Gebelik Zehirlenmesine Dikkat!

Güncelleme Tarihi:

Gebelik Zehirlenmesine Dikkat
Oluşturulma Tarihi: Mart 29, 2011 12:40

Her yıl 100 bin kadın ölüyor.

Haberin Devamı

Her yıl 100 bin kadının ölümüne yol açan gebelik zehirlenmesi, anne ve bebek sağlığı için büyük tehdit oluşturuyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Şule Selvi, hastalık ve tedavisi hakkında bilgiler verdi.

Gebelik zehirlenmesi, gebeliklerin yüzde 2-5’ini etkileyen ciddi bir sağlık sorunu. Preeklampsi mevcut gebeliklerde, bebeklerin anne karnındaki gelişme geriliğinin görülme oranı normal gebeliklere göre dört kat fazla.

Gebelik Zehirlenmesi Nedir?

Gebeliğin ikinci yarısından itibaren gelişen hipertansiyon, proteinüri (idrarda protein varlığı) ile beraber görülüyorsa preeklampsi olarak adlandırılır. Çoğu kez bunlara ödem (vücutta şişlik) de eşlik eder. Temelinde plasental hipoksi yani oksijenlenme azalması yatar. Preeklampsi 32. gebelik haftasından önce gelişmişse erken; sonra gelişmişse geç preeklampsi olarak değerlendirilir. Erken preeklampsi aynı zamanda ciddi (ağır) preeklampsi olarak da tanımlanır. Özellikle erken preeklampsinin önceden belirlenmesi ve önlenmesi bugün tüm dünyada Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlarının en çok uğraştığı konuların başında gelmektedir.

Haberin Devamı

Gebelik zehirlenmesi hipertansiyona bağlı olarak gelişen ve vücutta birçok organı etkileyen sonuçlar doğurmaktadır. Böbrek yetmezliği, görme kaybı ve karaciğer fonksiyonlarında bozulma en sık görülen sonuçlar arasındadır. Bu durum beyni etkilediğinde, önce baş ağrısı ile başlayan sara krizi görülür (ki buna “eklampsi” denir.) sonrasında da beyin kanaması meydana gelebilmektedir. Öldürücü sonuçlar karaciğer yırtılması, böbrek yetmezliği, vücutta yaygın kanamalar ve beyin kanaması ile meydana gelir.

Erken Tanının Önemi Büyük

Preeklampsi sıklıkla 35 yaş üstü hamilelerde, ilk gebeliklerde, BMI (vücut/kütle endeksi) 30’un üstünde olanlarda, önceki gebeliğinde preeklampsi geçirmiş kişilerde, damar hastalığı mevcut kadınlarda ve tedaviyle gebe kalanlarda görülür. Gebeliğin 11 - 13. haftalarında yapılan muayenelerde, kan basıncı ölçümü basit bir işlem gibi gözükse de, ideal ölçüm yapıldığında oldukça belirleyici bir unsurdur. Tansiyon, her iki koldan, beş dakikalık bir istirahat sonrasında, kalp hizasından ölçülmeli ve bir dakika sonra tekrarlanmalıdır. Sistolik ve diyastolik (büyük ve küçük) tansiyon ölçümleri toplamının yarısı 110 mmHg üzerindeyse risk oluşturmaktadır. Yine 11 - 13. haftalarda yapılan doppler ultrason da önemli bir belirleyici uygulamadır. Son yıllarda üzerinde çalışılan biyokimyasal belirteçler de umut vermektedir.

Haberin Devamı

Tedavi Süreci

Preeklampsinin henüz bilinen spesifik (hastalığa özel) bir tedavisi yok. Çözüm; gebeliğin haftasına, hastalık belirtilerinin ciddiyetine ve bebeğin doğumdan sonra yaşayabilirliğine bağlı olarak gebeliğin sonlandırılması yani doğumdur. Diğer tedaviler sadece belirtilerin hafifletilmesi ile zaman kazanmak amacıyla yapılmaktadır.

12. gebelik haftasından itibaren (12 - 16. haftalarda) riskli grup hastalarda, düşük doz aspirin kullanımının, preeklampsinin erken gelişmesi, belirti ve bulguların hafifletilmesi aynı zamanda bebeklerde gelişme geriliğinin azaltılmasında olumlu etkileri olduğu ispatlanmıştır. Yüksek risk grubunda; beslenmesinde kalsiyum eksikliği olan gebelere ilave kalsiyum vermek ve bunun yanında magnezyum takviyesi yapmak azımsanmayacak faydalar sağlamaktadır. Hipertansiyonu ve ödemi azaltmakta az tuzlu, bol proteinli diyet uygulamak işe yaramaktadır. Yüksek tansiyonu kontrol almak için tansiyon ilaçları kullanımı, mutlaka doktor kontrolünde olmalı ve yakın tansiyon takibi gerektirmektedir.

Haberin Devamı

ANNE KARNINDA BEBEK GELİŞİMİ 


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!