Güncelleme Tarihi:
Ülkemizde 30-35 yaş grubunda ağzında çürük bulunmayan kişi sayısı yüzde 3 gibi oldukça düşük bir oranda seyrediyor. Yetişkin dönemde gelişen çürükler ve erken diş kayıplarının altında ise genetik etkenlerin yanı sıra, kötü ağız bakımı, şeker ve karbonhidrat ağırlıklı beslenme ve çocukluk döneminde geçirilen hastalıklar ile ebeveynlerin yaptıkları hatalar yatıyor. Örneğin çocuğa gece yatmadan önce süt içirmek, çikolata ve şeker gibi tatlı besinlerin ardından dişlerini fırçalatmayı ihmal etmek gibi hatalar dişleri çürümeye yatkın hale getiriyor. Oysa alınabilecek basit tedbirlerle çocuğun daha sağlıklı dişlere sahip olması mümkün! Diş Hekimi Dr. Mehmet Vedat Soylu, çocuklarda erken diş çürüklerine ve diş kaybına yol açan 5 nedeni anlattı.
Çikolataya ve şekerlere biz yetişkinler bile kolayca karşı koyamazken, çocuklarımızı bunlardan uzak tutmamız oldukça zor kuşkusuz. Ancak yine de çocuğunuza tatlı besinleri mümkün olduğunca az yedirmeniz çok önemli. Şeker veya çikolata yediğinde dişlerini fırçalayabilecek yaş ve eğitimde ise fırçalayın, değilse en azından ağzını suyla çalkalayıp dişlerin üzerindeki birikintileri ağız ortamından uzaklaştırın. Eğer bunu yapmazsanız, dişlerinde çok ciddi çürük gelişebiliyor ve erken diş kayıpları oluşabiliyor.
Parmak emmek, emzik veya uzun süreli biberon kullanmak diş yapısını bozan önemli etkenlerdendir. Çünkü bu hareketler uzun süre alışkanlık halinde devam ederse çene yapısı diş dizin yapısı bozuluyor. Bunun sonucunda çok büyük ortodontik tedavilere ihtiyaç duyuluyor. Emzik ve parmak emme gibi sorunların, bir hekimden yardım alınarak küçük yaşta ortadan kaldırılması, kalıcı diş kayıplarını ve görüntü bozukluklarını önlemesi açısından büyük önem taşıyor.
Çocukların küçük yaşta, özellikle de diş jermlerinin oluştuğu dönemde geçirdikleri ateşli hastalıklar dişin kalsifikasyonunun, bir başka deyişle oluşum sırasındaki kalsiyum yapısının bozulmasına sebep oluyor. Bunun sonucunda da çocuğun kalıcı dişlerinde beyaz lekeler oluşuyor. Bu beyaz lekeler görüntü bozukluğu oluşturmalarının yanı sıra dişlerin daha çabuk çürümesine de yol açabiliyor. Bu nedenle ateşi 39 dereceye ulaştığında çocuğunuza hemen bir ılık duş aldırıp ateşinin 40 dereceye ulaşmasını engelleyin ve ardından tıbbi yardım almak için en yakın bir sağlık kuruluşuna götürün.
Çocuğunuz, ağzı açık uyuyor ve horluyorsa, bir hekime başvurarak altta yatan nedenin ortadan kaldırılması, ileride oluşabilecek diş ve çene problemlerini erkenden önlemek açısından büyük önem taşıyor. Çünkü uyku döneminde tükürük salgılaması azalıyor. Çocuk ağzı açık uyuduğunda ağız içindeki mikroorganizmalar dişe yapışarak daha çabuk çürümesine sebep oluyor. Ayrıca ağız içindeki basınç devamlı ağızdan nefes alanlarda düştüğü için çenede ciddi ortodontik sorunlar oluşturabiliyor. Bu sebeple burundan nefes almayı engelleyen etkenlerin, mesela” geniz eti “gibi ortadan kaldırılması gerekiyor.
Hemen her ebeveyn daha iyi gelişmeleri ve büyümeleri için çocuklarına gece süt içirmeyi alışkanlık haline getiriyorlar. Ancak uyku öncesinde, uykudan uyandırıp içirilen süt veya herhangi bir besin dişlerin çürümesine yol açabiliyor. Bu nedenle yatmadan önce çocuğunuza hiçbir şey yedirmemeye dikkat edin. Eğer süt içirmeniz veya bir şey yedirmeniz gerekiyorsa ardından dişlerini mutlaka fırçalatmayı ihmal etmeyin. Yapılan araştırmalar; yatağa girmeden önce dişlerini fırçalayan çocukların dişlerinin, bu eğitimi almayan çocuklara nazaran yüzde 50'ye varan oranla daha bakımlı olduğu ortaya konmuş.