Göz çevremiz için gençleşme önerileri

Prof. Dr. Banu Coşar, göz çevresinde yaşlanma belirtilerini şöyle açıkladı: “Yıllar geçtikçe, göz çevresinde “kaz ayağı” adı verilen kırışıklıklar oluşur. Üst göz kapağı cildi gevşeyip sarkarak, kapaklarımıza düşük bir görünüm verir. Göz çevresindeki yağları yerinde tutan zarın gevşemesi yüzünden yağlar öne doğru yer değiştirir ve göz kapaklarında torbalanma görünümü oluşur. Yaşla birlikte bu yağların azalması ise gözlerin çukura kaçmış görünümüne yol açar.”

Güneş, çevre kirliliği, az uyku, stres…

Prof. Dr. Banu Coşar, göz çevremizdeki cildin “serbest radikal” denen moleküller yüzünden yaşlandığını belirtti. Serbest radikallerin cilt dokusunda bulunan kollajen, elastin lifleri ve polisakkaridleri parçaladığını söyleyen Prof. Coşar, serbest radikalleri ortaya çıkaran faktörleri ise şöyle sıraladı:  

Güneş: Ciltte görülen yaşlanma belirtilerinin %80’i ultraviyoleye bağlıdır. Bunun anlamı, güneşin; cildi vücudun normal yaşlanma sürecinden daha fazla yaşlandırdığıdır.

Kalıtımın ve hormonların rolü: Menopozdan sonraki ilk 5 yılda, cilt destekleyici kollajen tabakasının %30’unu kaybeder.

Çevre kirliliği: Özellikle sanayi bölgelerindeki yerleşimlerde, havayı kirleten maddeler, cildi yaşlandırır.

Klimalar: Cildi kurutur.

Uyku: Az uyumak; cilt parlaklığını azaltır, göz çevresinde şişlikler ve morluğa yol açar. Az uyumak ciltte vaktinden erken (prematür) kırışıklıklara yol açar.

Stres: Gerginlik ve öfke, ciltte yağ salgısını artırır.

Alkol: Fazla alkol tüketimi, cildi kurutur, vücudun A-B-C-vitaminlerini, magnezyum ve çinkosunu çalar.

Sigara: Cilt yüzeyine kan akımını azaltır. Cilde mat ve grimsi bir renk verir. Sigara içenlerde cilt erken yaşlanır.

Güneş gözlüğü kullanımı şart

Güneşin göz çevresini ve gözleri yaşlandırıcı etkilerinden korunmak için güneş gözlüğü kullanımının şart olduğunu belirten Prof. Dr. Banu Coşar, güneş gözlüğü camlarının güneşin ultraviyole ışınlarını süzen özellikte olması gerektiğini vurguladı. Prof. Coşar, “Bununla birlikte, ultraviyoleden korunmada tek etken camların ultraviyole filtresi içermesi değil. Eğer çerçeve küçük olursa ultraviyole ışınları yine çerçevenin yanlarından göze ve göz çevresine ulaşacaktır. O yüzden geniş çerçeveler kullanmak önemli” şeklinde konuştu.

Göz altı morlukları için kremler düzenli ve uzun dönem kullanılırsa etkili

Göz çevresindeki koyu renkli görünüm ve mor halkalar için, “meyan kökü”, “K vitamini” gibi maddeler içeren göz çevresi kremlerinin düzenli ve uzun dönem kullanımının etkili olacağını belirten Prof. Coşar, “mezoterapi” (minik iğnelerle cilt altına ilaç verilmesi) uygulamalarının da göz çevresi morluklarının azalmasına katkı sağladığını söyledi. Prof. Coşar, göz altındaki mor halkalara çökmeler de eşlik ediyorsa “göz altı ışık dolgusu” denen işlem sayesinde çökmelerin hyaluronik asitle doldurulup, estetik görünümün iyileştirilebildiğini belirtti.

Göz çevresindeki kırışıklıkların oluşmasını geciktirmede göz çevresi kremlerinin önemine değinen Prof. Coşar, kırışıklıkları açmada en etkin yöntemin ise botulinum toksin iğnesi olduğunu söyledi. Prof. Coşar, botulinum toksinin göz çevresindeki mimik kaslarını bloke ederek etki sağladığını ve bu etkinin uygulamadan 2-4 gün sonra ortaya çıkıp, 10-14 gün arasında maksimum seviyesine ulaştığını anlattı. Prof. Coşar, botulinum toksin uygulamasının etkisinin geçici olduğunu ve 3-6 ayda bir tekrarlanabileceğini belirtti.

Göz çevresi için yaşlanma karşıtı bakım nasıl olmalı?

Erken yaşlanan göz çevresi cildini korumak için şu kurallara uymalıyız:

• Göz çevresi için güvenilir markaların temizleme ve bakım ürünlerini kullanın.
• Sağlıklı beslenin. Taze meyve, sebze tüketin. Şeker, yağ ve katkı maddeli besin tüketiminizi sınırlayın.
• Bol su içerek cilde yeterli nemi sağlayın.
• Kafein ve alkol tüketimini sınırlayın.
• Güneşten korunun. Ultraviyole blokajı içeren bakım ve makyaj ürünleri kullanın. Göz çevresini de örten geniş güneş gözlükleri kullanın.
• Yeterli uyuyun.