Güncelleme Tarihi:
Pırıl pırıl sağlıklı dişlere sahip olmak için günde iki kez fırçalamak maalesef yeterli değil. Bunun için dişin en dış katmanı olan diş minesinin sağlamlığı da kritik rol oynuyor.
Diş minesi dişlerimizi günlük hayatta karşı karşıya kaldığımız yıpratıcı unsurlara karşı koruyan ilk katman. Yiyip içtiğimiz gıdalar, bazı hastalıklar veya ilaçlar, diş minesini güçlendiren mineralleri alıp götürebiliyor. Dahası genetik faktörler ve kişinin çocukluk yıllarındaki tecrübeleri de dişlerin ne kadar kuvvetli olduğunu ve çürüklere karşı hassasiyetini belirleyen unsurlar.
Peki dişleri zayıflatan başlıca davranışlar neler? Dişlerin gücünü koruması için ne yapabiliriz? Uzmanlar anlatıyor...
ZAYIF DİŞLERE NE SEBEP OLUR?
Bazı kişilerin diş mineleri diğerlerinden daha ince ya da kırılgan bir yapıya sahip. Bu durum amelogenezis imperfekta gibi oldukça nadir genetik bozuklukların sonucu olabilir.
Bununla birlikte, Harvard Üniversitesi Diş Tıbbı Okulu'nda çocuk diş hekimliği bölümünün direktörü olarak görev yapan Dr. Isabelle Chase, "Diş minesi sorunlarının çoğunluğu anne karnında ya da erken çocukluk dönemindeki çevresel faktörlerle ilişkilendirilir" dedi.
Araştırmalar, D vitamini eksikliği ya da gebelik diyabeti gibi doğum öncesi sağlık sorunlarının, çocuklarda diş minesi problemlerinin sıklığını artırdığına işaret ediyor. Bazı araştırmalar da bebeklik yıllarında yetersiz beslenmenin ya da kızamık, zatürre veya çok sık yüksek ateş gibi erken çocukluk hastalıklarının daha zayıf diş minesiyle bağlantılı olabileceğini gösteriyor.
Dr. Chase, "Diş mineleriniz ne kadar zayıf olursa dişleriniz de o kadar hassas olur; özellikle sıcağa ya da soğuğa karşı. Aynı zamanda dişlerinizde çürük oluşma ihtimali de daha fazla olabilir" dedi.
ASİTLİ YİYECEK VE İÇECEKLER BİR NUMARALI SEBEP
Dr. Chase, ergenlerde ve yetişkinlerde görülen diş minesi aşınmasının sebebinin asitli yiyecekler ve içecekler olduğunu söyledi. Bu yiyeceklere örnek olarak meyve suları, spor içecekleri, gazlı içecekler, maden suyu ve turşu gibi sirke içeren gıdaları sayabiliriz.
Kahve de asitli bir içecek. Aşırı tüketilmediği takdirde narenciye suları ya da gazlı içecekler kadar aşındırıcı etki yapmıyor. Bununla birlikte Dr. Chase, kahveye eklenen şekerin, ağızdaki bakterileri besleyip çoğaltabileceğini, bu bakterilerin asit üreterek dişleri zayıflatabileceğini söyledi. Uzmanlar bu durumu gıdalardaki asidin yarattığı doğrudan aşınmadan farklı bir süreç olarak değerlendiriyor.
Dişlere yapışan gıdalar da aynı şekilde sorun teşkil ediyor. Rutgers Üniversitesi Diş Tıbbı Okulu'nda ağız biyolojisi bölüm başkanı olarak görev yapan Dr. Daniel H. Fine, "Eğer sık sık bu tür yiyecekleri tüketiyorsanız, diş mineniz yapısındaki mineralleri yavaş yavaş kaybeder, zayıflar ve çürüklere ya da kırılmalara karşı daha açık hale gelir" dedi.
