Güncelleme Tarihi:
Onlar hem birer anne hem de yeni şeyler üretmeyi seven iki blogger. İrem Erdilek, 1979 Ankara doğumlu, Sena Baran ise 1978 İstanbul doğumlu. Özel sektörde kozmetik ve lojistik alanında çalışmış, çocuklarının doğumu öncesi iş yaşamına ara vermiş iki anne. Kendi çabaları ile kurdukları internet siteleri ile iş hayatına hızlı bir dönüş yaptılar. Bu iki blogger annenin blog açmak isteyen herkes için önemli tavsiyeleri var. İşte röportajımız…
Nasıl bir araya geldiniz, internet serüveniniz nasıl başladı?
Kendi bloglarımızı yazarken ve blog okurken tanıştık. Zamanla yüz yüze görüşür ve düzenli bir arkadaşlığı sürdürürken bulduk kendimizi. Tüm anneler gibi biz de çocuklarımız için alışveriş yaparken doğru ürünü buluncaya kadar pek çok alışveriş yaptık. Tecrübeli kullanıcılara sorduk, tavsiyelere uyarak alışverişe çıktık. İstedik ki tüm anne babalar, en az vakit kaybıyla, en çok kullanıcı yorumuna ulaşsın, en doğru ürünü kolayca bulsunlar. Bu düşünceyle ortaya fikirdenk.com çıktı.
Fikirdenk.com, dışında bloglarınız da var değil mi? Bunları bir arada yürütmek zor olmuyor mu, nasıl başa çıkıyorsunuz?
İrem Erdilek: Ben slingomom.com ve teknolojikanne.com bloglarını yazıyorum ve aynı zamanda Türkiye’nin ilk sling markası Slingo’yu yaratan kişiyim. “Kendime bir blog açayım da aslında bir anne için ne kadar harika bir icat olduğunu anlatayım” diyerek başladım. Anne-bebek-aile-Slingo derken yazdıkça daha çok yazdım. Günlük annelik maceralarımı anlattığım bir blog haline geldi. Üstelik SlingoMOM artık sadece benim günlüğüm değil. Ebeveynleri ilgilendiren güncel bilgilerin, etkinliklerin haberini verdiğim, beğendiğim web sitelerini ve kitapları paylaştığım, anne-çocuk ürünlerini, markalarını tanıttığım bir blog oldu. Teknolojiyi ve yeni çıkan uygulamaları da seven, aktif kullanan bir kişiyim, bu keşiflerimi de paylaşmak istediğimde teknolojikanne.com ortaya çıktı.
Sena Baran: Ben anneliği zor yoldan elde edenlerden biri oldum. Oğluma tüp bebek tedavisiyle kavuştum. Ülkemizde hala çokça saklanan, rahat konuşulmayan, ailelerin paylaşıma kapalı olduğu bir tecrübe bu. Oysa bir o kadar da merak edilen… İstedim ki bu süreci yaşayan biri deneyimlerini ve hissettiklerini çekinmeden, saklamaya çalışmadan anlatsın. “O da niye ben olmayayım ki?” diye başladım ve Dorikus.com isimli blogumu kurdum. Doğum sonrasında da çocuklu hayata dair notlar arka arkaya gelmeye başladı zaten.
Bloglarımızı ve Fikirdenk’i bir arada götürmek zor gelmiyor. Çocuklu hayat, çevremizdeki paylaşımlar bize günlük olarak bol malzeme veriyor. Çocuklarımızla birlikte hayatı yeniden öğreniyoruz. Yeniden büyüyoruz da denebilir.
Fikirdenk.com'u nasıl oluşturdunuz? Bu sitede anneler tam olarak neler bulabilirler?
