Güncelleme Tarihi:
Sağlıklı ve mutlu toplum oluşturmanın en önemli koşulunun karanlık düşüncelerden uzak, karanlık odalarda uyumaktan geçtiğini söyleyen Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Gölbaşı, güne mutlu ve zinde başlamanın yollarını anlattı...
Vücutta yer alan hücrelerin her birinde bir fabrikada yer alan sistemlerin hepsi bulunuyor ve gündüz ve gece iki vardiya halinde sürekli çalışıyor. Gündüz vardiyasında tam kapasite ile çalışırken, gece vardiyasında daha düşük kapasite ile çalışılmakta. Esas olarak gündüz vardiyası için hazırlık yapılmaktadır. Gece vardiyasında üretimin yanı sıra, gündüz ortamda biriken atıkların fabrikadan uzaklaştırılması ve bütün makinelerin gündüz tam kapasite ile çalışabilecek bakımlarının yapılması sağlanmaktadır. Bu işlemler yapılmadığı takdirde fabrika gündüz tam kapasite ile çalışamaz ve üretim düşmektedir.
Bu fabrikada gece vardiyası genellikle saat 23.00'te başlamakta, gün ağarırken 05.00'te son bulmaktadır. Ancak yine de mesainin başlama ve bitişini belirleyen en önemli unsur, gecenin karanlığıdır. Karanlığa hassas sokak lambaları misali, ortam yeterince karanlık olduğunda gece mesaisi başlamaktadır. Eğer gecenin geç saatlerinde dahi ortam aydınlıksa mesai başlamamaktadır. Aydınlık ortamda uyuyan bir kişi için ertesi güne gerekli hazırlıklar yapılmamıştır. Yorgunluk, bitkinlik, sinirlilik durumları gelişecektir.
Her fabrikada olduğu gibi vücutta da vardiyadaki temizlikten ertesi günkü hazırlığa kadar her türlü durumu koordine eden gece müdürü bulunur. Bunlar karanlıkta ortaya çıkan yıldızlar misali, saat geç olsa da hava kararmadıkça gece mesaisine başlamazlar ve çalışanlara başlatmazlar. Hava kararınca gece boyunca ortamın temizlik ve ertesi güne hazırlık işlemlerini sabahın erken saatlerine kadar devam ettirirler. Sabaha doğru ise sporcuların ısınma hareketlerine benzer etki yaratmak amacıyla, kan şekerimiz, kan basıncımız ve vücut ısımızın yükselmesini koordine ederek bizi güne hazır hale getirirler. Bütün geceyi koordine eden bu çalışkan müdür melatonin olarak bilinmektedir.
[fotogaleri=1256]
Yıldızların gecenin en karanlık anında en parlak hallerini almaları gibi, melatonin de gecenin en karanlık anında beynimizde doğar ve bedene ışık gibi yayılır. Bunun için saat 24.00'ten önce karanlık odada uyumaya başlamamız gerekmektedir. Melatoninin en önemli görevi hücrelerdeki zararlı atık kimyasal maddeleri etkisiz hale getirerek ortamdan uzaklaştırılmasını organize etmektir. Vücudun savunma sistemlerini güçlendirmekte, kontrolden çıkarak bireysel hareket etmeye çalışan kanser hücrelerine izin vermemektedir. Yapılan çalışmalarda kanser gelişen kimselerde, özellikle meme kanserlerinde melatonin salınımı düşük düzeylerde olduğu gösterilmiştir.
Sabah dinlenmiş, zinde ve mutlu olarak güne başlamanın koşulu, gece karanlık odada yatarak melatonin etkisinden faydalanmaya bağlıdır.
Eğer geç saatlere kadar televizyon, bilgisayar karşısında vakit geçirmişsek veya ışıklı ortamda uyumuşsak melatoninin bu olumlu etkilerinden yeterli fayda sağlayamayız. Bu ışıklı ortamlardan en olumsuz etkilisi mavi ışık yayan bilgisayar, tablet, telefon ve floresan lambalardır. Bu da bizi yorgun, sinirli ve depresif hale sokacaktır. Eğer ortamda ışık kaynağı kullanmamız gerekirse, kırmızı veya yeşil ışık tercih edilmelidir. Melatoninin olumlu etkilerinden yararlanmak için başta çocuklarımız olmak üzere karanlık ortamda uyumak faydalı olacaktır. Böylece enfeksiyona, kansere, stresli ortamlara ve obeziteye daha dirençli, daha mutlu bireyler haline gelinecektir. Sonuç olarak, sağlıklı ve mutlu toplum oluşturmanın en önemli koşulu karanlık düşüncelerden uzak, karanlık odalarda uyumaktan geçmektedir.
DHA