Güncelleme Tarihi:
Sigara, baba adaylarında sperm sayısı ve kalitesini düşürürken anne adayları için de dış gebelik, düşük ve ölü doğum riski anlamına geliyor. Uz. Dr. İlkay Keskinel, sigaranın çocuk sahibi olmaya yönelik etkilerini anlatıyor.
Anne karnındaki bebek, göbek kordonu aracılığıyla annenin yediği besinlerden yararlandığı gibi, annenin aldığı ilaçlara ve zararlı maddelere de maruz kalır. Sigaradaki kimyasallar da bebeğe bu yolla ulaşıp, henüz gelişmekte olan minik organlara zarar verir. Nikotin, katran ve karbon monoksit (Egzoz gazında bulunan ya da soba zehirlenmelerinde solunan gaz.), bebek için sigaradaki en tehlikeli maddelerin başında gelmektedir. Anne sigara içiyorsa, bebek de içiyordur. Sigara, bebeğin küçücük organlarına annesine göre kat kat fazla zarar vermektedir.
Sigara kısırlık tedavisinin başarısını düşürüyor!
Sigara içen kadın ve erkeklerde kısırlık, içmeyenlere göre çok daha sık görülmektedir. Sigara içen erkeklerin sperm sayısı düşmekte ve sperm hareketliliği azalmakta iken kadınların gebelik için gerekli hormonları sigaradan etkilenmektedir. Ayrıca sigara, yumurtanın tüplerden rahme yolculuğunu da sekteye uğratmaktadır. Tüm bunlara ek olarak sigara, kısırlık tedavisinin başarısını düşürmektedir. Sigara içen kadınlarda, “dış gebelik” adı verilen, döllenmiş yumurtanın rahim dışında bir yere yerleşmesi durumu ve düşükler ile ölü doğumlar da sık görülür.
Sigara, “plasenta” ya da “bebeğin eşi” olarak bilinen ve bebeğin anne ile arasındaki besin maddeleri ile oksijen, karbondioksit gibi gazların alışverişinde rol alan organ ile ilgili zararlara da yol açmaktadır. “Plasenta previa”, plasentanın rahmin alt kısmında yerleşmesi anlamına gelebilir. Bunun sonucunda gebeliğin ilerleyen dönemlerinde kanama görülebilir ve erken doğum yaptırılması gerekebilir. Sigara içenlerde, hem plasenta previa, hem de plasentanın doğumdan daha önce rahim duvarından ayrılması olayı daha sık görülmektedir.
Sigara erken doğum ve düşüklere neden oluyor
Anne gebelik boyunca ne kadar çok sigara içerse, bebek de o kadar küçük doğmaktadır. Erken doğum riski de artmaktadır. Erken doğan bebekler daha küçük dünyaya gelmelerinin yanı sıra, akciğerleri de henüz doğuma hazır olmadığından solunum sorunları yaşayabilmektedir. Gebeliği boyunca sigara içen annenin bebeği sağlıkla dünyaya gelmiş olsa da, sigaranın bebek üzerindeki zararlı etkileri sona ermez. Bu çocuklarda nedeni bilinmeyen “ani bebek ölümü sendromu” ya da “beşik ölümü”, sigara içmeyen annelerin çocuklarına göre 2-3 kat daha sık görülmektedir.
Bebek sağlıklı doğsa da pek çok hastalık kapıda
Sigara içen annelerin çocuklarında dudak-damak yarıkları daha sıktır. Bu çocuklar, solunum yolu hastalıklarına, kulak iltihaplarına ve bademciğe daha fazla yakalanırlar. Daha da önemlisi, ileride; öğrenme, davranış ve dikkat bozuklukları gelişebilmektedir.
Emziren anneler de sigaradan uzak durmalı
Gebeliği sigarasız geçiren anne, süt verme döneminde de sigaradan uzak durmalıdır. Sigara, anne sütünü azaltmaktadır. Anne sigara içtiğinde, bebek de emdiği süt yoluyla sigaradaki maddelere maruz kalmış olur. Diğer tüm zararlarının yanında, sigara bu çocukları daha huzursuz yapmakta ve uyku düzenlerini bozmaktadır. Bebeklerin kalp hızları artmakta, karın ağrısı, kusma ve ishal görülebilmektedir.
Sigara başka bir odada içilse bile bebeğe zarar veriyor
Sigara içen anne-babalar, sigarayı bebeğin yanında değil, başka bir oda ya da cam açık-balkonda içtiklerinde sigaranın bebeklerine zarar vermeyeceğini düşünürler. Oysa kişinin giysilerine ya da derisine sinen nikotin ve diğer zararlı maddeler bebeğe yanında sigara içilmişçesine taşınmaktadır. Amerika’da yapılan bir araştırma, evin farklı odasında ya da dışarıda sigara içilen evlerin bebek odalarında, hiç sigara içilmeyen evlere göre nikotin ve diğer kimyasalların düzeyi 5-8 kat daha yüksek bulunmuştur. Bebeklerde yapılan idrar tahlillerinde de, sigara ürünleri 8 kat fazla saptanmıştır. Unutmamalıyız ki; bebeklerin akciğerleri o kadar küçüktür ki, çok az miktardaki sigara dumanı bile onlara zarar verebilmektedir.
Anne-baba olmadan önce sigarayı bırakın!
Tüm bu zararlı etkileri göz önüne alındığında, gebelik planlayan her annenin sigarayı bırakması uygun olacaktır. Hamile bir kadının ise, sigarayı bırakmak için gerçekten çok güçlü bir motivasyonu vardır. Özellikle ilk birkaç aydaki bulantı ve kusmalar, sigarayı bırakmayı kolaylaştırabilir. Kimi gebeler, sadece bırakmaya karar vererek bu kötü alışkanlıktan kurtulabilmektedirler. Bu; hem anne, hem de bebek için en güvenli yoldur.
Bunu yaparken sigarayı hatırlatacak her şeyden uzak durmak; sigara ile “iyi giden” alışkanlıkları çay-kahve tüketimi gibi azaltmak, spor yapmak, sigara isteği geldiğinde bir bardak su içmek, sakız çiğnemek ya da ortam değiştirmek gibi küçük tedbirler işe yarayabilir. Bunu yaparken aile veya iş çevresinde sigara içen biriyle birlikte bırakmayı denemek de faydalı olabilir. Eğer baba adayı da sigara içiyorsa, bebek için risk katlanmış demektir. Bu yüzden anne ve babanın beraberce sigarayı bırakmaları bebek için çok daha önemlidir.