Genç yetenek Gürbey İleri

Önce "Arka Sıradakiler” ardından “Kalbim Seni Seçti” dizisiyle yakından tanıdığımız genç yeteneklerimizden Gürbey İleri ile oyunculuğa nasıl başladığını, yer aldığı projeleri ve şu sıralar neler yaptığını konuştuk.

10 sene amatör olarak basketbol oynayan Gürbey İleri, Beşiktaş Genç Takımı’ndayken sakatlanıyor ve basketbolcu olma hayali suya düşüyor. Ardından ailesinin yönlendirmesiyle Kadir Has Üniversitesi İşletme Bölümü'ne giriyor. İlk sene hazırlık okurken oyunculuk bölümünde olan arkadaşları sayesinde tiyatroya merak duyuyor. O dönem Akademi Kenter’de eğitim alan arkadaşlarını görüyor ve orada eğitim almaya başlıyor. O kısa eğitimin ardından Kadir Has Üniversitesi'ni bırakıyor ve şu an son sınıfta olduğu Beykent Üniversitesi Oyunculuk Bölümü'ne başlıyor. Daha sonraları ise oyunculuk hayatının nasıl geliştiğini gelin onun ağzından dinleyelim.

İlk olarak Arka Sıradakiler dizisiyle ekranlarda gördük seni değil mi? Dizi projesine nasıl başladın?

Akademi Kenter’de oyunculuğa başlayınca o hareketlilik, renklilik çok hoşuma gitti. Ben hiperaktif biri olduğum için bana hareketli bir hayat lazımdı, oyunculuk da aynen öyle. Sürekli bir koşuşturma içerisindesiniz, sürekli hareket, ne olacağını kestiremiyorsunuz, riskli de bir iş. Akademi Kenter’de çok sevdim tiyatro ortamını. Daha sonra da Tümay Özokur Ajans’a yazıldım, Tümay ablayla tanıştım. Birkaç proje için görüştüm en sonunda Arka Sıradakiler oldu ve dizi projesine öyle başladım.

Peki, Kalbim Seni Seçti dizisine nasıl geçiş yaptın?

Arka Sıradakiler’de oynarken Kalbim Seni Seçti dizisi başlıyordu. Arka Sıradakiler’deki karakterim de bitme aşamasına gelmişti o sıralar. Kötü bir karakteri oynuyordum, üzerime yapışsın istemedim ve Kalbim Seni Seçti bu yönden çok cazip geldi. Hamdi Hoca (Hamdi Alkan) da sağ olsun izin verdi, ben de 3 ay sonra Kalbim Seni Seçti projesine başladım.

Kalbim Seni Seçti’deki karakterin de başta iyi değildi, sonradan iyileştirildi.

Çok yönlü bir karakterdi. O aslında en baştan iyi bir karakterdi ama ilk birkaç bölüm öyle yansıtmamamız gerekti.

Başından beri belliydi o zaman, sonradan bir değişikliğe uğramadı.

Evet, belliydi. Karakteri okuduğumda çok beğendim. Bir yandan da Arka Sıradakiler’deki o kötü karakterden kurtulmam için iyi bir fırsattı. Kalbim Seni Seçti’deki karakter çok köşeli bir karakterdi dediğim gibi. Kaan’ın despot dedesi, babasının eksikliğini parayla kapatmaya çalışmış. O yüzden çocuk içten içe acı duyuyordu. Bir yandan da bir kıza aşık. Kızı çok seviyor. Ama o kızı başka bir çocuk elinden almaya çalışıyor ve o çocuk kardeşi çıkıyor. Çok yönlü bir karakterdi, çok farklı duygular yansıttı. O karakter oyunculuğumu da geliştirmem açısında çok iyi bir fırsat oldu.

“KALBİM SENİ SEÇTİ’NİN BİTMESİ HEPİMİZİ ÜZDÜ”

Çok uzun sürmedi Kalbim Seni Seçti, reyting sıkıntısı yaşadınız sanırım.

23 bölüm sürdü. Evet, reytinglerden dolayı sıkıntı yaşadık. Ama çok keyif aldığım bir projeydi, bitmesine üzüldüm.

Dizi bittikten sonra nasıl tepkiler aldın?

Dizinin bitmesine üzülen çok kişi var aslında. Özellikle kadınlar ve gençler çok izliyormuş. Açıkçası nasıl bittiğine ben de şaşırdım. Çünkü sürekli bunları duyuyorum.

Set ortamında tecrübeli oyuncularla çalışınca özel ders gibi oluyor değil mi?

Gerçekten çok etkili oluyor. Tamam, okul da etkili ama bir yandan da set ayrı bir okul gibi. Ben öğrendiğimin çoğunu setten öğrendim diyebilirim. Okul başlamadan önce setlere başladım, set beni çok geliştirdi.

Set ortamlarının yoğunluğu gözünü korkutmadı mı hiç?

Bu yoğunluğa dezavantaj olarak bakmıyorum, keyif almaya çalışıyorum, Çünkü sevdiğim işi yapıyorum sonuçta. Zaten hareketliyim, bir yandan enerjimi atıyorum, bir yandan seviyorum, bir yandan sürekli bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum. Sette sürekli birilerine bir şeyler soruyorum, kendime bir şeyler katmaya çalışıyorum. İnsanların beni tanıması da hoşuma gidiyor. Zaten işimizin bir parçası bunlar.

“ARKA SIRADAKİLER’DE KONUK OYUNCU OLARAK YER ALACAĞIM”

Arka Sıradakiler de 15 Ocak’ta bu sefer TNT’de tekrar yayına başladı. Sen bu projede ne kadar yer alacaksın?

