Güncelleme Tarihi:
Evrüke, başta trafik kazalarında olmak üzere çeşitli yaralanmaların, 35 yaş altı kadın ölümlerinin yüzde 22’sinden sorumlu olduğunu, bu durumun küçük önlemlerle giderilebileceğini belirterek, şöyle konuştu:
“Emniyet kemeri, kadınlar için özellikle gebelik döneminde sorun olarak görülmektedir. Gebelik döneminde kadınlar, kendilerinin ve bebeklerinin sağlığı açısından emniyet kemeri kullanımına özen göstermeli. Ancak kucaktan, başka bir ifadeyle karının tam üstünden saran emniyet kemeri ani frenlerde karın bölgesinde basınca, bu basınç da bebek ölümü ve rahim yırtılması riskine neden olur. Emniyet kemeri karının alt bölgesinden ve omuzdan saracak şekilde, aynı zamanda göğüsün tam ortasına gelecek şekilde bağlanmalı. Bu tür kullanım bebek ölümlerini önlediği gibi gebeyi de yüzde 50 oranında ciddi yaralanmadan kurtaracaktır.”
Trafik kazası, düşme ya da çarpma gibi herhangi bir travmada, hamilenin öncelikle en yakın sağlık kuruluşuna getirilmesi gerektiğini vurgulayan Evrüke, sözlerine şöyle devam etti:
“Kaza sonrasında anneye oksijen verilmesi, bebekte oluşabilecek herhangi bir sorunu önler. Ayrıca, tüm olasılıklar göz önünde tutularak acil kan hazır bekletilmeli, gebeye tetanos riski açısından aşı yapılmalıdır. Anne adayı, karın bölgesinden keskin bir şeyle yaralanmışsa bebeğin yaralanma riski yüzde 60-80 arasında olup bebeğin doğum sonrası ölüm riski ise yüzde 40-70’dir.”
Evrüke, bazen kafa bölgesindeki çarpmalarda kişilerin hastaneye gitmekte ihmalkar davranabildiklerini, oysa bu tür kafa travmalarının ardından mutlaka detaylı tetkik yapılıp, kanama olup olmadığının kontrol edilmesi gerektiğini de vurguladı.