Güncelleme Tarihi:
Yaşadığımız dünya ve bedenimiz arasında öyle bir uyum vardır ki; beden, dünyada karşılaşacağı tüm olumsuzlukların üstesinden gelebilir. Her türlü hastalık veya bedende meydana gelen bir yaralanma zedelenme durumlarında hücre fonksiyonları harekete geçerek onu tedavi etmeye yönelik çalışmaktadır. Ancak sorun şu ki, biz bu muhteşem yapıya zarar verdik ve vermeye de devam ediyoruz. Sorunun kaynağı mı ne? Toksinler… Vücutta durmadan biriktirdiğimiz toksinlerimiz. Peki, bu toksinler nasıl birikiyor? Bize ne gibi zararı oluyor ve onlardan nasıl kurtulabiliriz?
Bedenin kendini temizlemesi, vücuda alınan zararlı maddelerin karaciğer, böbrek, barsak, solunum yolu ve ter ile atılmasıyla gerçekleştirilir.Ancak, dünyada sanayileşmenin artması, metropol yaşantının yaygınlaşması, hazır gıdaların, paketli ürünlerin fazlalaşması ve bu gıdalarda kullanılan insan sağlığına uygun olmayan katkı maddelerinin fazlalaşmasıyla vücuda alınan zararlı maddeler ve toksinler artmıştır.Bu artan toksinler ise,insan metabolizmasının kendini temizleme kapasitesinden daha hızlı bir birikime yol açmış ve organizma da kendi kendini temizleyemez hale gelmiştir.Bunun gibi pek çok etken bizi sağlıklı bir hayattan uzaklaştırırken, biz ise ne ile karşı karşıya olduğumuzun farkında değiliz.
Bedenimizde toksin birikimine neden olan iki sebep vardır:
1. Birincisi; yediğimiz ve içtiğimiz besinlerdeki ve kullandığımız ilaçlardaki doğal olmayan faktörlerin artışı ile vücudun temizleme kapasitesinin üzerinde toksin yüklenmesidir.
2. İkincisi ise; sağlıksız kişisel alışkanlıklar, modern yaşamın ve iş hayatının beraberinde getirdiği aşırı stres ve yorgunluk hali ile sinir sisteminin sağlığını yitirmesidir.
Sağlık açısından kaliteli bir yaşam sürmek için gerekli olan en önemli etkenlerden birisi de bu toksinlerin vücuttan uzaklaştırılmasıdır. Bu sayede aslında pek çok hastalığın önüne geçmiş olacak ve vücudun savunma mekanizmasını güçlendirmiş olacaksınız.
Modern tıbbın insan hastalıklarıyla mücadeleye karşı getirdiği pek çok yararlılığa rağmen, insan sağlığı dünya genelinde hızla bozulmaya devam ediyor.Tüm dünyada yaygınlaşan kronik ağrı ve yorgunluk, bağışıklık problemleri, sindirim ve uykusuzluk sorunları, yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları ve daha pek çok hastalık hayat kalitesini düşürmektedir. Bundaki en önemli sebeplerden birisidir toksinler.
Toksin, insan vücudundaki doku ve kanı kirleten zehirlilik olarak ifade edilebilir. Hazır yemekler, besin değeri taşımayan yiyecekler, bozulmayı önleyen koruyucular, katkı maddeleri, kirlenmiş hava ve su, gelişigüzel kullanılan ilaçlar vücudun hızlıca kirlenmesine sebep olmaktadır.Günümüzde çok sık rastlanan metabolik hastalıklar, virüs veya mikroplardan kaynaklı olarak değil, vücutta biriken bu kirlilikten dolayı meydana çıkıyor.
En önemlisi de; bizi zayıf düşüren bu kirlilik, maalesef ki çoğunlukla kendimizin sebep olduğu bir durumdur. Vücudumuzun kirlenmesine izin veren bizler, haplarla, iğnelerle, ameliyatla veya başka tıbbi müdahaleler ile bedenin temizleneceğini zannediyoruz. Ancak bu tarz yöntemler vücudun temizlenmesini sağlamaz, aksine ek olarak vücutta toksin bırakır.Bu yöntemler sadece vücutta geçici bir iyileşme oluşturur. Bu kirliliği temizlemenin yolu arınmadır.
Vücutta meydana gelen kirlenme, bedenin, kanın alkali seviyesini düşürür ve asidik bir ortam oluşturur, aynı zamanda vücudun oksijen seviyesi de düşer.Böyle bir ortamda bakteri ve virüslerin yaşayabilmesi daha kolaydır.Bu durum ise, vücutta bulunan bakteriyel ve virütik sağlık problemlerinin gelişmesine ve toksinlerin daha çok birikmesine yol açar.
