Güncelleme Tarihi:
Postpartum depresyon genelde her şeyi açıklayan bir tanım olarak kullanılıyor ancak aslında perinatal ruhsal durum ve anksiyete bozuklukları klasik depresyondan fazlasını içeriyor ve doğumdan önce veya sonra başlayabiliyor. Bu durumu yaşayan anneler aşağıdaki sorunlarla başa çıkmaya çalışıyor:
Depresyon: Buna, üzüntü ve ağlama gibi öfke ve sinirlilik gibi tipik işaretler dahildir.
Kaygı ve panik bozukluğu: Bebeği gözetim altında tutmak ve yanlış bir şey yapacaklarına dair endişeli davranışlar sergilemek. Panik ataklar yaşamak ve sosyalleşememek.
Obsesif kompulsif bozukluk: Mikroplar hakkındaki sürekli endişe duymak veya bebeklerine zarar verme konusundaki düşüncelerden dolayı rahatsızlık hissetmek. Her şeyi "Mükemmel" yapmak konusunda takıntılı olmak.
Travma Sonrası Stres: Doğum sırasında bir şey yanlış giderse (Tıbbi bir komplikasyon ya da acil sezaryen) anksiyete atakları yaşamak.
Perinatal duygu durum bozuklukları çok yaygın olsa da çoğu kadın yargılanmak korkusuyla bunu açıklamıyor. Duygularını doktorla paylaşan çoğu anne ise ‘baby blues’ olarak nitelendiriliyor. Oysa ‘baby blues’ annelerin yüzde 80’inde gelişen, doğumdan birkaç gün sonra başlayıp birkaç hafta içerisinde kaybolan duygu durumu çalkantılarına deniyor. Doğum sonrası depresyon ise doğumdan sonraki ilk yılda herhangi bir zamanda başlayabiliyor.
Bu nedenle ilk bir kaç ay içerisinde bir şeylerin doğru gitmediğini fark ediyorsanız ve geçmişte bir psikolojik rahatsızlık da geçirdiyseniz bir uzmanla görüşmeye başlayarak bu sorunun üzerinden rahatlıkla gelebiliyorsunuz.
Doğum sonrası depresyon ve diğer perinatal duygudurum bozukluğu olan kadınların çoğun genellikle ilaçların ve danışmanlığın bir kombinasyonunu içeren tedavilerle kısa sürede rahatlayabiliyor. Terapide annelere, kalıcı kaygıyı gidermenin ve bebeğe karşı müdahaleci düşüncelerden kurtulmanın yolları öğretiliyor.
[fotogaleri=3560,3131,2545,2936]