Dr. Fine, "Eğer büyük bir çikolatayı tek seferde yediyseniz, dişlerinizin üzerinde asit oluşumuna yol açan çok büyük miktarda gıdaya maruz kalmışsınızdır. Çikolatayı parçalara ayırıp birkaç seferde yediğiniz takdirde aside de birkaç kez maruz kalmış olursunuz ki bu da daha fazla hasara yol açabilir" ifadelerini kullandı.
ASİT REFLÜSÜ OLANLAR DİKKAT!
Öte yandan özellikle ağzın arka tarafındaki dişler kronik asit reflüsü ya da sık sık istifra etmek gibi nedenlerle de zayıflayabiliyor. İşi gereği düzenli olarak sülfürik ya da hidroklorik aside maruz kalan kişilerde de diş minesi aşınması riski daha yüksek.
Dr. Fine, tükürüğün dişler üzerinde bir katman oluşturarak ya da ağızdaki asidi nötralize ederek hasarı önlemeye yardımcı olabileceğini belirtti. Dahası tükürükte bulunan bazı önemli mineraller diş minesindeki hasarı tersine çevirmekte de etkili. Bunların arasında koyu yeşil yapraklı sebzelerden alınan kalsiyum ile kabuklu yemişler, baklagiller ve etlerden alınan fosfor öne çıkıyor.
Ancak çeşitli sağlık sorunları ya da ilaçlar nedeniyle kronik ağız kuruluğu yaşayan kişiler bu koruma kalkanından mahrum oldukları için dişlerinin zayıflama olasılığı da daha yüksek.
Diş hekiminiz dişlerinize parlak ışık altında baktığında ya da röntgen kullanarak diş minelerinizde sorun olup olmadığını söyleyebilir.
DİŞLERİNİZİ GÜÇLENDİRMEK İÇİN NE YAPABİLİRSİNİZ?
Bazı faktörler kontrolünüz dışında olsa da diş minenizi korumak ve güçlendirmek için yapabileceğiniz bazı şeyler var.
Dr. Chase, düzenli fırçalamanın ve diş ipi kullanmanın temel önlemler olduğunu belirtti. Ancak tükürüğün gıdaların ağızda bıraktığı asit kalıntılarını yıkaması için bir şeyler yedikten ya da içtikten sonra diş fırçalamak için en az yarım saat beklemek gerekiyor.
Amerikan Diş Hekimleri Birliği, florür içeren ürünler kullanmayı tavsiye ediyor. Çünkü florür tükürüğün yapısında bulunan kalsiyum ve fosforu bağlayarak diş minesini sertleştirip çürümeye karşı daha dirençli hale getiriyor.
Diş hekimleri, özellikle dişleri zayıf ya da çürük oluşumuna yatkın kişilerin, florürlü ağız gargaraları kullanmalarını veya eczanelerde satılan florür oranı yüksek olan diş macunlarını kullanmasını tavsiye ediyor. Ancak Dr. Fine, bütün bu tedavilerin, diş minesi hasarının ilerlemiş aşamalarında fazla etkili olmayacağını vurguladı.
TÜKÜRÜK ÜRETİMİNİ ARTIRMAK İÇİN AĞZINIZI ÇALKALAYIN
Dr. Chase aşınmayı önlemek için asitli gıda ve içecek tüketiminin sınırlandırılmasını tavsiye etti. İçecekleri uzun süreler boyunca yudumlamak ve sürekli bir şeyler atıştırmak da dişleri sık sık aside maruz bırakıp ağızdaki bakterileri beslediğinden riskli davranışlar.
Onun yerine bir şeyler yedikten ya da içtikten sonra ağzı suyla çalkalayarak tükürük üretimini artırmak ve aşınmanın etkilerini kısmen de olsa tersine çevirmek mümkün.
Düzenli olarak diş hekimi kontrolüne gitmek de hasarı erkenden yakalayıp tamir etmede etkili. Eğer diş minesindeki aşınma derinleşirse hasar geri döndürülemez olabiliyor. Çatlaklar ve çürükler kalıcı bir hal alıyor ve dolgu yaptırmak kaçınılmaz bir hal alıyor.
The New York Times'ın "How to Keep Your Teeth Strong" başlıklı haberinden derlenmiştir.