Ben bu projede daimi olarak yer almayacağım sadece 1-2 bölüm konuk oyuncu olacağım.

İlerleyen günlerde seni bir dizide görecek miyiz?

1-2 dizi görüşmem var ama şu an daha netleşmedi. Birkaç ay içerisinde belli olur diye düşünüyorum.

Dizi tekliflerinde daha çok nelere dikkat ediyorsun?

Senaryo çok önemli benim için. Senaryo, oyuncular ve yönetmene dikkat ediyorum. Üçü zaten bir bütün. Oradaki oynayacağım karakter de çok önemli. Yapım şirketine de dikkat ediyorum tabii. Bunların hepsi bir bütün benim için.

Sinema filmi için ne düşünüyorsun?

Sinema filmi çok isterim. Sonuçta sinema filmi çok farklı, ömrünüzün sonuna kadar sizinle gelebilir. Dizi bir süre sonra unutulur ama sinema sürekli sizinle. Oyunculuğunuzu çok etkiliyor. Duygusal bir karakteri canlandırmayı çok isterim. İyi bir sinema filminde oynamak en büyük hayallerimden biri. 

Film arşivin var mı, sinemaya gitmeyi sever misin özel hayatında? Tiyatroyla aran nasıldır?

Tiyatroya gidiyordum ama şu 1 senedir fazla gidemiyorum. Fazlasıyla film düşkünüyümdür, sinemaya sık giderim. Vizyona çıkanları izleme fırsatım olduğunda hemen giderim. Gidemediğim zaman da DVD’lerini alıyorum. DVD arşivim var. Film izlemeyi çok seviyorum hatta bazen durdurarak izliyorum. 2 saatlik süren film 3 saat sürüyor. Bazı yerler çok dikkatimi çekiyor, geri alıyorum.

“BİRLİKTE OLDUĞUM KİŞİDE DOĞALLIK ARARIM”

Kalbim Seni Seçti dizisinden rol arkadaşın Ezgi Eyüpoğlu ile bir birlikteliğiniz var. İlişkiniz nasıl gidiyor?

Bu konuyla ilgili fazla konuşmak istemiyorum sadece çok keyifli gittiğini söyleyebilirim. 8 aydır birlikteyiz ve çok mutluyuz.

Peki, ilişkide karşındakinin hangi özellikleri seni çeker?

Doğallık benim için önemli. Gülüşü, ses tonu, akıllı olması bir bütün benim için. Genellikle doğallığa, saflığa, içten olmaya çok önem veriyorum.

Asi rollerle gördük seni. Gerçekte nasıl bir yapıya sahipsin?

Çok sakin değilimdir, duruma göre değişir. Set ortamında çok sakinimdir mesela. Kolay kolay sinirlenmem aslında. İçime atarım, sinirlenince gözüm hiçbir şeyi görmez. Mesela bu, değiştirmem gereken bir huyum. Asiliğim, arada sırada olur. Zor bir insan olduğumu çok düşünmüyorum, genelde güler yüzlüyümdür.

Daha çok ana göre mi yaşıyorsun?

Evet, ana göre yaşıyorum. Plan, program hiç sevmem. İşime gereken önemi, ciddiyeti, disiplini veririm ama günlük yaşantımda rahatım, anı yaşamayı seviyorum.

Arkadaşlarından nasıl tepkiler alıyorsun?

Bir yanda eski arkadaşlarım bir yanda da okul arkadaşlarım var. Eski arkadaşlarım keyifle izliyorlar, onlar da çok seviniyorlar beni ekranda gördükçe. Konuşuyoruz, haberleşiyoruz. Bazı yerlerde hatta “Gürbey sen bunu nasıl yaptın?” gibi tepkiler veriyorlar. Bende öyle bir duyguyu hiç görmedikleri, bilmedikleri için çok şaşırıyorlar. Ben de çok seviniyorum onları öyle görünce.

Kardeşin var mı?

17 yaşında bir kız kardeşim var.

Neler yapıyor? Oyunculukla ilgileniyor mu o da?

Sınavlara hazırlanıyor, uluslararası ilişkiler okumak istiyor. Oyuncu olmak istemiyor, keyifle izliyor sadece (Gülüyor). Onun bu işlerle pek alakası yok. Ben de “Bir aileye iki tane oyuncu fazla” diyorum zaten.

Annen ve baban oyuncu olmanı onayladılar mı?

Onlar bana hep destek oldular. Hangi kararı verirsem vereyim hep arkamda durdular. “Doğrusunu da yapsan, yanlışını da yasan yaşaya yaşaya öğreneceksin” dediler. Sürekli beni doğru şekilde yönlendirmeye çalıştılar ama her zaman son kararı bana bıraktılar. Şimdi onlar da çok mutlu. Zaten bana güveniyorlardı şimdi gördükçe daha da mutlu oluyorlar.

Neler yapıyorsun boş zamanlarında?

Arkadaşlarımla görüşüyorum, DVD çok izliyorum, vakit buldukça spora gitmeye çalışıyorum. Anadolu Yakası'nda oturduğum için genellikle Fenerbahçe ve Bağdat Caddesi taraflarında vakit geçiriyorum. Pop ve alternatif rock müzik dinlerim genelde ama bazen ruh halime göre slow da tercih ediyorum.

Sevgili Gürbey İleri’ye bu samimi röportaj için çok teşekkür ediyoruz.

Röportaj: Nilay Uzun

Fotoğraf: Zeynep Mirza