebze ve meyveler) C vitamini (narenciye, domates, çilek), D vitamini (et, süt, yumurta, balık) ve kalsiyumdan (süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler) zengin gıdaların yeterince alınması gerekir.
Kadınlarda ağız diş bakımı, hormonal açıdan büyük değişiklikler gösterdiği puberte, bebek emzirme, hamilelik, mensturasyon ve menapoz, dönemlerinde daha özenle yapılmalıdır.
Diş çürüklerinin daha çok anneden kız çocuklarına geçtiği bilinmektedir.