Güncelleme Tarihi:
Göz kuruluğu sık görülen göz hastalıklarından biridir. Özellikle akşam saatlerinde artan, yanma, batma, kaşıntı, yabancı cisim hissi, kızarıklık, aşırı yaşarma ve bulanık görme şikâyetiyle ortaya çıkar.
Sağlıklı bir gözde, göz yüzeyi sürekli nemli kalmalıdır. Böylece gözkapaklarının kolay açılıp kapanması ve göz yüzeyinin korunması sayesinde kaliteli bir görüş sağlanır. Doç. Dr. Cem Mesci ve Op. Dr. Nihal Balcıoğlu, gözyaşının yeterli salgılanmaması ya da gözyaşı kalitesinin bozuk olması sonucu “kuru göz” sendromunun ortaya çıktığını söylüyor.
Kadınlarda, yaşlanmaya bağlı olarak gözyaşı salgısının azalması sık görülür.
Çevresel faktörler de göz kuruluğuna neden olabilir. Örneğin; kuru, sıcak, rüzgârlı veya dumanlı ortamlarda gözyaşı yeterli miktarda üretildiği halde, gözde birikemez. Özellikle klimalar havayı kurutmakta ve gözyaşının buharlaşmasına neden olmaktadır.
Yoğun bilgisayar, tablet, akıllı telefon kullanımı, uzun saatler televizyon seyretmek de, göz kırpma refleksini bozacağından, buharlaşmayı artırarak göz kuruluğuna neden olurlar.
Bazı hastalıklar da gözde meydana gelen kurulukla ilişkili olabilir.
Gözyaşı bezlerinin yetersiz çalışması, gözyaşının az üretilmesine neden olur. Bu durum romatoid artirit, diyabet vb gibi sistemik hastalıklarla görülebilir.
Göz kuruluğu probleminde öncelikle kuruluğa neden olan etken ortadan kaldırılmalıdır. Çevresel faktörlerden korunma önemlidir. Bilgisayarda uzun süre çalışanlar için ekrandan gelen yansıma ve parlamalar önlenmeli, çalışma sırasında daha sık göz kırpma ve gözleri kısa sürelerle dinlendirme alışkanlığı edinilmelidir. Gözleri az yoran yazı karakteri ve renkler seçilmelidir.
Tedavi için, damla, jel ya da pomad şeklinde suni gözyaşları kullanılır. Katkı maddesi içermeyen tek dozluk suni gözyaşları daha sık tercih edilir.
Göz kuruluğu tedavisi öncesinde, hastada romatoid artirit, sjögren, lupus ve benzeri bir sistemik bir hastalık olup olmadığı araştırılmalıdır.
Kuru göze neden olabilecek, göz yüzeyi kapanmasının yetersiz olduğu kapak bozuklukları da giderilmeli, gerekirse cerrahi olarak tedavi edilmelidir.