Gevşeme, sarkma ve kırışıklıklara son!

Güncelleme Tarihi:

Gevşeme, sarkma ve kırışıklıklara son
Oluşturulma Tarihi: Kasım 11, 2012 11:00

Karın, bel, bacak içi gibi bölge yağları bu işlemde kullanılıyor.

Haberin Devamı

Yüze yağ enjeksiyonunun tek başına veya bu bölgeye yönelik diğer estetik girişimlerle birlikte yapılması son yıllarda estetik ve plastik cerrahide çok sık tercih edilen bir girişim olarak karşımıza çıkıyor. Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Burçak Tümerdem Uluğ, yüze yağ enjeksiyonunda yenilikler hakkında bilgiler veriyor.

Bu işlemde kullanılan yağ dokusu kişiye ait olduğu için alerji doku reddi gibi istenmeyen durumlar söz konusu değildir. Uygun teknikle alındığında vücut kontur düzeltme işleminin bir parçası da olabilir. Kişinin fazlalığından rahatsız olduğu karın, bel, bacak içi gibi bölgeler, yağ hücrelerinin alınması için uygundur.

Yapılan bilimsel çalışmalar birçok farklı hücreye dönüşme kapasitesi olan kök hücrelerinin yağ dokusunda kemik iliğinden 1000 kat daha fazla olduğunu göstermiştir. Bu nedenle yağ hücreleri sadece dolgu amaçlı değil, cildin yenilenmesi ve gençleşmesi amacıyla da kullanılmaktadır. Ayrıca bu özelliğinden dolayı çökme şeklinde deformite yaratan izlerin iyileştirilmesinde de etkili bir yöntemdir.

Haberin Devamı

Yaşla birlikte özellikle göz çevresi ve orta yüz bölgesinde hacim kaybı belirginleşir. Cilt ve cilt altı dokusunun elastikiyet kaybı ile birlikte gevşeme, sarkma ve kırışıklıklar oluşur. Yağ enjeksiyonuyla birlikte bu bölgelerde hem dolgunluk sağlanır hem de içerdiği kök hücrelerinin yenileyici etkisiyle kollajen sentezinde artış olur; cilt kalınlaşır, kuruluğu azalır, daha canlı ve parlak bir özelliğe kavuşur.

Yüze yapılan yağ enjeksiyonunda son yıllarda öne çıkan “kaş” ve “çene” bölgesine yönelik uygulamalardır. Kaş çevresine yapılan yağ enjeksiyonu, kaşa daha kalkık ve dolgun bir görünüm verir. Çene bölgesine yapılan enjeksiyonla ise çenede istenen hacim ve kontür sağlanır. Bütün bu işlemlerde kullanılan yağ dokusunun kişiye ait olan doğal otolog bir doku olması, istenen kontur ve dolgunluğun sağlanması için tekrar uygulama şansı olması ve genel anestezi gerektiren uzun ve komplike bir cerrahi girişim olmaması işlemin avantajları olarak sayılabilir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!