Biz ailelerin bebek ve çocuk ihtiyaçları için ilk başvurduğu kaynak olmak istiyoruz. Detaylı, doğru, özenli bilgiye kolayca ulaşabilmeleri için. Amaç, alışverişe çıkmadan önce ürünlerin artıları ve eksileri ile birlikte değerlendirildiği, markalardan alınmış teknik özellikler, fiyat, kıyaslama tabloları gibi detayları içeren bir data oluşturmak. Kullandığımız ürünleri hiçbir satış baskısı olmadan, dürüstçe ve objektif değerlendirmek. Çünkü ancak böyle gerçek alıcıya ürünü doğru anlatabiliriz. Ayrıca bununla yetinmedik, hizmet verenleri de tanıtan bir rehber özelliğini ekledik. Aileler butik pastacıları, doğum ve çocuk fotoğrafçılarını, oyun gruplarını, aktivite önerilerini, kısacası çocuklu hayatı ilgilendiren pek çok başlığı bulsun istedik. Alışverişti, hizmet önerisiydi hangisini halledeceğim diye vakit kaybetmesinler diye pratik listeler hazırladık. Doğum, bebek alışverişi, tatile giderken öneriler başlıklarımızdan bazıları. Firmaların kampanyaları, indirimleri gibi duyuruları da takip ederek tek bir çatı altında hepsini birleştirmek istedik. Anneler bizim kullandığımız, önerdiğimiz, paylaştığımız ürünlerin haricinde kendi önerilerini de bize iletirlerse data bankası genişler, ürün yelpazesi çeşitlenir ve açıkçası bundan çok memnun oluruz. “Söyleyeceğim var” diyen herkesi sitemize yorum yapmaya ve ürün önerisi paylaşmaya bekliyoruz.
Home office şeklinde mi çalışıyorsunuz? İnternet gerçekten büyük bir uğraş istiyor, ayrıca daimi çalıştığınız başka işler var mı?
İrem Erdilek: Benim 2 blogumun haricinde Slingo markam ve herseybebek.com isimli sitem var.
Sena Baran: Fikirdenk haricinde başka bir daimi işim yok şu anda.
Şimdilik home office şeklinde çalışıyoruz ancak zorlandığımız anlar da oluyor. Hala annelerinin yoğun ilgisini talep eden minik adamlar var çevremizde. Yakın bir gelecekte kendimize ait bir ofis düşüncemiz var, daha rahat çalışabileceğimizi düşünüyoruz.
Sitenizi sadece birlikte mi hazırlıyorsunuz? Reklam ve tasarım kısmını nasıl yürütüyorsunuz?
Sitemizin grafik görselleri ve tasarımı için profesyonel destek aldık, gerekli gördükçe çalışmaya devam ediyoruz. Onun dışında teknik donanım, reklam, marka iletişimi, kullanıcı ilişkileri, içerik editörlüğünü tamamen biz yapıyoruz.
Aynı zamanda annesiniz de… Çocuk bakımı, ev işi ve işinizi nasıl dengeliyorsunuz? Eşleriniz destek oluyorlar mı?
Eşlerimiz bu fikri, girişimimizi daha da önemlisi bir girişimde bulunma niyetimizi çok destekliyor. Çocuklarımız hala küçük ve anne ilgisine ihtiyaç duydukları yaşlardalar. İster istemez ailemizden, sosyal yaşamımızdan vakit çaldığımız ve Fikirdenk’e daha fazla konsantre olduğumuz zamanlar oluyor. Bu süreçte babaların desteği olmasa zorlanabilirdik. Artık çok küçük bebekler olmadıkları için de bakımdan ziyade oyun ve ilgiye ihtiyaçları var ve babalarla paslaşma şansımız daha fazla. Bazen işimize konsantre olabilmek için onları da bir araya getiriyoruz. Beraber oynasınlar ve bize vakit kalsın diye.
Çocuklarınız kaç yaşındalar?
İrem Erdilek: Benim oğlum Koray 3,5 yaşında ve tam gün oyun sınıfına gidiyor. Çok aktif, hareketli, düz duvara tırmanır cinsten. Kontrollü ama limitleri zorlayan bir çocuk. Ben rahat bir anneyim, onun gelişimi için mümkün olduğunca geniş alan bırakmak istiyorum, o da bu fırsatı sonuna kadar kullanıyor.
Sena Baran: Benim oğlum Doruk 2,5 yaşında. Bu eylül ayında yarım gün okul öncesi yuvaya başlayacak. Neşeli, geveze, temkinli ve hala en çok annesiyle beraber olmak isteyen bir minik adam. Yuvayla beraber hayatımızda yeni bir dönemin başlayacağını tahmin ediyor ve merakla bekliyorum.
Peki, sosyal medya ile aranız nasıl?
Sosyal medyaya kelimenin tam anlamı ile “düşkün” iki anneyiz. Seviyoruz, paylaşıyoruz, takip ediyoruz. Sosyal medyanın belirgin bir gücü olduğuna inanıyoruz. Geleneksel medyaya göre daha geniş kitlelere erişim imkanı var, yayılım ve paylaşım adeta ışık hızıyla ilerliyor. Hem bloglarımız hem de Fikirdenk için sosyal medya ile kuvvetli bağlarımız var. Bizi facebook.com/Fikirdenk ve twitter.com/Fikirdenk hesaplarından da takip edebilirsiniz.
