Güncelleme Tarihi:
Hukuki platformlarda pek çok tartışmalara yol açan bir konudur gizli kamera kaydının kullanılabilmesi. Kimileri gizli kamera kaydı ile suç tespit edildiği takdirde bunun delil olarak kullanılması gerektiğini söylemekte. Ancak başta Anayasamızda olmak üzere birçok kanunda ve yine birçok hukuki çevrenin desteklediği fikre göre gizli kamera kaydı, hukuka aykırı şekilde elde edilen delil kategorisine girecek ve bu şekilde elde edilen deliller kullanılamayacaktır.
Günümüzde neredeyse tüm işletmelerde veya kamuya açık yerlerde gizli kameralarla izlenmekteyiz ve durumun niteliğine göre bu kameralara başvurmadan olayların çözülemeyeceği durumlarla karşılaşmaktayız. Burada ölçü kamuya açık alan kıstası olacaktır. Şayet meydana getirilen faaliyet kamuya açık alanda meydana geldi ise burada kamera kayıtlarına başvurup delil olarak kullanılabilecektir. Bunun yanı sıra başka şekilde delil elde etme imkanımız yoksa, polise veya diğer kolluk birimlerine başvurmamız söz konusu değilse ya da o an şahsımıza veya bir yakınımıza yönelik bir saldırı bulunan durumlarda gizli kamera kayıtları delil olarak kullanılabilmekte.
İspat için bilerek ve isteyerek ya da karşı tarafın bilgisi dışında gizli kamera koyarak elde edilecek gizli kamera kayıtları delil olarak kullanılmayacak hatta ve hatta soruşturma açılmasını dahi sağlayamayacaktır.
Örnek üzerinden gidecek olursak hepimiz haberlerde bakıcısı tarafından şiddete maruz kalan bebekleri görmüşüzdür. Burada ebeveynler çocuklarının evdeki durumlarından bir haber işlerine koyulmuş iken kendini ifade edemeyen çocuklarının iyi veya kötü bakıldıklarını görmek için eve kamera yerleştirdikleri takdirde burada başka yolları kalmamış kabul edilmekte ve bu görüntüler bu sayede delil olarak nitelendirilip bu bakıcıların ceza alınması sağlanmaktadır.
Ceza Mahkemeleri ve Savcılıklar olaylar önlerine geldiği zaman öncelikle bu durumların ve gizli kamera kayıtlarının kullanılabilir olup olmadığını tespit etmekte, suçu araştırma evresine daha sonra geçmektedir. Bu bağlamda haklı iken suçu ispat etmek için farklı yollarınız varsa gizli kamera yoluna başvurmadan önce iki kere düşünmekte fayda var.
Cebimizdeki telefonlar, mağazalarda yer alan güvenlik sistemleri, yürüdüğümüz yolları izleyen kameralar derken hayatın her anında izlenmekte ve bir yandan da bunları kaydetmekteyiz. Peki, bir suç işlenirken veya kanuna aykırı bir durumu tespit ettiğimizde bunu kaydettiğimizde gizli kamera kaydını doğrudan delil olarak kullanabilir miyiz?
Aslında kural olarak baktığımız zaman gizli kamera kaydı ve kamera benzeri, ses, görüntü vb. durumların hukuka aykırı şekilde tespiti halinde bunun delil olarak kullanılamayacağı belirtilmiştir. Ancak içerisinde yaşadığımız dünya gereği bu hali %100 sağlayabilmek mümkün değildir. Bu bakımdan gizli kamera kayıtları ile ilgili birçok istisnai durum bulunur.
Genel hatları ile inceleyecek olursak hayatımızın büyük bölümünü kapsayan teknolojiyi hukuktan soyutlama imkanımız yoktur. Bunu belli kurallar altına almazsak da işin çığırından çıkacağı ortadadır.
Bu bağlamda başta Anayasamızda daha sonra kanunlarda çatı olarak nitelendirdiğimiz kurallar belirlenmiş ve bunun ardından istisnalarla bu durum esnetilmiştir.
Kamuya açık alanda meydana gelen durumlarda, başka şekilde delil elde edilemeyecek durumlarda ya da kişinin o an kendisine veya bir yakınına saldırı olan hallerde gizli kameraya başvurması durumunda bunun delil olarak nitelendirilebildiğini görmekteyiz. Baktığımızda o an maruz kaldığımız durumu kaydetmenin de hukuka aykırı olmaması gerektiğini söylemek çok zor olmaz.
Polise veya jandarmaya başvuramıyorsak, gizli kamera kaydını yapmazsak bir daha suç tespit edilemeyecek hallerdeyse bu gibi durumlarda elde edilen gizli kamera kayıtları delil olarak nitelendirilebilir.
Ancak gizli kamera kaydı durumu her olayda farklılık gösterebileceği için çok dikkat edilmesi gerekir. Öyle ki, bir suç tespit etmek isterken Türk Ceza Kanunu’nda yer alan konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu gibi suçları işleyerek kendimizi sanık koltuğunda da bulabiliriz.
Ceza Mahkemeleri ve Savcılıklar bu belgelere ulaştıkları zaman öncelikle gizli kamera kayıtlarının kullanılabilirliğini inceler, daha sonra şayet uygun olduğu kanaatine varılırsa soruşturma evresine geçilerek işlemler yapılır.