Güncelleme Tarihi:
İnsan yaşamı bir süreçtir… Değişiyoruz; fiziksel ve duygusal olarak… Kadınlık sürecinde çocukluktan sonra ergenlikle başlayan hormonel, fiziksel ve duygusal değişim, beslenme ihtiyaçlarının da farklılaştığı bir dönemdir. Bu yaş grubu için, yeterli beslenme konusunda dünyada çeşitli problemlerle karşılaşılmaktadır. Gelişmiş olan ülkelerde; obezite veya kilo kaygısından dolayı aşırı zayıflık eğilimi olarak ortaya çıkan blumiya/ anoreksiya karşılaşılan sorunlardır. Gelişmemiş olan ülkelerde ise yetersiz beslenmeye bağlı hastalık riskleri artmaktadır.
Ergenlik döneminde büyüme hızlı bir şekilde devam ettiğinden beslenme çok önemlidir. Ergenlik dönemindeki genç kızların enerji ihtiyaçları, fiziksel aktivitelerine de bağlı değişmekle beraber ortalama 2000- 2200 civarındadır. Alınan kaloriyi oluşturan besinler burada çok önemlidir. Fast food tarzı beslenme ile fazla enerji alımı kilo sorununa yol açarken, kilo kaygısının artmasıyla beraber uygulanan yanlış diyetler de gerekli enerji ve besin öğelerini sağlamaz. Bu gibi yanlış beslenme alışkanlıkları genç kızlarda hormonel sorunlara bağlı adet düzensizliklerine yol açabilmektedir.
Son zamanlarda yazılı ve görsel medyada sıkça yer alan zayıflama diyetleri çoğu zaman insanları yanlış yönlendirmektedir. Düşük kalorili, tek düze beslenmeye bağlı diyetler yetişkinlerde de birçok sağlık sorunlarına yol açarken, çocukların ve gençlerin büyüme gelişmelerini olumsuz etkilemekte, ileriye yönelik hastalık risklerini arttırmaktadır.
Kilo sorunu olan genç kızların beslenmeleri kendi ihtiyaçlarına göre planlanmalıdır ve büyüme gelişmeleri hedeflenerek yağ kaybına yönelik diyet uygulanmalıdır.
Genç kızlarda daha sık görülen blumia ve anoreksia da psikolojik kökenli beslenme davranış bozukluklarıdır. Blumia da kişi çok fazla yeme sonrası kusma eğilimindeyken, anoreksiyada açlık boyutunda az yeme ve aşırı zayıflığa rağmen kendini kilolu görme hali vardır. Bu beslenme davranış bozukluklarının anne babanın ayrı olduğu veya kilo takıntısı olan ailelerin çocuklarında ya da çevresiyle kilo bakımından karşılaştırılan çocuklarda ortaya çıktığı belirlenmiştir.
Anne- kız yapılan diyetlerde yapılan yanlış, aynı diyeti uygulamalarıdır. Ergenlik çağındaki kızların hormonel ve fiziksel değişimlerine yönelik beslenme ve enerji ihtiyaçları yetişkinlerden farklıdır. Genç kızların beslenmelerinde hayvansal kaynaklı protein, demir, çinko, kalsiyum, lifler, folik asit, A vitamini, C vitamini ve E vitamini önemli yer tutar. Yeterli ve dengeli bir beslenme planı ile tüm bu besin öğesi ihtiyaçları karşılanabilir. Bu dönemde diyetisyenden sağlıklı beslenme eğitimi almaları, yaşam boyu devam edecek doğru beslenme davranışı kazandırır. Doğru beslenmeyi öğrendiğimizde birçok hastalık risklerini azaltırken, kilo alma- verme döngüsünden kurtulmuş oluruz.
Protein kas ve doku gelişimi için önemlidir. Et, süt ve ürünleri, yumurta gibi hayvansal proteinler kaliteli protein sağlarken, kurubaklagiller ve kuruyemişler de önemli protein kaynaklarıdır.
Enerji gereksinmesi için yeterli tüketilmesi gereken bu grup; kompleks karbonhidratlar dediğimiz, beyaz un dışındaki unlardan yapılmış çavdar, tam buğday, yulaf vb. ekmeklerden, kurubaklagillerden, meyve ve sebzelerden sağlanmalıdır.
Büyüme, gelişimde ve hormonel süreçte önemli görevi olan yağları her gün; zeytinyağı, ceviz, badem, fındık gibi bitkisel kaynaklardan sağlayabiliriz. Yağlar yüksek kaloriye sahip olduklarından miktarına dikkat edilmelidir. Öbür yandan yağları tamamen kısıtlayan yanlış diyetler hormonel sorunlara yol açabilmektedir.
Kemik gelişiminde önemli rol oynayan kalsiyumun en iyi kaynakları bilindiği gibi süt grubudur. Bunun yanında yeşil yapraklı sebzeler ve kuruyemişler iyi kalsiyum kaynaklarıdır.
Regl dönemlerinde artan demir ihtiyacı, genç kızlarda demir eksikliğini oluşturabilmektedir. Kırmızı et, tavuk, yumurta ve yeşil yapraklı sebzeler ve iyi demir kaynaklarıdır.
NOT: Demir eksikliğini önlenmesinde veya tedavisinde, demir kaynaklarını kalsiyum kaynakları ile beraber tüketmeyin… kalsiyum varlığı demir emilimini azaltmaktadır…
Folik asitin ergenlik döneminde başlayarak yeterli tüketilmesi, hamilelik döneminde bebeği Nöral Tüp Defektinden korumaktadır. En iyi kaynakları yeşil yapraklı sebzeler ve kurubaklagillerdir.