Sizin takip ettiğiniz bloglar, internet siteleri var mı?
Teknoloji ile iç içe olan, didaktik tarzdan uzak, kendi deneyimlerini ve görüşlerini yargılamadan, eğlenceli bir dille paylaşan blog yazarlarını okumayı seviyoruz. Sadece anne & çocuk temalı bloglar değil kastettiklerimiz. Yemek, moda, girişimcilik ve teknoloji blogları da var. İçlerinden bir kısmı zaten sosyal ortamlarda bir araya geldiğimiz arkadaşlarımız. Bunun yanı sıra yurtdışında farklı kültürlere ait yazarları da okuyoruz. Kültür farklılıklarını, ebeveynlik, toplumsal bakış konularındaki değişiklikleri takip etmek de iyi geliyor.
Bildiğim kadarıyla bazı sosyal sorumluluk projelerine de bloglarınızda destek veriyorsunuz. Ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz, bu bağlantılar nasıl oluştu?
Kendisi de ünlü bir fotoğrafçı ve blog yazarı olan sevgili Yeşim Mutlu Blogger Anne & Baba toplantılarının fikir sahibesi olarak bizim için yeni bir oluşuma ön ayak oldu. Her ayın 2. cuma günü toplanıyoruz ve hemen hemen her toplantımızın farklı bir sosyal sorumluluk gündemi oluyor. Bu oluşuma destek veren markalar ile bir araya geliyoruz, bloglarımızda paylaşarak kitlelerin haberdar olmasını amaçlıyoruz. Anne ve bebek sağlığı, hijyen, bakım, eğitim, sağlık, sosyal yardımlaşma bu konu başlıklarından bazıları. Onun dışında bireysel olarak da elimizden geldiği kadar dikkatimizi çeken, doğru bulduğumuz girişimlere destek vermeye çalışıyoruz.
Son zamanlarda medyada yer alan kürtaj konusu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kadın bedeninin sağlık ve toplumsal konu başlıkları altında bile olsa siyasete alet edilmesi bize ters geliyor. Elbette zevk için kürtaj olmamalı, bir doğum kontrol aracı olarak kullanılmamalı. Ancak halen yürürlükte olan 10 haftalık yasal sınırı yeniden gözden geçirirken, anne karnındaki anomali riski olan bebekler, bunların doğum sonrası ailesel ve toplumsal açıdan yaşayacakları zorluklar, kadınlara saldırı ve tecavüz gibi konu başlıkları dikkate alınarak daha az irite edici bir yöntem bulunmasını tercih ediyoruz. Çözüm bulunamayan ya da çözümü yokmuş gibi düşünülen her başlıkta “yasaklama” bir yöntem değil, kaçış bizce.
Blog kurmaya, kendi sitesini yapmaya çalışan çok insan var. Bu kişilere önerileriniz neler olabilir?
Öncelikle tasarımla ve içeriğin doğru belirlenmesiyle başlanmalı. Blog için çok yüksek bedelle profesyonel tasarım yaptırmaya gerek yok. Ücretsiz pek çok tema ve kurulum sağlayan servis var. Bunlardan beğendiğinizi, görsel zenginliği de hesaba katarak blogunuza adapte edebilirsiniz.
Bir blog yazarı olarak, hakim olduğunuz dilde, içten ve samimi yazmak çok önemli. Çalıntı veya kopyala-yapıştır içerik kısa sürede fark edilir ve sizin için kötü bir etiket olarak hafızalarda yer alır. Bundan uzak durmalı. Ayrıca blogunuzu sık sık güncelleyerek düzenli bir takipçi kitlesi kazanabilirsiniz. Mümkünse haftada 2-3 ya da daha fazla yazı girmeniz, okuyucunuzun da devamlı ve düzenli olmasını sağlar.
Bu ana kriterleri dikkate aldıktan sonra blogunuzu tanıtmaya başlayabilirsiniz. Bunun için sosyal medyayı kullanın, bir de sadık bir blog okuyucusu olun. Diğer blogları sık sık ziyaret edin. Hoşunuza giden yazılara yorum bırakın. Blog sahibi ve diğer okuyucularla diyaloğa girin. Bu fark edilmenizi sağlayacaktır.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Hürriyet Aile ekibine genç girişimcilere, yeni ve güncel fikirlere verdiği destekten dolayı çok teşekkür ediyoruz.
Blogger annelerimize bu güzel paylaşımları için teşekkür ediyoruz.
Röportaj: Nilay Uzun