Güncelleme Tarihi:
Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz? Kimdir Nurtaç Hoca?
1981 yılında Elazığ’da doğdum. Babamın görevi gereği Samsun /Bafra'ya geldik. İlkokul, ortaokul ve lise hayatım orada geçti. Daha sonra Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Matematik Bölümü’nü bitirip tezsiz yüksek lisans(pedagojik formasyon) yaptım ve o süreçten beri de Samsun’da çeşitli kurs ve özel okullarda 18 yıldır görev yapmaktayım. 9 yıllık evliyim, 5 yaşında bir oğlum ve nisanda aramıza katılmasını beklediğimiz bir kızım var.
Sizin geometri sevdanız nasıl başladı? Herkes bu dersten korkarken sizi içine çeken şey neydi?
Mesleğe bundan 18 yıl önce özel bir dershanede başladığımda matematik-geometri olarak iki dalda ayrı olarak anlatılmaktaydı. Benim de bu iki daldan birinde ilerlemem gerekiyordu ki bu da benim felsefeme çok uygundu. Çünkü bir işe tüm detaylarıyla hakim olmak ve o alanda her yönüyle bir insanın kendini geliştirmesi gerektiğine inanıyordum. Geometride de gözlemlerime göre öğrenciler daha çok zorlanmaktaydı. Yalnızca formül ya da kural bilmek yeterli olmuyordu. Bakış açısı da geliştirilmeliydi. Ben de bu tarz soruları çözmekten, nasıl anlatılabilir diye düşünmekten keyif alıyordum. Bütün bu gerekçeler birleşince de geometrinin beni içine çekmesi kaçınılmazdı.
Sosyal medya çağındayız ve çağ son derece hareketli, enerjik ve devamlı yenilenebilir durumda. Öğretme aşkımı, bir öğrenciyi daha kazanabilmekle bağdaştırınca sosyal platforma başvurmak kaçınılmaz oldu. Video çekip bir öğrenciye daha ulaşabilmek, dersi sevdirmek, bir net daha yaptırabilmek inancıyla çekim yapmaya karar verdim. Yurt dışında gördüğüm bir öğretmenin kullandığı çekim yöntemi çok hoşuma gitti. Ben de kendi imkanlarımla evimde böyle bir sistem kurdum.
Böylelikle hem öğrencilere anlatım tarzımda kullandığım jest-mimiklerle, el kol hareketleriyle ulaşabiliyordum hem de ilginç olan cam üzerinde anlatımla ilgilerini çekebiliyordum. Ana hedef dersi sevdirmek ve bir öğrencinin daha geometri korkusunu yenip yapabileceğini göstermek olunca bu duygum ve uğraşım çocuklar tarafından da büyük destekle kabul gördü. Açtığım kanaldan üniversiteye hazırlık için detaylı ders anlatımlarımı yaparken ülkemin her yerinden, her düzeyden, her ekonomik koşuldan öğrencilere ulaşmak beni daha da şevklendirdi.
Geometri birçok öğrencinin en başarısız olduğu derslerden biri. Sizin yönteminizle ders verdiğiniz öğrencilerinizden nasıl tepkiler aldınız?
Bugüne kadar yapılan dönüşler hep olumluydu. İlk kez girdiğim derslerde önce şaşırıyorlar, eğlenceli buluyorlar. Bu durum takip isteklerini arttırıyor tabii. Akabinde derse tutumları ve motivasyonları olumlu olarak gelişmeye başlıyor. Derse dikkatlerini sağladıktan sonra da benim için de dersin önemli noktalarını paylaşmak, ispatları anlatmak, bilgileri aktarmak kolaylaşıyor. Çünkü çocuklar sonrasında bu ispatları akılda tutmanın neşeli, şarkılı tarafını görünce öğrenmenin zorluğundan korkmadan derse odaklanıyorlar. Evde de daha fazla geometri soruları çözmeye başlıyorlar, iyi olmak için daha çok çalışıyorlar.
Öğrencilerin başarı oranında gözle görülür bir atış yaşandı mı peki? Örneğin önceden zayıf kategorisine girecek bir öğrenciniz şimdi en iyiler arasına girebiliyor mu mesela? Ya da daha canla başla mı öğrenmeye çabalıyorlar?
Hiç bilmeyen, ön yargısı olan bir öğrenci önce sevmeye başlıyor, kolay kaynaklardan başlamak kaydıyla daha fazla soru çözüyor. Verdiğim ödevleri daha gayretle ve düzenli olarak yapmaya çalışıyorlar. Yapabildiklerini gördükçe de aşama aşama ilerleme devreye giriyor. Böylelikle yapılan netler ve başarı oranları elbette artıyor. Önceden hiç net çıkaramazken yılın sonunda hedefledikleri netlere ulaşıp başarı gösteren çok öğrencim oldu. Mesleğimizin bize verdiği en güzel hediye de bu olsa gerek. Özetle bir dersi sevmekle başlıyor her şey…
Okulda girdiğiniz her geometri dersi bu şekilde eğlenceli mi geçiyor?
Genel olarak öğrencilerim tarafından bu yönde keyifli geçtiğine dair dönütler alıyorum. Anlatım şeklim de hareketli ve aktif olunca böyle geçiyor diyebilirim.
Okul yönetimi ve velilerden nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Öğrencilerimden gelen geri bildirimlerin olumlu olması, derse ilgilerinin artması ve tüm bunların başarı olarak karşılığının alınması dolayısıyla doğrudan velileri ve okul yönetimini de olumlu olarak etkiliyor. Bana olan güvenlerini, desteklerini gördükçe de, ben de daha keyifli ve motive olarak mesleğimi sürdürüyorum.
Sosyal medyada yayınladığınız videoları kim çekiyor?
Kendi çalışma odamda oluşturduğum sistemle çekimlerimi, kurgularımı, montajlarımı elimden geldiğince kendim yapıyorum.
Son olarak her öğrencinin sizin gibi bir öğretmeni yok maalesef. Çocuklara matematik ve geometriyi sevdirmek için ailelerine neler tavsiye edersiniz?
Aileler öncelikle çocukların gösterdikleri en küçük gayreti bile fark edip yüreklendirmeliler. Artan bir netin, bir önceki günden daha fazla çözülen soru sayısının o öğrenci için bir başarı olduğunu fark etmeliler. Çünkü bir anda büyük beklentiler içine girip çocukları da bu beklentinin altına sokmak motivasyon düşürür. Kolaydan zora doğru giden sorularla öğrencilerin aslında yapabildiklerinin fark etmelerini sağlamaya yönelik çalışma programları uygulamalılar. İnanıyorum ki birçok değerli meslektaşım ellerinden geldiğince dersi sevdirmek için büyük çaba gösteriyor. Öğrencilerin motivasyonlarını kaybettiklerini düşündükleri noktalarda veliler mutlaka çocuklarının öğretmenleriyle iletişime girip arayı soğutmadan önleyici çözümler almalılar. Baskıdan çok inancın üzerine kurulan bir iletişim ve aşamalı olarak zorluk düzeyi artan planlarla eminim çocukların kendilerine olan inancı gelişecektir ve sevdirmek daha kolay olacaktır.
Röportaj: Sedef Batı