Güncelleme Tarihi:
KBB Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ozan Seymen Sezen, konuyla ilgili çeşitli bilgiler vererek, merak edilen tüm detayları açıkladı.
KBB Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ozan Seymen Sezen, “Burun; yapı itibariyle, alınan havayı daha uygun koşullara getirerek akciğerlerimize ulaşmasını sağlar. Aslına bakarsanız burun, bir nevi rezistans süzme organıdır. Havanın belirli bir süre burnumuzun içerisinde vakit geçirmesini sağlamak için tasarlanmış bir organdır.
Bu sayede aldığımız hava, belirli bir süre burun içinde kalarak, büyük partiküllerden, tozlardan ve zararlı maddelerden arındırılır. Aynı şekilde mikroplardan da temizlenmesi sağlanır. Hava, burun içinde aynı şekilde geçirdiği vakit süresince ısıtılır, nemlendirilir ve daha uygun bir şekilde akciğerlere gitmesi sağlanır” dedi.
Kandaki oksijen oranı düşüyor
Ozan Seymen Sezen, “Peki, burundan nefes almadığımız takdirde ne olur?” diye soracak olursanız, size birden fazla konuda açıklama yapabilirim.
Bu konuyla ilgili yapılmış çok çarpıcı çalışmalar var. Eski dönemlerde burun ameliyatlarında, hastalara klasik bez tampon uygulamaları yapılırdı. İki burun deliğine konulan bu tamponlar, nefes alışverişine izin vermezdi ve burun 2-3 gün kadar tıkalı kalırdı.
Bir araştırmada, bu klasik burun tamponu uygulanmış hastaların kanlarındaki oksijen değerleri ölçülmüş. Burnundan nefes alabilen, sağlıklı bir insanda %97-100 aralığında olan kan satürasyonunun, burnu tıkalı olan kişilerde %70’lere kadar düştüğü tespit edilmiştir.” dedi.
Akciğer ve kalp fazla çalışmak zorunda kalıyor
Sezen, “Kandaki oksijen seviyesi %70’lere düşen bir kişinin dokularına %30 daha az oksijen gider. Bu az oksijeni dengelemek için vücut, kalbi ve akciğerleri daha fazla çalıştırır. Nabız hızlanır, tansiyon yükselir. Kişi daha sık nefes alıp verme ihtiyacı duyar.
Burun tıkanıklıkları, her zaman bu kadar şiddetli olmayabilir fakat yine de ciddi burun tıkanıklıklarında kandaki oksijen satürasyonunun düşeceğini ve daha sağlıksız bir yaşam sürüleceğini de unutmamak gerekiyor.” açıklamasında bulundu.
Performans düşüyor, yorgunluk artıyor
Prof. Dr. Ozan Seymen Sezen, “Burun tıkanıklığı olan insanların, fiziksel performanslarında yani kondisyonlarında bir düşme meydana gelir. Spor aktivitelerinde, günlük hayatta daha çabuk yorulurlar, adeta nefes nefese kalırlar.
Burnu sürekli tıkalı olan hastalar, ağızlarından nefes aldıkları için ağız kuruluğu sorunu yaşarlar. Tıkanıklık sıvı kaybına, özellikle geceleri su kaybına yol açtığı için kişiler daha çok su içme ihtiyacı hissedebilirler. Ağızdan nefes alımı nedeniyle bazı partiküller temizlenmediği için daha sık hastalanma, yine akciğerlerine daha zararlı partiküllerin kaçması gibi bazı durumlar görülebilir.” sözlerini ifade etti.
Horlamanın nedeni de olabilir…
“Burun tıkanıklığı horlamaya da sebep olabilir” yorumunda bulunan Sezen, “Horlama problemlerinin yüzde yüzü burun tıkanıklığı ile alakalı olmasa da, horlayan bir hasta geldiğinde önce burun tıkanıklığı olup olmadığı araştırılır ve burun tıkanıklığı varsa bu sorunun çözümü için çalışılır. Eğer bir hasta, burun tıkanıklığı sebebiyle horluyorsa, sabahları yorgun uyanma ve gün içerisinde yorgunluk, uyuklama gibi durumlara maruz kalabilir. Bu durum da performansta düşüşe ve gün içinde yapılan işin kalitesinin düşmesinde büyük etkilere yol açar.” dedi.
Sezen, “Burun tıkanıklığı olan hastaların önemli bir kısmında baş ağrıları (sinüzitleri olsun ya da olmasın) görülebilen bir durumdur. Burun tıkanıklıkları çözüldüğünde hastaların baş ağrılarının önemli bir kısmının geçtiği tespit edilmiştir. Burun tıkanıklığı olan kişilerde, burun kıkırdağı eğriliği veya burundaki poliplere bağlı olarak sinüzitler de çok sık karşımıza çıkan durumlardır.” dedi.
Ciddi kanamalara yol açabiliyor
Ozan Seymen Sezen, “Burun tıkanıklığı olan kişilerde, özellikle burun kıkırdağı eğriliği olanlarda sık görülen bir diğer durum da burun kanamalarıdır. Burun kanamaları, genellikle ciddi hayati tehlikeye yol açmazlar fakat çok can sıkıcı olabilirler. Kanamanın durması için tampon uygulamaları gerekebilir. İleri yaşlarda özellikle kan sulandırıcı kullanan hastalarda da gerçekten ciddi kanamalar görülebilir.” dedi.
Çocuk yapmayı düşünenler dikkat!
Ozan Seymen Sezen, “Hamilelik döneminde meydana gelen hormonal etkiler dolayısıyla, burun içerisindeki konka dediğimiz etler ve tüm burun içi örtüsü bir şişme gösterir. Bunun üzerine bir de burun tıkanıklığı sorunu eklenirse, gebe olan kişi, bu dönemde çok sıkıntılı günler geçirebilir. Yani hamilelik dönemlerinden önce de burun tıkanıklıklarının düzeltilmesi daha sağlıklı bir hamilelik dönemi geçirmek için gerekli olabilir.” dedi.
Genç yaşta fark edilemeyebilir
Sezen, “Burun tıkanıklıkları belki genç yaşlarda rahatlıkla dengelenebilir veya fark edilmeyebilir. Fakat zaten kalp hastalıkları olan ya da akciğer fonksiyonları sınırda olan bazı yaşlı hastalarda; burun tıkanıklığı, kalp ve akciğer fonksiyonlarının daha da kötüleşmesine sebep olabilir.
Yani yukarıda saydığımız etkiler dikkate alındığında, burundan nefes almanın, sağlıklı bir hayat geçirmenin ön koşullarından birisi olduğunu görebiliriz. Eğer ciddi burun tıkanıklığı yaşıyorsanız, daha ileri yaşlara gelmeden, henüz genç ve sağlıklıyken bu problemi çözmenizi öneririm.“ yorumunda bulundu.