Güncelleme Tarihi:
Kadınlar için en önemli ve en özel zamanlardan biri olan gebelik dönemi, anne adayları için oldukça hassas bir dönemdir. Gebeliğin normal akışı içerisinde anne adaylarını tedirgin edebilecek bazı durumlar yaşanabilir. Bunlardan birisi de kanamadır. Çok ciddi sebepler ile olabileceği gibi fizyolojik sürecin bir parçası da olabilir.
Gebeliğin öğrenilmesi ile beraber anne-baba adaylarını kaplayan heyecan ve endişe ile, araştırma ve gebenin kendini dinleme süreci başlar. Yaşanacak en ufak bir aksilik bile ailede tedirginlik yaratır. Kanama anksiyete düzeyini artıran en önemli nedenlerdendir.
Gebeliğin başlangıcında genellikle lekelenme şeklinde olabilen , bazen adet kadar yoğun da gelebilen, bebeğin yerleşme kanaması dediğimiz ‘implantasyon kanaması’ görülebilir. Gebelik haftası biraz daha ilerledikçe düşük ile ilgili kanamalar olabilir. Özellikle rahimde kasılma da eşlik ediyorsa düşük yapıyor olma ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır.
Cinsel ilişki sonrası kanama hamilelik sırasında kanamanın en yaygın nedenlerinden biridir. Tamamen zararsızdır ve artan kan akımı rahim ağzının yumuşamasından kaynaklanır. Bu kanama şekli ciddi olmasa da doktora danışılması ve kontrol edilmesi gereken bir durumdur.
Rahim içinde ya da dışında bulunabilen iyi huylu kitleler olan miyomlar da kanamaya neden olabilirler. Hamileleğin ilk 3 ayında genellikle miyomlarda büyüme görülebilir. Miyomlar, hafiften şiddetliye kadar değişebilen derecelerde kanamalar yapabildiği ve bazen düşüklere bile neden olabildiği için gebelik öncesi çıkarılması önerilir. Ancak, birçok kadında herhangi bir soruna neden olmadan doğumda gerçekleşebilir. Miyom ile beraber seyreden gebelik var ise mutlaka yakın doktor takibinde olmak gerekir.
Atılma kanaması denilen ya da üzerine adet görme diye de bilinen kanama, hamileliğin yaklaşık 4, 8 ve 12. haftalarında ortaya çıkar. Bu kanamaya genellikle sırt ağrısı, kramplar, pelviste ağır bir his eşlik eder. Gebe kadınlar bu kanamayı regl dönemleri geldiğinde yaşar. Ancak, hamilelik sırasında hormonlar, regl döneminin gerçekleşmesini engeller. Bazen hormon seviyeleri henüz döneminizi durduracak kadar yüksek değilse, sonuç kanamaya neden olur. Yaklaşık üç ay kadar sürebilir, bu tarihten sonra plasenta yumurtalıklardan hormon üretimini üstlenmeye başlar ve bu kanamalar da kesilir.
Yumurta, rahmin dışında bir yerde implante olursa ektopik gebelik oluşur. Bu durumda karnınızın bir tarafında şiddetli ağrıyla karşılaşabilirsiniz. Bu acil bir durumdur. Ektopik gebelik fallop tüpünü yırtarak iç kanamaya, tüpte hasara neden olabilir. Yine aynı şekilde anne adayında vajinal kanama da görülebilir.
Dış gebelik geçirme açısından hiçbir risk faktörünüz bulunmasa bile gebeliğinizin en erken döneminden itibaren kontrole gitmelisiniz.
Bazen plasenta doğru yerde büyümez, bu da ağrısız vajinal kanamaya neden olabilir. Bu plasenta previa olarak adlandırılır. Plasenta previa, hamileliğinizin bir noktasında kanama ile sonuçlanacaktır (genellikle 20 haftadan sonra). Bu durumun ciddiyet dereceleri farklıdır, ancak hepsinin doğru bir teşhis için tekrar ultrasonları gerekir. Bebek ve anne hayatını tehlikeye sokabilecek kanamalar olabileceği için sezaryen ile doğum yapmak gerekebilir.
Hamileliğin daha sonraki kanamasının bir başka nedeni, plasentanın uterus duvarından kısmen veya tamamen ayrıldığı plasental abruption olmasıdır. Bu durum, 200 hamilelikte yaklaşık 1'de görülür. Semptomlar genelleştirilmiş şiddetli ağrı ve ağır kanamayı içerir. Kan, gergin, sıkı, dokunma zorluğu ve çok acı verici olan rahim içinde görünebilir veya gizlenebilir. Sigara içiyorsanız veya yüksek tansiyon, böbrek problemleri veya preeklampsi varsa, daha fazla risk altındasınız demektir. Durum hastaneye acil giriş gerektirir ve kanamanın şiddetine bağlı olarak, yatak istirahati, indüksiyon veya sezaryen gerektirebilir.
Hamilelik süresince meydana gelen az veya çok herhangi bir kanama durumunda, hemen doktora başvurulması gerekir. Gebelik esnasında oluşan kanamaların hiçbirisi normal kabul edilmez.