Güncelleme Tarihi:
Gözenekler ya da tıbbi dilde deri porları yağ bezleri ve kıl foliküllerinin deri yüzeyine ulaştığı noktalardır. Gözenekler yağ bezlerinde üretilen sebum adı verilen yağdan zengin bir maddenin deri yüzeyine ulaşmasını sağlarlar. Dolayısıyla herkeste bulunan bu gözenekler özellikle yağlı ciltlerde genişlediklerinde ve içleri tıkaç oluşturan birikintilerle dolduğunda kozmetik problem oluştururlar. Ayrıca tıkanmış gözenekler sebumun deriye ulaşmasın engellediklerinden akneye zemin hazırlarlar.
GÖZENEK genişlemeleri akne hastaları ve akneye meyilli olan kişilerde sıklıkla görülür. Bunun yanında ciltte yaşlanma ve güneş hasarı bir taraftan ölü deri hücrelerinin atılımın yavaşlatır ve deri içindeki kolajen miktarını azaltacağından gözenek ağızlarında gevşeme başlar. Otuzlu yaşlardan sonra ise cildin sarkmaya başlamasıyla gözenekler daha belirgin hale gelebilirler.
Geniş gözenek problemi yanak, alın, burun ve çene gibi yüz bölgelerinde görülebilir.
Geniş gözenek problemi için internette ve televizyonlardaki kadın programlarında çoğu bilimsel temelleri olmayan ballı, yoğurtlu, sirkeli maske tarifleri veriliyor. Fakat tedavide en önemli konu yüzün uygun ürünlerle temiz tutulmasıdır. Geceleri makyajla uyumamak, fondöten gibi gözenekleri tıkama olasılığı olan ürünlerin kullanım sıklığının azaltılması eğer kullanılacaksa su bazlı olanların tercih edilmesi iyi bir başlangıç olacaktır. Yine bol su tüketimi ve sağlıklı beslenme cildin dengesini olumlu yönde destekleyecektir.
Akneye meyilli ve yağlı ciltler için kullanılacak glikolik asit, laktik asitli yıkama jelleri ölü derinin atılması hızlandırarak faydalı olurlar. Bu kişilerin yağlı ciltlere uygun nemlendirici, güneş koruyucu ve antiaging kremler seçmesi çok önemlidir. Haftada bir uygulanacak kil maskeleri ve burun bantları da özellikle yağ kanallarının çok derin yerleştiği burun bölgesindeki gözenekleri temizlemek için idealdir. Siyah nokta gelişimine engel olacak tedaviler ve cilt bakımları da süreci olumlu etkiler. Bunlar arasında A vitamini türevi (retinol, retinoik asit vb.) kremler, meyve asitli ürünler ilk akla gelen ürünlerdir.
Bu hastalarda klinik ortamında doktor gözetiminde uygulanacak meyve asitli peeling, karbon peeling, iğneli radyofrekans ve IPL ve fraksiyonel lazer uygulamaları bugün için dermatologlar tarafından en çok tercih edilen yöntemlerdir.
Kuru ve karma ciltlerde ise gözenek belirginleşmesi daha çok cildin kolajen çatısının zayıflaması ve sarkma neticesinde olur. Bu grup hastada ölü derinin uzaklaştırılması yanında kolajen yapımını uyaran C vitamini, yeşil çay ekstresi ürünler içeren antiaging kremlerin kullanılması önemli fayda sağlar. Bu grup hastada uygulanacak fraksiyonel lazer, iğnelili radyofrekans, non ablatif cilt gençleştiren lazerler tedavide etkili olur.
Bahsedilen bu yöntemler tek başına ya da birkaç tanesi birlikte dönüşümlü kullanılabilir. Klinik uygulamaları genellikle 2-4 hafta arayla tekrarlanır. Gözenek sıkılaştırıcı etki özellikle kuru ciltlerde kolajen yapımıyla ilgili olduğundan en iyi sonucun 6 ay sonra ortaya çıkacağı unutulmamalıdır.
Son olarak gözenek problemi cildimizde bir şeylerin iyi gitmemesinin dengelerin bozulmaya başladığının habercisi olabilir. Bunu bir uyarı olarak alıp gereğini yerine getirirsek erken cilt yaşlanmasından da korunmuş oluruz.
Dermatolog Dr. Gökhan Gökler (Cilt Hastalıkları Uzmanı)