Toksinleri atmak için uygulayabileceğimiz bir yöntem detoks programlarıdır. Uygulayacağınız 3-5 veya 7 günlük detoks programları ile vücudunuzu toksinlerden arındırmanız mümkün.Vücut fizyolojisinin normal çalışmasını sürdürebilmesi için toksinlerden arındırılması gerekiyor. Bunun için de toksinleri hızlıca atmanızı sağlayacak besinler ve içecekler ile yapacağınız detoks programları yeterli oluyor.
Detoks programlarında toksinlerin atımını hızlandırmak için vücudu asidik ortamdan uzaklaştırmak ve kanın doğal ph değerine gelmesini sağlamak gerekiyor. Bunun için de detoksta yer alacak yiyecek ve içeceklerin kan ph sını alkalik yapmaya yönelik olması lazım. Bu şekilde vücut, toksinleri daha hızlı atacak ve arınma gerçekleşecektir. Vücutta hızla toksin atılmasını sağlayan birkaç besinden bahsedelim…
En önemlisi detoks esnasında kullandığınız su! Hayati sıvılarımız ve dokularımızın çoğu hafif alkaliktir. Örneğin kanın ph değeri 7.3 ve 7.4 arasındadır. Bu değerin altında veya üstünde olan kan ph sı durumlarında vücutta dengesizlik semptomları oluşur.İçtiğiniz suyu çok basit yöntemlerle alkalik seviyeye getirebilir ve vücudun toksin atımını hızlandırabilirsiniz.Suya koyacağınız zencefil, maydanoz, tarçın ve salatalık suyun ph değerini alkali yapar.Geceden hazırlayarak gün boyu bu suyu tüketebilirsiniz.
Yeşil besinler içerisinde klorofil bulundurmaktadır.Kanda bulunan hemoglobin ile klorofil çok benzer bir molekül yapısına sahiptir.Vücudun toksinlerden hızla arındırılması için dokuların oksijenle yeterince beslenmesi gerekir.Hemoglobin de kanda oksijeni taşımakla görevlidir ve hemoglobin yeterli olmadığında kanın oksijen taşıma kapasitesi düşer.Klorofil ise vücutta hemoglobin oluşumunu sağlar böylece kanın oksijen taşıma kapasitesi artarak detoks süreci hızlanmış olur.
Çiğ sebze sularının avantajı, pişirme esnasındaki ısı ile içerisindeki aktif enzimlerin kaybedilmemesidir. Sebze sularını tek başına içebileceğiniz gibi farklı karışımlar şeklinde de içebilirsiniz. Birkaç sebzeden bahsedelim...
Havuç; en değerli detoks sebzelerinden birisidir. Özellikle karaciğerin temizlenmesinde etkilidir. Vücuttaki toksinleri temizlemek için içerisinde güçlü antioksidan takviye olan karoten içerir.Sebze suyu karışımları hazırlamak için havuç, iyi bir bileşendir.
Pancar; özellikle karaciğer ve alt barsakları temizlemede güçlü bir etkisi vardır. Kırmızı kan hücrelerini beslediği için kanın oksijen taşıma kapasitesini de arttırmaktadır. Pancar güçlü bir etkiye sahip olduğu için tek olarak değil de karışım şeklinde tüketilmelidir. Bunun için havuç ve başka bir sebze de kullanılabilir.Ancak pancarın günlük tüketim miktarı 1 su bardağını aşmamalıdır.
Maydanoz; böbrekler ve mesane için çok etkilidir.Kanı temizleyen organik kalsiyum ve magnezyumu bulundurduğu için detoks için ideal bir seçenektir.
Taze meyveler; meyveler de detoks için iyi bir destektir fakat her meyve detoksa uygun değildir.En iyi meyve seçeneği turunçgiller ve elma, armut, yaz için kiraz, karpuz, siyah üzüm gibi yarı tatlı meyvelerdir.
Bitki çayları detoks sürecinde vücudu hafifletir ve organların,bezlerin işleyişine yardımcı olarak vücudun arınmasına destek olur. Neredeyse bütün bitki çayları alkalik formdadır ve detoks sürecinde tüketilebilir. En güzel toksin atmada etkili olan bitki çayları ise adaçayı ve rezenedir. Özellikle adaçayı detoks sürecinin vazgeçilmezidir.
Hayat detoks ve retoksun döngüsü şeklinde devam eder.Yani detoks ile temizlenirsiniz, hayatın getirdiği olumsuzluklar ile tekrar bir kirlenme “retoks” oluşur. Kirlenmenin önüne geçmek tamamen mümkün değildir; fakat bunu yavaşlatmak mümkün. En azından yediklerimiz ve içtiklerimize dikkat ederek bile kirlenmeyi büyük ölçüde yavaşlatmış oluyoruz. Bu yüzden özellikle beslenme konusunda içeriğinden emin olmadığınız paketli ürünler, hazır gıdalar ve gdo lu besinlerden, sağlığa uygun olamayan ve pek çok katkı maddesi içeren kozmetik ürün ve temizlik malzemelerinden, çok zorunlu kalmadığınız sürece ilaç kullanımından uzaklaşmalısınız.