Güncelleme Tarihi:
TÜİK'in 2017 raporuna göre Türkiye'de boşanmaların yüzde 38,7'si evliliğin ilk beş yılında, yarıdan fazlası ise ilk 10 yıl içinde gerçekleşiyor. Özyeğin Üniversitesi Psikoloji Yüksek Lisans Programı bünyesinde açılan Çift ve Aile Merkezi'nde çalışmalarını yürüten Çift ve Aile Terapisi Yüksek Lisans Programı Direktörü Doç. Dr. Nilüfer Kafescioğlu'nun projesi, TÜİK verilerinin yansıttığı boşanma rakamlarının sebeplerine odaklanıyor. 252 çiftle yapılan araştırmaya göre, ilk üç yıl içerisinde çiftlerin ilişki memnuniyetlerinde zaman içinde anlamlı bir düşüş gözlemleniyor. Çiftlerin aralarındaki duygusal bağı yıpratan önemli sebeplerden biri ise geniş aile ilişkilerinde yaşanan stres.
Dünya genelinde yapılan araştırmalarda da benzer bulgular ile evliliğin ilk yıllarının kritik olduğuna dikkat çeken Kafescioğlu, “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın 2014'te yayınladığı araştırma; şiddetin, alışkanlıkların ve yakın akrabalar ile yaşanan problemlerin boşanma sebeplerinin başında geldiğini gösteriyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün Türkiye'de olumsuz çocukluk yaşantıları üzerine 2257 üniversite öğrencisiyle yaptığı araştırma ise öğrencilerin yüzde 49,7'sinin çocukluklarında istismar, aile içi problemler ve şiddet gibi en az bir olumsuz yaşantıya maruz kaldıklarını gözler önüne seriyor. Bu gibi yaşantılara maruz kalmanın sigara, zararlı miktarda alkol ve madde kullanımı gibi riskli sağlık davranışlarının yanı sıra duygusal problemler, aile ve okul yaşamında problemler ve finansal problemlerle sonuçlandığı biliniyor.
Özyeğin Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nde 252 çiftle yürüttüğümüz araştırmamız 2014'te yayımlanan raporun derinliklerine iniyor. Kayın aile ile olan ilişkilerden memnuniyetin ve bu konudaki stres seviyelerinin de evlilik ilişkilerinde çok etkili olduğu görülüyor. Kapsamlı araştırmamızda, eşlerin kullandığı çatışma-çözüm stillerinin, iletişim biçimlerinin, aralarındaki duygusal bağın, kayın aile ve kendi aile ilişkilerinde yaşadıkları stresin evlilik memnuniyetleri ile ilişkisi olduğunu tespit ettik.
Özellikle ilk üç yıl içerisinde çiftlerin yaşadığı sorunların temelinde iletişim problemi olduğunu gözlemledik. Tam da bu amaca hizmet etmek amacıyla üniversitemiz bünyesinde Çift ve Aile Merkezi'ni kurduk. Danışmanlık, psikoterapi ve eğitim alanlarında dünyaca tanınan ve 100'ün üzerinde kitabı bulunan akademisyen Prof. Dr. Jeffrey Kottler'in katılımıyla kampüsümüzdeki yeni yerinde resmi açılışını gerçekleştirdiğimiz Çift ve Aile Merkezi'nde, üniversitemiz öğrenci ve çalışanlarının yanı sıra herkese açık olarak psikolojik hizmet sunmaya devam ediyoruz. Evlilik öncesi danışmanlık, çatışmalarla ve farklılıklarla baş etme, çocuk yetiştirmede destek, geniş aile ilişkilerinde iletişimsel problemlerin giderilmesi gibi konulara odaklanarak çiftleri destekliyoruz” dedi.
Öte yandan Özyeğin Üniversitesi Çift ve Aile Merkezi'nin resmi açılışı 22 Mayıs Salı günü gerçekleşti. Psikoloji alanının duayenlerinden Dr. Doğan Cüceloğlu'nun da katıldığı etkinlikte açılış konuşmasını yapan Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Gençtürk, “Psikoloji Bölümü akademisyenlerimizin üniversite bünyesinde en gelişmiş teknoloji ile bir merkez kurma hayali ile başlayan çalışmalar sonucu bugün birlikte Özyeğin Üniversitesi Çift ve Aile Merkezimizin resmi açılışını gerçekleştiriyor olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.
ÖzÜÇAM kadrosunda bugün doktorasını Çift ve Aile Terapisi üzerine tamamlayarak Türkiye'de çalışan yedi öğretim üyesinden dördü tam zamanlı olarak bulunuyor, beşincisi ise süpervizörümüz olarak çalışıyor. Bu öğretim üyesi kadromuz aynı zamanda Türkiye'de bu alanın gelişmesinde öncü rol oynuyorlar. Girişimci bir araştırma üniversitesi olarak ÖzÜÇAM “bilgiden güç alarak çözüm üretme” yaklaşımımızın en somut ve en yeni örneklerinden biri. Merkezimizde, hem bilimsel çalışmalar ile akademik alana katkı sağlayacak araştırmaların yürütülmesini, hem öğrencilerimizin iç stajlarını süpervizyon eşliğinde tamamlamalarını, hem de sosyoekeonomik düzeyinden bağımsız olarak her aileye psikolojik destek hizmetini erişilebilir kılarak toplumsal fayda yaratmayı hedefliyoruz” dedi.
“Psikoterapide ve Terapistin Hayatında İlişkilerin Gücü” başlıklı bir konuşma yapan açılış etkinliğinin onur konuğu Prof. Dr. Jeffrey Kottler “Buraya davetli olmak gerçekten benim için büyük bir gurur. Psikoloji alanında 20 yıl boyunca Kaliforniya'da 40 bine yakın öğrenci ile çalıştım. Mesleğim gereği dünyanın pek çok ülkesinde bulundum. Sizin burada yarattığınız tesis ve yarattığınız kültüre başka bir yerde rastlamadım. Özyeğin Üniversitesi'nde bu zamana kadar tanık olmadığım nitelikte bir program kurgulandığını görmekten mutluluk duydum. Bu program ve merkez ile gerçekten gurur duyabilirsiniz.” diye konuştu.
Kottler ayrıca konuşmasında, “Yüzyıllık araştırmalar sonucunda tüm farklılıklarımızı ve tartışmalarımızı aşan kesin bir cevaba sahip olduk: Yaklaşım, teorik model veya seçilen müdahale ne olursa olsun, terapide yaptığımız her şeyi güçlendiren terapistle danışan arasında kurulan ilişkidir. Bu ilişki, psikoterapinin ve terapide görülen değişimin merkezinde yer almakta. Bu konuşma, terapinin başarılı olmasını büyük oranda etkileyen temel unsurlar ve terapist-danışan ilişkisinin içerisinde görülen nispeten kalıcı değişimleri belirleyen etmenler üzerine odaklanmaktadır” dedi.