Güncelleme Tarihi:
Göçmek en uygun koşullarda bile çocuklar açısından ‘ev’ ya da ‘yurt’ olarak benimsenen fiziksel ve sosyal çevrenin değişimi, tanınmayanı tanıma, bilinmeyeni öğrenip araştırma süreçi ve aynı zamanda alışılmış olanı da kaybetme sürecidir… Ancak çocuk için önemli olan yeni yerin getirdiklerinin, eskilerin göç yolundan çok olmasıdır. Göçmen olarak çocukların en acı durumu, çocuk hakları standartlarının altında bir yaşama mahkum edilmesidir.
Farklı yaştaki göçmen çocuklar mekansal ve çevre değişimine karşı farklı şekillerde tepki verirler. Ancak göçmen çocuklar ağır ekonomik koşullar ve yoksunluk içinde yaşadığı, kimi zaman göç nedeninin travmatik bir olay olduğunu düşünürsek göçün, çocukların gelişimlerinin her boyutta duygusal, ruhsal, fiziksel, sosyal ve bilişsel olarak etkilendiklerini fark edebiliriz.
Göçmen çocukların sağlığı üç faktörde etkilenmektedir.
• Göç öncesi travmatik yaşantılar
• Göç sırası ortam ve imkanlar
• Yeni yere uyum
Göç gibi mekanın ve alışkanlığın değişmesini gerektiren süreçlerde çocuklara şefkat gösterek güven duygusunun verilmesi ve ailesiyle birlikte olması desteklenmelidir. 0-5 yaş grubundaki çocukların sosyalleşme ve arkadaş edinmeye ihtiyaçları vardır. Fakat kendi kültüründen çok farklı kültüre göç eden çocuklar, dilini bilmedikleri akranları ile iletişim kurmada zorluk çekerler. Bir başka deyişle bu çocukların asosyal bireyler olma olasılığı çok yüksektir. Göçmen çocuklar yabancı olmanın verdiği eziklik gibi yollarla başlayan toplumdan kopma durumları çocukların kendi içlerine kapanması ve kendi psikolojik sorunlarla dolu bir hayat sunulmakta.
Görüldüğü üzere, göçmen çocuklar geldikleri ülkeden psikolojik açıdan yüklü bir bavulla gelmektedir. O bavulda en büyük eksiklik güvensizlik ve sevgisizlik…
Bu bekleyiş dönemi çocuklar açısından oldukça yıpratıcıdır. Kaybedilen evin yerine alışılacak, uyum sağlanacak yer gibi algılanmamakta ‘gelip geçici bir yer’, ‘yolda bir durak’ olarak algılanmaktadır.
[fotogaleri=1382]