Güncelleme Tarihi:
Gebeliğin başlangıcında, implantasyon denilen bebeğin rahim içine yerleşme kanaması olabilir. Bu kanama lekelenmeler şeklinde meydana gelebilir. Bu kanamalar adet kanamaları sanılabilir. Bunun dışında hamileliğin ilerleyen haftalarında düşük ile ilgili kanamalar olabilir, bunlar da adet değildir. Hamilelik süresince meydana gelen az veya çok herhangi bir kanama durumunda, hemen doktora başvurulması gerekir. Gebelik esnasında oluşan kanamaların hiç birisi normal kabul edilmez.
Bu kanamalar yukarıda belirttiğimiz yerleşme kanaması gibi masum bir kanama olabilir.
Buna karşılık hamileyken kan gelmesi durumu gebeliğin dönemlerine göre;
• Dış gebelik, mol gebeliği (üzüm gebeliği), bebeğin eşinin önde yer alması (plasenta praevia), eşin yerinden erken ayrılması (dekolman plasenta) gibi nedenler ile kanama olabilir.
• Yine gebelik esnasında vajinadan rahim ağzından iyi veya kötü huylu tümörler hamileyken kanama belirtisi verebilir.
• Hamileliğin özellikle ilk haftalarında kahverengi leke tarzı kanamalar sık görülür. Bu yüzden hamileliğin ilk aylarında leke gelmesi normal sayılır. Asıl korktuğumuz açık kırmızı renkli kanamadır.
• Vajinal kanama ilk üç aylık dönemde normal bir bulgu değildir. Fakat hamilelikte tüm gebelerin %20’sinde görülebilir.
• Pek çok kişinin üste görme diye tanımladığı olay aslında bir adet görme şekli değil hamilelikte yerleşme kanaması ya da düşük tehditlidir.
• İlk oluşan kanama sıklıkla kırmızı bir nokta olarak çamaşırınıza bulaşır.
• Bunu sıklıkla kahverengi akıntılar izler.
• Rahimden boşalan kan vajina içerisinde beklerken vajinada bulunan mikroplar tarafından değişime uğratılır, sindirilir ve rengi kahverengiye dönüşür. Yani bu kahverengi lekele şeklinde akıntı aslında çoğunlukla eski beklemiş kandır. Bu beklenen bir olaydır. Kahverengi akıntı, kanamanızın çok az olduğunun bir ifadesidir.
• Dış gebelik, düşük söz konusu olduğunda, yerleşme kanaması veya rahim büyüdükçe gebelik kesesinin bir miktar yer değiştirmesi ile oluşur.
• Örneğin 5 haftalık gebelikte kanama neden olur sorusunun cevapları, yerleşme, büyüme dış gebelik ve düşük kanamaları olabilir.
• Hamileliğin son aylarında (son üç ayda) oluşan kanamalar plasenta yani bebeğin eşi ile ilgili problemlerde ortaya çıkar. Plasenta praevia özellikle ağrısız kanama ile kendini gösterirken plasentanın erken ayrılmasında ağrı kanamaya eşlik eder.
• Yine erken doğum başladığında da aynı klinik vardır. Tabii rahim ağzında polip, miyom ya da kanser her gebelik haftasında kanamaya yol açabilir.
• Ayrıca gebelikte hemoroit ile (basur) alakalı makattan olan kanamalar ve idrar yolundan olan kanamalar da, bazı durumlarda vajinal kanamalar ile karışabilmektedir.
Hamilelikte ödem sorunu yaşamak, belki de hamilelik sürecinde yaşanan en önemli zorluklardan biridir. Vücutta yaşanan şişlik olarak adlandırılan ödem, aslında vücudun su tutmasıdır. Özellikle eller, ayaklar ve hatta yüzde yaşanan şişkinlik bazen o kadar zorlayıcı olabilir ki, eller kapanmakta, ayakta durmakta ve hatta yürümekte zorlanmaya kadar ilerleyebilir.
Hamilelik döneminde hamile kadınların damarlarında dolaşan kan hacmi yaklaşık olarak % 50 oranında artar. Bu şekilde artan kan hacmiyle birlikte damarlarda da bir miktar kan miktarına göre genişleme olur.
Fazla sıvının bir kısmı doku içinde, hücrelerin arasında birikir. Bu durumda oluşan şişliklere de ödem adı verilir.
Hafif ödem hamilelikte beklenen bir durumdur fakat ani ve şiddetli oluşan ödem durumlarında preeklamsi açısından dikkatli olmak gerekir.
• Sıcak hava
• Uzun süre ayakta kalmak
• Düşük potasyum alımı
• Dehidratatsyon (az su içme, kusma, ishal vb nedenlerden dolayı
• Vucudun susuz kalması)
• Yüksek miktarda kafein tüketimi
• Hareketsiz (sedanter) yaşam
• Yüksek miktarda tuz tüketimi
• Yanlış beslenme
• Genetik yatkınlık
• Bol sıvı tüketimi
• Potasyum içeriği yüksek gıdalar tüketme (muz kayısı, patates)
• Lifli gıdalarla beslenme
• Tuzu azaltma
• Ödemli bölgeye soğuk kompres
• Ödemli bölgeye masaj
• Ara ara ayakları yüksekte tutmak
• Bol ve rahat kıyafet seçimi
• Gerekli görülen durumlarda varis çorabı
• Egzersiz Özellikle yüzme
• Topuklu ayakkabı kullanımından kaçınma
• Sıcak havalarda dışarı çıkmaktan kaçınma