Gitti ama Geri Gelecek!

Güncelleme Tarihi:

Gitti ama Geri Gelecek
Oluşturulma Tarihi: Ekim 21, 2010 00:00

Bir çocuğa ölümü anlatırken geri dönülmez hatalar yapabiliyoruz.

Haberin Devamı

Bir çocuğa ölümü anlatmak ve bunu anlatırken korkmamasını sağlamak belki de dünyanın en zor işi. Kendi kendine öğrenmesini beklemek mi, oturup adım adım anlatmak mı daha doğru?

Çocukların yaş, gelişim ve sosyal çevrelerine göre ölüm kavramını anlama yeteneklerinin değiştiğini söyleyen Psikolog Nilüfer Şişman, hangi yaşlarda nasıl algıladıklarına dair bilgiler verdi.

“5-6 yaş “ölüm” kavramını anlamaya başlar ama geri dönülmezliği anlamayabilir. 6-7 yaştan itibaren evrensellik kaçınılmazlık anlaşılmaya başlanır. 7-10 yaş tam olarak anlar. 10-12 yaşlarda felsefi bir ilgi vardır, tehlikeli olabilir.”

Çocuk Yakınını Kaybetmişse

Özellikle yakınındaki birini kaybetmiş olan çocukların daha hassas olduğu belirten Şişman, bu çocukların psikolojisi ile ilgili şunları kaydetti:

Haberin Devamı

• Anne, baba kaybında “ Ben ne hata yaptım?”, kardeş kaybında ise “Kazandım ama…” düşüncelerinden kaynaklanan suçluluk duyguları olabilir.

• Yas sürecindeki aile, ölen kardeşi “Çok iyi / hatasız bir çocuktu” diye anar... Sağ kalan kardeş bunun gerçek olmadığını düşünür ama açıklayamaz ve bu duygusal bir yük yaratır.

• Benzer bir tehlikenin altında olduğunu düşünür ve “Ben de mi öleceğim? Ben de mi tehdit altındayım?” diye düşünür.

• Güven / destek kaynakları olan anne baba kaybı, çocuğun güvende olma duygusunu sarsabilir veya tamamen ortadan kaldırabilir.

• “Hani beni hep koruyacaklardı? Neredeler? Neden öldüler? Bana mı kızdılar? Yanlış bir şey mi yaptım?” düşünceleri hakimdir. Çocuğun tepkilerde tutarsızlıklar olur.Kendilerine olan güvenleri azalır.”

Ölüm Korkusu Fobiye Dönüşebilir

Çocuğa ölümü anlatırken ne tür bir anlatım kullanılmalı? Çocuğa “Gitti” gibi muğlak ifadeler yerine “Öldü” denmesinin, çocuğun “Geri dönecek” diye beklemesini engelleyeceğini savunan Şişman, yetişkinlerin dikkat etmesi gereken unsurları sıramalaya devam ediyor:

• Sadece gerçeği söylemeliyiz. Hastahanede, yolculukta vb. söylemler gerçeği öğrendiğinde size olan güveninin sarsılmasına yol açabilir.

• Duygularımızı (Üzülmek, ağlamak vb...) göstermekten çekinmemeliyiz. Bu sayede o da duygularını ifade etmesinin bir sakıncası olmadığını anlayabilsin.

Haberin Devamı

• Soru sorduğunda onun anlayacağı bir şekilde ve sadece sorulan soruya yönelik yanıt vermeliyiz. Böylece soru sorması için onu cesaretlendirmiş oluruz.

• Çocuğa bu kaybı söyleyecek kişi ona duygusal olarak en yakın olan veya kültürel alışkanlıklara göre, ailenin en büyüğü olmalıdır. Bir uzman eğer gereksinim duyulursa eşlik edebilir.

• Çocuğun bulunduğu ortamdan uzaklaştırılmaması daha uygundur. Alışkın olduğu fiziksel çevreden ve diğer güven duyabileceği yetişkinlerden ayrılması “Yalnızlık ve güvensizliğini” daha fazla alevlendirebilir.”

Tüm bu önerilere rağmen çocukların, ölüm acısı veya fobisi nedeniyle sosyal hayatının bozulması ve uyuyamaması gibi fizyolojik problemlerine rastlandığında mutlaka uzman bir doktor ile iletişime geçilmesi gerektiği de unutulmamalı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!